Türkiye'de milyonlarca vergi mükellefini, esnafı ve şirketi yakından ilgilendiren, adeta bir "gizli zam" niteliğindeki yeni bir mali yük daha hayata geçirildi. Hazine'nin bütçe gelirlerini artırma hedefi doğrultusunda, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile beyannameler üzerinden alınan maktu damga vergisi tutarlarına ortalama yüzde 50 oranında zam yapıldı. Bu artış, beyan edilecek bir geliri veya vergisi olmasa dahi her ay devlete bildirimde bulunmak zorunda olan milyonlarca vatandaş ve işletme için, maliyetlerin daha da artması anlamına geliyor. 1 Ekim 2025'ten itibaren yürürlüğe girecek olan bu zamlar, zaten yüksek enflasyon ve artan maliyetlerle boğuşan mükelleflerin sırtındaki yükü daha da ağırlaştıracak bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Merkez Bankası eylül faiz toplantısı için geri sayım başladı: İşte tüm detaylar
Merkez Bankası eylül faiz toplantısı için geri sayım başladı: İşte tüm detaylar
İçeriği Görüntüle

Hangi beyannameye ne kadar vergi geldi?

Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan ve doğrudan sabit tutarlı (maktu) damga vergilerini etkileyen yeni düzenleme, ticari ve sosyal hayatın neredeyse her alanına dokunuyor. İşte yeni zamlı tarife ve vatandaşın cebinden çıkacak ek maliyetler:

  • Vergi Beyannameleri: İşletmelerin her ay verdiği Katma Değer Vergisi (KDV) ve Muhtasar Beyannameler için ödenen 443,70 TL'lik damga vergisi, yüzde 49,88 artışla 665 TL'ye yükseltildi. Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi için damga vergisi 672,40 TL'den 1.000 TL'ye çıkarıldı.

  • Kurumlar Vergisi: Şirketlerin ödediği Kurumlar Vergisi Beyannamesi damga vergisi, 898,20 TL'den, yüzde 50,30'luk bir artışla 1.350 TL'ye fırladı.

  • Gümrük Beyannameleri: İthalat ve ihracat yapan firmaları doğrudan etkileyecek şekilde, gümrük idarelerine verilen beyannameler için damga vergisi de 898,20 TL'den 1.350 TL'ye yükseltildi.

  • SGK Bildirgeleri: İşverenlerin çalışanları için her ay vermek zorunda olduğu ve "Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi" adı altında birleştirilen bildirge için alınan 526 TL'lik damga vergisi, yüzde 50,19 zamla 790 TL oldu.

  • Belediye Beyannameleri: Vatandaşların ve işletmelerin belediyelere veya il özel idarelerine verdiği beyannameler için ödenen vergi ise 329,30 TL'den 495 TL'ye çıkarıldı.

Uzman görüşü: 'Küsurat vergisi, ana vergi oldu'

Ekonomi yazarı Abdullah Tolu, yıl başında zaten yüzde 43,93 oranında artırılan damga vergilerinin, yıl ortasında bir kez daha yüzde 50 oranında artırılmasının, mükellefler üzerinde katlanarak artan bir yük oluşturduğuna dikkat çekti. Tolu, ekonomim.com'a yaptığı değerlendirmede, "Bugünkü Resmi Gazete’de yayınlanan kararla, Maliye, Gümrük, Belediye ve SGK’ya verilen beyanname ve bildirgelerin damga vergisi ortalama yüzde 50 oranında artırıldı. Yıl başındaki artışla birlikte, bir yıl içerisinde beyannamelerin damga vergisinde toplamda yüzde 94 oranında bir artış söz konusu. Bu çok ciddi bir artış" dedi.

Bu durumdan en çok küçük işletmelerin, gayrifaal şirketlerin ve tasfiye halindeki firmaların etkileneceğini belirten Tolu, somut bir örnekle durumun vahametini gözler önüne serdi: "Örneğin, beyannamelerde vergi matrahı veya ödenecek vergi bulunmasa dahi, bir esnaf artık sadece aylık KDV beyannameleri için yılda 7.980 TL, çalışanlarının SGK bildirgeleri için ise 9.480 TL yıllık damga vergisi ödemek zorunda kalacak. Bu artışlar makul değil. Bu düzenleme, Hazine'nin hızlıca akacak, sıcak bir gelire ne kadar ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Artık şunu net olarak söyleyebiliriz: Yıllardır küsurat şeklinde alınmakta olan damga vergisinin bizzat kendisi artık tek başına ciddi bir vergi haline geldi. Bu noktadan sonra ciddi bir vergi reformu yapmanın zamanı gelmiştir ve geçmektedir."

Zamların arkasındaki neden ve sonuçları

Hükümetin, bütçe açığını kapatmak ve artan kamu harcamalarını finanse etmek amacıyla dolaylı vergiler ve maktu harçlar üzerindeki artışlara yönelmesi, bu zammın arkasındaki temel neden olarak görülüyor. Damga vergisi gibi tahsili kolay ve geniş bir mükellef kitlesini kapsayan vergiler, Hazine için öngörülebilir ve garantili bir gelir kaynağı oluşturuyor. Ancak bu tür sabit vergiler, mükellefin gelir durumuna veya karlılığına bakılmaksızın alındığı için, vergi adaleti açısından en çok eleştirilen vergilerin başında geliyor. Kâr etmeyen, hatta zarar eden bir şirketin veya işe yeni başlamış bir esnafın bile, kâr eden dev bir şirketle aynı damga vergisini ödemek zorunda kalması, vergi yükünün adil dağılmadığı yönündeki eleştirileri güçlendiriyor. Bu son zamların, kayıt dışı ekonomiyi teşvik edebileceği ve vergiye gönüllü uyumu azaltabileceği yönünde endişeler de dile getiriliyor. Zaten zorlu bir ekonomik süreçten geçen milyonlarca mükellef için, 1 Ekim'den itibaren başlayacak olan bu yeni vergi yükü, kış aylarına girerken bütçeleri daha da zorlayacak bir "beyanname şoku" etkisi yaratacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ