Derya PEKEL (Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı)

3600 ek göstergenin verilmesi kamu emekçilerin sorunlarını çözecek sihirli bir değnek gibi gösterilmektedir.

Siyasi iktidar tarafından seçim meydanlarında oy uğruna kamu çalışanlarına “çok büyük müjde” denilerek vaad edilen ve sarı sendikalar tarafından umut tacirliği yapılan 3600 ek gösterge olgusu, kimi kamu emekçileri için fayda sağlar gibi görünmekle birlikte, kimi kamu emekçilerinin maaşlarında artış yerine azalmaya neden olacağı bilinmemekte, ya da bilinse de bu yönüyle “büyüyü bozmamak için” dile getirilmemektedir.

Oysa ki üzerinde yapılacak gerekli düzenlemelerle, tüm kamu emekçilerinin eşit şekilde yaralanabileceği bir hale getirildikten sonra, hayata geçirilmesi durumunda “yaraya bir nebze de olsa merhem olması” mümkündür.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önce kamu görevlisi olanlar T.C. Emekli Sandığı Kanunu’na, bu tarihten sonra göreve atanan memurlar ise 5510 sayılı yeni kanun hükümlerine tabidir.

Kamu çalışanları arasında iki farklı kanuna tabi olma nedeniyle emekli kesintileri ve aylıklarının hesaplanmasında büyük farklılıklar oluşmaktadır.

- 01.10.2008’den önce göreve başlayan kamu çalışanlarında emeklilik prim ve maaşında artış sağlayacaktır. Ancak bu artış çalışırken alınan maaştan yapılacak kesintilerle karşılanacağı için, kesintilerin artması nedeniyle kamu çalışanlarının maşalarında azalmaya sebep olacaktır.

- 01.10.2008’den sonra göreve başlayan kamu çalışanlarında ise çalışırken aldıkları maaşlarında aylık 70-80 TL gibi bir artış olacak fakat emekliliklerine yansımayacaktır.

Bu nedenle ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılmalı, ek gösterge rakamlarının belirlenmesinde sınıf ve ünvanlar arasında genel bir denge gözetilerek tüm kamu çalışanlarını kapsayacak kademeli artış sağlanmalıdır. Amaç, kamu personelinin mali haklarının iyileştirilmesi ise bu iyileştirme tüm personeli kapsayacak şekilde, eşit ve adaletli olmalıdır.

01.10.2008’den önce göreve başlayan bir devlet memurunun neden umutla 3600 ek gösterge düzenlemesini beklediğini, ek göstergesi 3000 olan 1/4' ü, lisans mezunu 32 yıllık ebe kadrosunda çalışan sağlık emekçisi üzerinden açıklayalım. Bugün 3000 ek gösterge üzerinden emekli olsa alacağı emekli maaşı 4 bin 418,17 TL iken, 3600 ek gösterge verildiğinde alacağı maaş 5 bin 387,10 TL olacaktır. Yine 3000 ek gösterge ile emekli olur ise alacağı emeklilik primi 165 bin 281,08 TL, 3600 ek gösterge ile 201 bin 528,16 TL olacaktır. Aradaki fark 3600 konusunda neden ısrarcı olunduğunun bariz bir göstergesidir. Bu tabloda ‘Taban Aylığı’, ‘Özel Hizmet Göstergesi’, ‘Kıdem Aylığı (emeklilik yaşı uzatılmasına rağmen ne yazık ki 25 yıldan sonraki kısmı hesaplamaya katılmıyor)’ gibi kalemlerde en az 3600 ek gösterge kadar önem arz etmekte ve bu kalemlerde de iyileştirilme yapılması emekliliğe yansıyacak ve emeklilikte de sağlık ve sosyal hizmet emeklilerinin refah düzeyi geliştirilmiş olacaktır.

Genel Sağlık-İş olarak;

- Mevcut ekonomik koşullarda her geçen gün pula dönen maaş ve ücretler ele alınmasını, haksız döner sermaye uygulamasına derhal son verilmesini, onun yerine emekliliğe yansıyan, asgarisi yoksulluk sınırının üstünde bir iyileştirme ile tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin huzur ve güven içinde çalışabilecekleri bir ortamın sağlanmasını,

- Farklı personel statüsünün sona erdirilmesi için halen Sağlık Bakanlığında kamu dışından, istihdam, vekil ve sözleşmeli olarak görev yapan tüm sağlık çalışanlarının 4/A kamu görevlisi kadrosuna alınması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını,

- Tüm sağlık çalışanlarını kapsayan geçmişe etkili 5 yıla 1 yıl fiili hizmet süresi zammı ( yıpranma payı hakkı) verilmesi için yeniden bir yasal düzenlemenin yapılmasını,

- Tüm sağlık çalışanlarını kapsayan ve kademeli ek gösterge artışlarının sağlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını,

her zaman olduğu gibi bu günde hak ve adaletli, insan onuruna yakışır, emeğin karşılığı olan bir maaş ve emeklilik taleplerimizi yineliyoruz.