Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) en büyük ve en önemli il örgütü olan İstanbul, hukuki ve siyasi bir krizin tam ortasında kaldı. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 8 Ekim 2023'te yapılan 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimini, "ihtiyati tedbir" kararıyla görevden uzaklaştırdı. Mahkeme, bu şok kararla yetinmeyerek, partinin en deneyimli ve tanınan isimlerinden olan, eski genel sekreter ve İstanbul milletvekili Gürsel Tekin başkanlığında, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap'tan oluşan beş kişilik bir geçici kurulu, yani kayyum heyetini, il başkanlığı yetkilerini kullanmak üzere görevlendirdi.
Gürsel Tekin bayrak açtı: "Başkanlık binada yapılmaz"
Mahkeme kararının ardından tüm gözlerin çevrildiği Gürsel Tekin, krizi tırmandıracak ilk açıklamayı Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e yaptı. Kendisine yönelik eleştirilere ve "parti binasına giremez" söylemlerine meydan okuyan Tekin, "Ben ve arkadaşlarım bugün itibarıyla göreve başladık. Başkanlık illa binada yapılmaz," diyerek, il başkanlığı binasına girmese dahi, mahkemenin verdiği yetkiyle fiilen çalışmalara başladıklarını ilan etti. Particilik anlayışını ve geçmişini kimseye tartıştırmayacağını belirten Tekin, üç buçuk yıl süren önceki il başkanlığı döneminde de parti binasında en fazla 40-45 gün kaldığını, siyasetin binada oturarak yapılamayacağını söyledi. Bu sözler, Tekin ve ekibinin, genel merkezin ve mevcut yönetimin direncine rağmen geri adım atmayacağının ve kayyum görevini sonuna kadar sürdüreceğinin en net işareti oldu. Kendisini eleştirenlere ise son derece çarpıcı bir yanıt veren Tekin, "Kimseyi üzmek istemem. Partiyi bu duruma ben getirmedim. Ortada bir cenaze var, o cenazeyi kaldırmayalım koksun mu?" diyerek, partinin İstanbul'da içine düştüğü durumu bir "cenazeye" benzetti ve kendisinin bu durumu düzeltmek için görev aldığını savundu.
Genel merkezden anında ihraç ve rest
Gürsel Tekin'in bu "göreve başlama" çıkışına, CHP Genel Merkezi'nden yanıt gecikmedi. Partinin lideri Özgür Özel, Tekin'in açıklamalarının hemen ardından, kayyum olarak atanmayı kabul eden Gürsel Tekin'in partiden ihraç edildiğini duyurdu. Bu, bir genel başkanın, kendi partisinin en kıdemli isimlerinden birini, bir mahkeme kararını uyguladığı için ihraç ettiği, Türk siyasi tarihinde ender görülen bir hamleydi. Özel, bu kararla da yetinmeyerek, Tekin ve ekibine yönelik çok net bir mesaj gönderdi: "CHP'lilerin seçmediği hiç kimse CHP'nin binasına giremez."
Krizin perde arkası ve muhtemel senaryolar
Bu krizin temelinde, CHP içindeki uzun süredir devam eden farklı gruplar arasındaki güç mücadelesinin yattığı belirtiliyor. 8 Ekim 2023'teki kongrede, parti içi muhalefetin adayı olarak görülen Özgür Çelik'in, genel merkezin desteklediği adaya karşı seçimi kazanması, İstanbul örgütünde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Ancak kongre sürecindeki bazı usulsüzlük iddialarını gerekçe gösteren bazı delegelerin açtığı dava, bugünkü kayyum krizine zemin hazırladı. Mahkemenin, bir siyasi partinin iç işleyişine bu denli müdahale etmesi, "yargının siyasallaşması" tartışmalarını da yeniden alevlendirdi.
Şimdi önümüzde birkaç muhtemel senaryo duruyor. Birinci senaryoda, Gürsel Tekin ve ekibi, il binası dışında bir ofis tutarak çalışmalarını sürdürebilir ve partiyi olağanüstü kongreye götürme sürecini başlatabilir. İkinci senaryoda, Özgür Özel ve genel merkez, mahkeme kararına direnmeye devam edebilir ve bu durum, kayyum heyeti ile seçilmiş yönetim arasında hukuki ve fiili bir çatışmaya yol açabilir. Üçüncü ve en olası senaryo ise, kararın bir üst mahkeme olan istinaf mahkemesine taşınması ve oradan çıkacak kararın beklenmesi. Ancak istinaf süreci sonuçlanana kadar, CHP'nin en büyük il örgütü olan İstanbul, fiilen iki başlı bir yönetimle, belirsizlik ve kaos içinde yoluna devam etmek zorunda kalacak. Bu durumun, yaklaşan yerel veya genel seçimler öncesinde partiye vereceği zararın boyutunu ise zaman gösterecek. Ancak kesin olan bir şey var ki, CHP İstanbul, tarihinin en derin krizlerinden birini yaşıyor ve bu krizin yarattığı enkazı kaldırmak hiç de kolay olmayacak.