Haber/ Gökçe ADAR

Tes-İş (Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası) İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Muharrem Ekim, Türkiye'de milyonlarca çalışanın örgütsüz olduğunu ifade ederek, Türkiye'de sendikacılığın var olmadığını söyledi. Örgütlü çalışanların bile pek çok sıkıntıları olduğunu söyleyen Ekim, “Herkes beni eleştiriyor ama Türkiye'de sendikacılık yok. Ne yazık ki bu bir gerçek. Türkiye'de sendikacılıkta eksikler var. Sendika, herhangi bir dernek değildir. Sendika bir emek örgütüdür. Türkiye'de 14 milyon çalışan var. Bu 14 milyon çalışanın, sadece 2 milyon civarı örgütlü. İçler acısı bir durum. Üç tane konfederasyon var ama örgütlülük yok. İşçi arkadaşlarımız, sendikayı bir çatı olarak düşünürler, bu doğrudur. Dışarıdan baktığınız zaman da böyle görünür ama iş yerlerinde çok eksiklikler vardır. Şu an ülkede, birçok sendikaya güven duyulmuyor. Bu yüzden, her sözleşme sonrası sendikacılar özeleştri yapmak zorundalar. Peki ama bu örgütlülüğü nasıl kazanacağız? Okuyarak, araştırarak, sendikaların başkanları, tüm yöneticileri, kitap okumadıkları sürece bunları aşamayacağız. Aksi takdirde; hak alma mağduriyeti, asgari ücretin düşmesi, enflasyonun yükselmesi devam edecek. Bu sorunların akılla, bilgiyle aşılması gerekir. Kitap okursak, Türkiye'deki sendikacılığı iyi bir hale sokabiliriz. Başka türlü şansımız yok” dedi.

'Okudukça biat etmiyorsun'

Sendikalarının Türk-İş'e bağlı olmasına rağmen Türk-İş Genel Başkanı'nı zaman zaman eleştirdiğini ve sonrasında tepki gördüğünü de ekleyen Ekim, “Ben işçilikten geldim. Kamuya, 27 yıl hizmet ettim. Ter akıtarak geldim. Çok çalıştım, çok okudum. Hala çok çalışıyorum ve araştırıyorum. Araştırdıkça, okudukça biat etmiyorsun. Yanlış olduğunu görüyorsun, karşı çıkıyorsun. Sadece doğruyu söylüyorsun. İşçi arkadaşlarımızın da kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Eğitim çok önemli. Yoksa biat edersiniz” dedi. Türk-İş'in uzlaşma sağladığı asgari ücret oranını da eleştiren Ekim, “Asgari ücreti yeterli bulmuyorum. Bu ülkede, açlık sınırı 2 bin 500 TL. 7 bin 500 civarı da yoksulluk sınırı. 2 bin 300 TL ise asgari ücret. Bu doğru bir şey mi? 2 bin 500 TL'nin altında olan aç yaşıyor demek. Bu ülkede 7 bin 500 TL civarı maaş alanlar çoğunlukla kamu çalışanlarıdır. O çalışanlar da vardiyalı çalışır, diğer çalışanlar evlerinde ailesiyle vakit geçirirken o çalışan gece iş yerindedir. Her aileye 5 bin TL verseler bu ülkeyi yine de bitiremezler. Asgari ücret en az 3 bin TL olmalıydı” diye konuştu.