
Türkiye'de milyonlarca mülk sahibinin ve kiracının en büyük dertlerinden biri haline gelen fahiş emlak vergisi ve kontrolsüz site aidatı artışları, nihayet hükümetin gündemine girdi. Özellikle son yıllarda bazı belediyelerin takdir komisyonları aracılığıyla yaptığı ve yüzde binleri aşan fahiş rayiç bedel artışları, vatandaşların ödediği vergileri katlarken, bu durum dolaylı olarak site aidatlarının da kiralarla yarışır hale gelmesine zemin hazırlamıştı. Kamuoyunda yükselen tepkiler ve şikayetler üzerine harekete geçen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), bu soruna köklü bir çözüm getirmeyi amaçlayan yeni bir yasa teklifi için hazırlıklara başladı. Parti kurmaylarının, Ekonomi İşleri Başkanlığı, Yerel Yönetimler Başkanlığı ve Meclis Grubu'nun ortak çalışmasıyla şekillendirdiği taslağın, keyfi artışların önüne geçerek daha öngörülebilir ve adil bir sistem kurmayı hedeflediği öğrenildi.
Belediyelerin keyfi kararları tarih oluyor
Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre, hazırlanmakta olan yasa teklifinin merkezinde, rayiç bedellerin belirlenme usulünü tamamen değiştiren devrim niteliğinde bir düzenleme yer alıyor. Mevcut sistemde, rayiç bedeller dört yılda bir belediyeler bünyesinde kurulan takdir komisyonları tarafından belirleniyor ve bu durum, belediyelerin siyasi veya keyfi kararlarıyla fahiş ve ani artışlar yapmasına olanak tanıyordu. Yeni taslak ise, bu komisyon yetkisini büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. Teklife göre, rayiç bedellerin belirlenmesinde komisyonların devreye girmesi yerine, her yıl Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan yeniden değerleme oranına benzer sabit bir oranda, otomatik olarak artması öngörülüyor. Bu sistemle, belediyelerin inisiyatifiyle ortaya çıkan ve vatandaşları mağdur eden fahiş artışların önüne geçilmesi, daha şeffaf, adil ve öngörülebilir bir vergilendirme sistemi kurulması amaçlanıyor.
Olağanüstü durumlarda komisyon devreye girecek
Yeni taslak, sistemin tamamen piyasa gerçeklerinden kopmasını önleyecek bir kontrol mekanizmasını da içeriyor. Buna göre, normal piyasa şartlarında rayiç bedelin otomatik olarak artması esas alınırken, emlak piyasasında ani ve aşırı dalgalanmaların yaşandığı olağanüstü piyasa koşullarında ise komisyonun yeniden devreye girmesi maddesi de taslakta yer alıyor. Bu mekanizma, piyasa koşullarında beklenmedik ve spekülatif artışların veya düşüşlerin meydana geldiği durumlarda, rayiç bedelin komisyon kararıyla yeniden belirlenmesine imkan tanıyacak. Böylece sistemin, hem piyasanın doğal işleyişine müdahale etmeyeceği hem de kontrolsüz artışların veya haksız vergi kayıplarının önüne geçeceği bir denge kurulması hedefleniyor. Bu düzenlemenin, Meclis'in yeni yasama döneminde açılır açılmaz TBMM Başkanlığı'na sunulması planlanıyor.
Fahiş aidatlar da mercek altında
Rayiç bedel artışları, sadece emlak vergisini değil, aynı zamanda milyonlarca insanın yaşadığı sitelerdeki aidatları da doğrudan etkileyen bir faktör. Emlak vergisi, temizlik vergisi gibi ortak giderler, rayiç bedel üzerinden hesaplandığı için, bu bedellerdeki artışlar doğrudan aidatlara yansıyor. Son yıllarda, özellikle büyükşehirlerde kiralarla yarışır hale gelen fahiş aidatlar, vatandaşlar için ikinci bir kira yükü oluşturmuş durumda. Site ve apartman yönetim platformu Apsiyon'un verilerine göre, son üç yılda Türkiye genelinde site aidatları ortalama yüzde 367 artarken, bu artış Muğla'da yüzde 455'i buldu. 2025'in ilk yarısında 186 binden fazla ailenin bu fahiş aidatlar nedeniyle evini taşımak zorunda kalması, sorunun boyutunu gözler önüne seriyor. AK Parti'nin hazırladığı rayiç bedel düzenlemesinin, emlak vergisi artışlarını dizginleyerek, aidat artışlarının da makul bir seviyeye çekilmesine yardımcı olması bekleniyor.
Şeffaflık ve denetim beklentisi
Vatandaşlar ve uzmanlar, rayiç bedel düzenlemesinin yanı sıra, site yönetimlerinin şeffaflığı ve denetimi konusunda da adımlar atılmasını bekliyor. Aidatların en büyük kalemini oluşturan personel, bakım, onarım ve enerji maliyetlerinin nasıl harcandığının kat malikleri tarafından net bir şekilde denetlenebilmesi, fahiş ve usulsüz harcamaların önüne geçilmesi büyük önem taşıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın da site yönetim şirketlerini sınıflandırma ve yetki belgesi olmayanların yönetim yapmasını engelleme yönünde bir çalışma içinde olduğu biliniyor. Hem rayiç bedellerin kontrol altına alınması hem de site yönetimlerinde şeffaflığın sağlanması, milyonlarca vatandaşın en temel hakkı olan barınma hakkını korumak ve fahiş ödemeler altında ezilmesini önlemek için atılması gereken en acil adımlar olarak öne çıkıyor. Meclis'in açılmasıyla birlikte, bu konudaki yasal düzenlemelerin yakından takip edileceği kesin.