Türkiye'nin finansal regülasyon otoritesi olan Rekabet Kurulu, aldığı sürpriz bir kararla, küresel kartlı ödeme sistemleri pazarının iki hakimi Mastercard ve Visa hakkında resmi bir soruşturma açıldığını duyurdu. Bu karar, Türkiye'nin hızla büyüyen finansal teknoloji (fintek) sektörünün uluslararası arenadaki rekabet gücünü korumak ve artırmak adına atılmış en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.

Rekabet Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre, soruşturmanın temel odak noktası, bu iki dev şirketin kendi belirledikleri ve "şema kuralları" olarak adlandırılan iç yönetmelikleri. İddialara göre Mastercard ve Visa, bu kuralları kullanarak, Türkiye'de faaliyet gösteren ödeme kuruluşlarının, yurt dışında yerleşik iş yerlerine doğrudan hizmet sunmalarını engelliyor veya ciddi şekilde sınırlıyor. Bu durumun, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddelerini ihlal edip etmediği, açılan bu kapsamlı soruşturma ile netleştirilecek.

İkili anlaşmalar ve 'yerelleştirme' modeli neden önemli?

Soruşturmanın temelinde yatan teknik detay, Türk ödeme kuruluşlarının yurt dışında yaptıkları "ikili anlaşmalar" modeli. Normalde, bir Türk tüketicisi yurt dışındaki bir mağazada kartıyla ödeme yaptığında, bu işlem Mastercard veya Visa'nın uluslararası ağı üzerinden gerçekleşir ve bu hizmet için belirli bir "sınır dışı işlem ücreti" alınır. Bu ücretler, hem tüketiciye hem de iş yerine ek maliyetler getirir.

Ancak, Türkiye'deki bazı yenilikçi fintek firmaları, yurt dışındaki bankalar veya ödeme kuruluşları ile doğrudan "ikili anlaşmalar" yaparak, bu uluslararası ağı bypass eden alternatif çözümler geliştirdi. Bu model sayesinde, yurt dışı ödeme işlemleri "yerelleştirilmiş" oluyor ve Mastercard veya Visa'nın yüksek komisyonlarına tabi olmadan, çok daha düşük maliyetlerle gerçekleştirilebiliyor. Bu durum, hem Türk tüketicisinin daha ucuza hizmet almasını sağlıyor hem de Türk fintek şirketlerinin uluslararası pazarda rekabet etme gücünü artırıyor.

İşte tam bu noktada, Rekabet Kurulu'nun iddialarına göre Mastercard ve Visa devreye giriyor.

İzmir'in otomobil tercihinde Alman damgası: Volkswagen zirvede, ancak yolların yeni hakimi motosikletler!
İzmir'in otomobil tercihinde Alman damgası: Volkswagen zirvede, ancak yolların yeni hakimi motosikletler!
İçeriği Görüntüle

'Şema kuralları' bir silah mı? Devlerin engelleme taktikleri

Rekabet Kurulu'nun yürüttüğü ön inceleme ve yerinde denetimlerde elde ettiği ilk bulgular, oldukça çarpıcı. Bulgulara göre, Mastercard ve Visa, bu "ikili anlaşmalar" yapan Türk ödeme kuruluşlarının faaliyetlerini, "kendi belirledikleri şema kurallarına aykırı olduğu" gerekçesiyle engellemeye çalışıyor.

Peki, bu engelleme nasıl yapılıyor? İddialara göre, bu iki dev şirket, "ikili anlaşma" yapan fintek firmalarıyla çalışan Türk bankalarına çeşitli yaptırımlar uygulamakla tehdit ediyor. Bu yaptırımlar, para cezalarından, bankanın Mastercard veya Visa lisansının askıya alınmasına kadar varabilen ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Bu durum, bankaların yenilikçi fintek firmalarıyla çalışmaktan çekinmesine ve sonuç olarak yerelleştirilmiş ödeme çözümlerinin yaygınlaşmasının önüne geçilmesine neden oluyor.

Rekabet Kurulu, açtığı bu soruşturma kapsamında, Mastercard ve Visa'nın bu eylemlerinin, "alternatif ödeme çözümlerini dışlama" ve "pazar hakimiyetini kötüye kullanma" amacı taşıyıp taşımadığını detaylı bir şekilde inceleyecek. Soruşturma, kartlı ödeme ve POS altyapısının yurt dışında yerleşik iş yerlerine kullandırılmasının kasıtlı olarak engellenip engellenmediği iddialarını da mercek altına alacak.

Türkiye'nin fintek ekosistemi için tarihi bir fırsat

Rekabet Kurulu'nun başlattığı bu soruşturma, Türkiye'nin son yıllarda büyük bir atılım yaptığı fintek ekosistemi için tarihi bir dönüm noktası olabilir. Türkiye, özellikle dijital ödeme sistemleri, mobil cüzdanlar ve sınır ötesi para transferi konularında Avrupa'nın en dinamik pazarlarından biri konumunda.

Ancak, Türk fintek şirketlerinin uluslararası pazarlara açılmasının önündeki en büyük engellerden biri, Mastercard ve Visa gibi küresel devlerin kurduğu ve kontrol ettiği kapalı devre sistemler. Bu sistemler, yeni ve yenilikçi oyuncuların pazara girişini zorlaştırırken, rekabetin azalmasına ve tüketicinin daha yüksek maliyetlerle hizmet almasına neden oluyor.

Eğer soruşturma sonucunda Rekabet Kurulu, Mastercard ve Visa'nın rekabeti kısıtlayıcı eylemlerde bulunduğuna karar verirse, bu iki şirkete rekor düzeyde para cezaları kesilebilir. Daha da önemlisi, bu şirketlerin "şema kuralları"nı, Türk ödeme kuruluşlarının uluslararası faaliyetlerini engellemeyecek şekilde değiştirmeleri talep edilebilir. Bu durum, Türk fintek firmalarının önünü açarak, onların küresel birer oyuncu haline gelmelerine olanak tanıyabilir.

Tüketiciye yansıması ne olacak?

Bu soruşturmanın olası olumlu sonuçları, sadece şirketleri değil, doğrudan tüketiciyi de ilgilendiriyor. Mastercard ve Visa'nın pazar hakimiyetinin kırılması ve alternatif ödeme sistemlerinin yaygınlaşması, rekabeti artırarak hizmet kalitesini yükseltebilir ve maliyetleri düşürebilir.

Örneğin, yurt dışında kartla yapılan alışverişlerde veya online platformlardan yapılan ödemelerde alınan komisyon oranları düşebilir. Türk fintek şirketlerinin sunduğu daha uygun maliyetli çözümlerin yaygınlaşması, tüketicilerin cebinden daha az para çıkması anlamına gelecektir.

Ayrıca, rekabetin artması, şirketleri daha yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye teşvik edecektir. Bu durum, tüketicilerin daha güvenli, daha hızlı ve daha kullanıcı dostu ödeme seçeneklerine kavuşmasını sağlayabilir. Bu nedenle, Rekabet Kurulu'nun bu soruşturması, sadece bir sektör soruşturması değil, aynı zamanda milyonlarca tüketicinin menfaatini korumaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor. Gözler şimdi, soruşturmanın seyrine ve ortaya çıkacak sonuçlara çevrilmiş durumda.

Kaynak: HABER MERKEZİ