Yeter ki kararmasın sol memenin altındaki cevahir…N.Hikmet-1949

Renkler üzerine asırlardır araştırmalar söz konusudur. Renklerin Büyük İnsanlık için ne ifade ettiği hep incelenmiş, bağlantıları açıklanmaya çalışılmıştır.

“Renkler, her dili konuşurlar” der J.Addison.

Özdemir Asaf’ın şu sözü ne ünlüdür; “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler.” “Renk kabul edilmeyen siyah, hayatın en gerçek rengidir.” F.Rabelais’indir.

Yaşar Kemal de “Doğada her yaratık, her renk, koku beni sevinçten delirtiyor.” yazmıştır.

“Şiirin bir rengi olsa kuşkusuz mavi olurdu” der genelde ozanlarımız .

Yahya Kemal, “Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar!...
İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar.”

Metin Eloğlu sorar?; “Bu mavi nemenem mavi
Neyin nesi bu bulut?”

Ve şiirine sevdalandığımız Nazım Baba; “Çok yorgunum, beni bekleme kaptan/Seyir defterini başkası yazsın/Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman/Beni o limana çıkaramazsın.”

***

2020, bizlere iyi gelmedi..

Aylardır pandemiyle yaşıyoruz. Toplumsal statü gözetmeyen bela; korona!

İktidar sağlığa kaynak aktarmakta zorlanıyor.

İki muhteşem gurbetçimiz de, koronavirüse karşı aşıyı üreterek gururumuz oluyor.

Terör ayrı bir mesele. Ve hepimizi yüreğinden sarsan İzmir depremi.

İşsizlik, ekonomik istikrarsızlık, kutuplaşma, sokakta yüzü gülmeyen insanlar..

Ve neticede depresyona giren, yakınan insanlarımızın sayısının çoğalması.

***

Peki, depresyonun bir rengi var mı?

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Fisun Akdeniz’e göre; var! Depresyonun rengi, gri!..

İç karartır değil mi gri…”Ölümcül Kimlikler” de o kararmayı şöyle aktarır bize Amin Maalouf; “Havanın kurşuni rengi içini karartıyor, gri bulutlar ve yağmur moralini bozuyor, kuru havalar zindelik veriyordu; kış mevsimi zihnini ’felç’ ederken, güneş ona enerji kazandırıyordu.”

Fisun Hoca’ya göre; İnsanlara pozitif ve negatif renkleri seçmeleri sorulduğu zaman sarı ve sarının tonlarının pozitif duyguları yansıttığı söylenmiş, negatif yani olumsuz renk olarak gri, grinin tonları ve siyah seçilmiştir. İnsanların yüzde birinin favori rengi olmuş gri!

Prof. Dr. Akdeniz; depresyonun renginin neden gri olduğunu şöyle açıklıyor; “Depresyonda iseniz başınızı kaldırıp gökyüzüne bakarsanız tüm dünyayı gri olarak görürsünüz. Keyifsiz ve umutsuzsanız ve hele de hiçbir şey sizi mutlu etmiyorsa, baktığınız her yerdeki renkler matlaşır, dünya kararır. Araştırmacılar depresyon ile görme arasında fizyolojik bir bağ olup olmadığını merak ederek bazı çalışmalar yapmışlardır.(…) Depresyonda sese karşı aşırı duyarlılık gibi ışığa karşı da aşırı duyarlılık olduğu görülmüştür. Dünyanın renkleri arasındaki kontrastın algılanamaması, renklerin küllenmesi ve matlaşması, depresif hissetmeyi daha da arttırıyor bozuyor olabilir mi? Beynimizin renkleri ayıramaması ve bulanıklaşması ile beraber dış dünyadaki ışığın azalması da depresif ve keyifsiz hissetmemizi nasıl artırıyor?

Diğer bir araştırma verisi ise gökyüzünün kararması ile birlikte depresyon görülme sıklığının

artmasıdır. (…) Bulutlar ne kadar geniş ve kalınsa ışık bulutları geçemez ve gözümüz gri renkte görür gökyüzünü. Mevsim güze ve kışa döndüğünde de gökyüzü grileşir. Ve içimiz de kararmaya başlar.”

***

Günlerin kısalması, gün ışığının azalması ve karanlığa maruz

kalmanın artması depresif belirtilerin görülme olasılığını artırmakta Prof. Akdeniz’e göre.

Çünkü gözün en rahat algılayabildiği renkmiş gri! Çok çaba ve enerji harcamadan,

zihninizi çok yormadan, uzun anlamlar yüklemeden!

Akdeniz, “Depresyonun Gri Bulutları” başlıklı makalesini de bilge sözüyle bitirmiş: “İnsanların gözlerinin rengiyle sınırlıdır Gördüğü şeylerin rengi.”

Bizler “Evet-Hayır arasında sessiz bölge” diye de adlandırılan gri’ye inat

ya yenilmeyeceğiz ya da mağlup olmayacağız! Biz kazanacağız!

Rengimiz de mavidir; Edip Cansever Usta’nın dizelerindeki gibi;

“Bir renk değildir, mavi huydur bende…”

Yaşamayı da ciddiye alacağız, “ölmekten korktuğun halde halde ölüme inanmadığın yaşamak yanı ağır bastığından.”