9 EYLÜL- Bütün bir tarımsal üretimin ve gıdanın şirketlere teslim edilmesinin, insanlık için tehdit oluşturduğunu söyleyen İzmir merkezli Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, seçim sürecinde de tarımsal üretimi ve gıda kontrolünü şirketlere veren politikalarda ısrar edildiğini belirtti. Çıkarılan 'Tarım Kanunu' ile çiftçinin bağımsız davranamayacağını açıklayan Erdem, “Bakanlıktan izin almadan üretim yapılamayacak. Çiftçileri şirketlere bağlayan, onları maraba haline getiren sözleşmeli üretim yaygınlaşacak. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adı altında sera yatırımları yapılması için Hazine arazilerini ve çevresindeki çiftçilere ait arazilere 'acele kamulaştırma' kararı ile el koyup şirketlere verecekler. Bunlara dur demeliyiz” dedi.

MADENCİLİK YAPILMASIN

Köylülerin tohumluk ve bunlardan üretilmiş fideleri satmalarını yasaklayan, şirketleri tohumların sahibi haline getiren 'Tohumculuk Yasası'nın kaldırılmasını isteyen Erdem, “Kooperatifler Kanunu yeniden düzenlenmeli, şirket gibi yönetilmesine yol açan antidemokratik maddeleri ortadan kaldırılmalı. Tarım arazilerinde tarımsal üretim yapmayı sıkıntıya sokan, ekolojik dengeyi bozan madencilik faaliyetleri, enerji santralleri, sanayi tesisleri gibi yatırımlar yasaklanmalı. Özelleştirilen otlak ve meralar tekrar çiftçilerin kullanımına açılmalı, hayvansal üretim ile bitkisel üretimin bağı yeniden kurulmalıdır.

İŞTE 9 ÖNERİ

1- Büyükşehir Yasası tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmalı, köy tüzel kişilikleri yeniden oluşturulmalı ve el konulan mal varlıkları geri verilmeli.

2- Köylerdeki okullar ve sağlık ocakları yeniden açılmalı.

3- Ziraat Odaları Birliği Kanunu değiştirilerek siyasi iktidarların vesayetinden kurtarılmalı.

4- Merkezi ve yerel yönetimler, gıda krizlerinin ve açlığın kalıcı çözümü için adım atmalı.

5- Yüksek enerji, kimyasal ve aşırı su kullanımına dayanan, toprağı, suyu kirleten endüstriyel tarımsal üretimden vazgeçilmeli.

6- Köylülerin topraklarından kopmaması için destekler verilmeli, ürünlerinin pazara erişimi sağlanmalı.

7- Köylülerin ve mevsimlik tarım işçilerinin aileleriyle birlikte sosyal güvenceye kavuşturulması için devlet desteği verilmeli.

8- Gıda fiyatlarını bir avuç küresel şirketin belirlenmesine yol açan, Dünya Ticaret Örgütü'nden derhal çıkılmalı.

9- BM Köylü Hakları Deklarasyonu kabul edilmeli ve iç hukuk haline getirilmeli.

10- Köylülerin tohum ve fide satmalarını yasaklayan, 'Tohumculuk Yasası' kaldırılmalı.

11- Çıkartılan 'Yeni Tarım Kanunu' uygulanmamalı ve yürürlükten kaldırılmalı.

12- Kooperatifler Kanunu yeniden düzenlenmeli, üyeleri söz ve karar sahibi olmalı.

13- Tarım arazilerinde madencilik, enerji santralleri, sanayi tesisleri gibi yatırımlar yasaklanmalı.

14- Çiftçilerin şirketlere bağlayan, onları kendi toprağında köle, maraba haline getiren 'Sözleşmeli üretim' modelinden vazgeçilmeli

15- Kamunun malı olan tarım arazileri şirketlere değil, topraksız çiftçilere tahsis edilmeli. 

16- Özelleştirilen otlak ve meralar tekrar çiftçilerin kullanımına açılmalı, hayvansal üretim ile bitkisel üretimin bağı yeniden kurulmalı.