Haber/ Didar DEMİRCİ

İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) Genel Başkanı İrfan Sayar, iş yerlerinde artan vaka sayılarının iş sağlığı ve güvenliği uzmanları tarafından önlenebileceğine dikkat çekti. Sayar, ancak bu konuda hükumetin iş sağlığı ve güvenliğine yeteri kadar önem vermediğine değinerek tepki gösterdi. İş yerlerindeki denetim mekanizmasını iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının sağlamadığının altını çizen Sayar, “Bizim yaptığımız kontrol ve tedbir yöntemlerini hatırlatmaktır. Yöneticilerimiz bile bizim denetmen olduğumuzu düşünüyor. Diyor ki; 35 bin iş güvenliği uzmanını biz iş yerlerine seferber ilan ettik. Bunu eski bakan Zehra Zümrüt Selçuk da söyledi yeni gelen Bakan Bey de söyledi. Halbuki, seferber ilan edildiğimizden bizim haberimiz yok. Bize böyle bir tebliğ falan gelmedi” açıklamasını yaptı.

Aşıda öncelik

Sayar, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarına pandemi sürecinde hiçbir destek verilmediğini, maske-dezenfektan gibi koruyucu ekipmanlarının temin edilmediğini vurgulayarak, “Biz tam kapanma döneminde, sokağa çıkma yasakları olduğu dönemlerde sürekli işçilerle beraber çalıştık. Hepimiz izin kağıtları aldık. Bu vakaları iş yerlerinde azaltacak yegane personel biz olmamıza rağmen bize gereken önem verilmedi. Aşıda öncelikli meslekler grubunda olmamız gerekiyor dedik. Hala ses seda yok! Turizm çalışanları bile aşılandı. Biz aşılanmadık. Tabi ki vaka sayıları azalmaz. Bu alanda tek sendika biziz. Bizi dinlemiyorlar. Bir kulaklarından giriyor, diğerinden çıkıyor. Düşmez tabi vakalar” diye konuştu.

Sayar, çarklar dönsün denilerek insanların feda edildiğini dile getirerek, “Bu süreçte iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarımız da hayatını kaybetti. Ama sen gidiyorsun turizm çalışanlarını aşılıyorsun, bizi aşılamıyorsun, öğretmenleri aşılamıyorsun. Pandemiyi bizden başka kim bitirebilir? Ne kanunla ne yasayla ne denetimle bu iş mümkün değil. 2 bin müfettişle bu iş olmaz. Esas bize önem vermeleri gerekiyor. İnsanlar hastalandıktan sonra sahra hastaneleri yapılsa neye yarar. Öncelikle hastalığı kapmamaları için önlem almak gerekiyor. Biz hastalığı kapmamaları için koruyucu hizmetleri sunuyoruz, önlem alıyoruz. Ancak şu anda filmin sonuyla ilgileniyorlar” dedi.

O muaf şu muaf!

İş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltacak kişilerin iş sağlığı ve güvenliği uzmanları olduğunun altını çizen Sayar, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı hatırlattı. Sayar, “6331 İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıktığından bu yana iş kazaları azalmamış. Bu yasadan kamu muaf! Böyle kanun mu olur? O muaf şu muaf! Devlet hastanesi iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden muafken, özel hastane iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurmak zorunda. Önce bu işlerin kamudan başlaması lazım. Mesela bundan 3 -4 ay kadar önce Gaziantep’teki hastanede patlama meydana geldi. 8 -9 kişi öldü. Ama Sakarya’daki havai fişek fabrikasına kitlendik. Havai fişek fabrikasındaki iş güvenliği uzmanından diğer sorumlulara kadar tutuklamalar oldu. Ama Gaziantep’te hiçbir şey yapılmadı. Adalet mekanizmasının her iki tarafa da çalışması lazım. Hastane Sağlık Bakanlığı'na bağlı olduğu için korundu. Biz konuşunca susturmaya çalışıyorlar. Bizi dinlemeden kimse bu işlerin düzelmesini beklemesin” ifadelerini kullandı.