İzmir’in kalbi Konak’ta, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde anlamlı bir buluşma gerçekleşti. Konak Belediyesi ile Konak Kent Konseyi’nin ortak düzenlediği basın açıklamasında, barışın yalnızca çatışmaların susmasıyla değil; adalet, demokrasi ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıyla mümkün olabileceği vurgulandı. Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, 21. yüzyılın ağır insan hakları ihlallerine ve dünyanın farklı coğrafyalarında süren savaşlara işaret ederek, “Barış hakkı temel bir insan hakkıdır” yaklaşımını öne çıkardı; barışın toplumsal eşitlikle, güven duygusuyla ve çocukların gelecek umuduyla birlikte anılması gerektiğinin altını çizdi.

Kentte ortak irade, meydanlarda buluştu

Açıklamaya; Geçmiş Dönem CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Tevfik Türk, CHP Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi, Ege Kent Konseyleri Birliği ve Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, CHP Konak Kadın Kolları Başkanı Füsun Çetin, İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu ve dernek üyeleri, “365 Gün Engelliyiz” Platformu Başkanı Seyit Çelebi, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda yurttaş katıldı. Geniş katılım, barış talebinin siyaset üstü ve kuşatıcı niteliğini gösterirken, sivil toplum ve yerel inisiyatiflerin dayanışma kanallarını güçlendirdi.

"Barışı savunmaya devam edeceğiz"

Başkan Mutlu’nun konuşması, günün ruhunu yansıtan net bir çerçeve sundu. Ona göre barış, yalnızca “silahların susması” anlamına gelmiyor; adaletsizliğin giderilmesini, eşitsizliklerin azaltılmasını, korkusuz yaşamı ve yarınlara güvenle bakan çocukları kapsayan bütünlüklü bir toplumsal düzeni işaret ediyor. Bu perspektif, demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadan sürdürülebilir bir barış kurulamayacağı fikrini güçlendirirken, yerel yönetimlerin barış kültürünün yaygınlaşmasındaki rolünü de görünür kıldı.

Karşıyaka’da kış spor okulları başlıyor: Çocuklar sahaya, havuza, salona!
Karşıyaka’da kış spor okulları başlıyor: Çocuklar sahaya, havuza, salona!
İçeriği Görüntüle

Dünya Barış Günü’nde Demokrasi Ve Adalet Vurgusu (8) (1)

Adalet, eşitlik ve özgürlük vurgusu

Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün barış vizyonuna atıfta bulunan İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, barışın üç sacayağını hatırlattı: adalet, eşitlik ve özgürlük. Bu üçlü, yalnızca tek bir kente ya da ülkeye değil, insanlığın tamamına ait evrensel değerler olarak yorumlandı. Topaç’ın altını çizdiği “birlikte üretim” ve “katılımcılık”, yerelden yükselen barış talebinin pratik karşılıkları; yani, gündelik hayatın sorunlarına ortak çözümler üretebilen bir demokrasi kültürünün sürekliliği.

"Önce adalet ve huzuru tesis etmemiz lazım"

Barış için öncelikle adalet ve huzurun tesis edilmesi gerektiğinin altını çizen İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, “Adaletin olmadığı yerlerde ve zamanlarda kahraman hukukçulara her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Kadın erkek eşitliğinde, çocuk yaşlı ilişkisinde, hayvan haklarında, doğayı korumada, mülakatlarda adalet olmadıkça, huzuru ve barışı tesis etmek mümkün değildir. Nazım Hikmet’in dediği gibi ‘Bir ağaç gibi, tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe’ yaşayacağımız Türkiye ve barış içinde yaşayacağımız dünya hasretimizi biran önce dindirmek umut ve gayretiyle hepinizi selamlıyorum” diye konuştu.

"Barışı haykırmak için toplandık"

Konuşmaların ardından ortak basın açıklamasını okuyan Ege Kent Konseyleri Birliği Başkanı ve Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, “Bugün insanlığın en büyük özlemi olan barış kelimesini haykırmak için toplandık. 1 Eylül Dünya Barış Günü, faşizmin karanlık gölgesinde başlayan 2.Dünya Savaşı’nın yıl dönümüdür. Milyonların ölümüne, şehirlerin yıkımına, toplumların parçalanmasına yol açan o büyük felaketin ardından insanlık, ‘bir daha asla’ dedi. Bugün, o sözü yeniden hatırlatmak, yeniden savunmak için burada ve bir aradayız. Ama biliyoruz ki savaş sadece cephede değil; yoksullukla, sömürüyle, doğanın talanı ile kadınlara yönelik baskıyla, mültecilerin kapılarına vurulan zincirlerle de sürüyor. Bizim için barış, yalnızca savaşsızlık değil; sömürüsüz, eşit, özgür ve ekolojik bir yaşamın kurulmasıdır. Bu yüzden barış mücadelesi aynı zamanda emek mücadelesidir, çevre mücadelesidir, özgürlük mücadelesidir” vurgusu yaptı.

Kaynak: Haber Bülteni