Gültepe’ye yağmur yağıyordu
Üstüme üstüme geliyordu yağmurlar
Bin kez seni düşünüyordum
Seni görüyordum her şeyde
Yağmurlar geliyordu üstüme üstüme

Gültepe’ye yağmur yağıyordu
Bir sevda şarkısı söyler gibi yaşıyorduk
Zeytin ağacının diliyle söylenen
Bir sevda türküsü gibi
Yıldız türküleri söylüyor
Yıldızdan türküler yazıyorduk

Gültepe’ye yağmur yağıyordu
Gültepe’ye yağmur yağdığında
Gültepe’ye aşk yağdığında
Gecenin gülüşünde çiçekler açtığında
Bugünden söken şafaklarda
Şarkılar söyledik Aydın’la
Şiirler yazdık
Gültepe’nin göklerine uzanıp
Yıldızlar kopardık
Kırmızı bir karanfilmiş gibi
Yıldızları saçlarımıza taktık

Gültepe’ye yağmur yağıyordu
Seni sevmenin acısı
O çok sevdiğin türküyü aklımıza düşürüyordu;
“Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda”

Gültepe’ye yağmur yağdırıyorduk
Bir sevgi olup gün boyu Deniz’e bakıyorduk
Öyküler dinleyip şiirler yazıyorduk
Gültepe’ye yağmur yağdırıyor
Gültepe’yi aşkla yıkıyorduk
Şair gibi;
“Dünyanın cesur ulusları yoktur
Cesur insanları vardır” diyorduk…

***

11 Ağustos 2000…
Ayrılık Defteri’nin elimize verildiği gün!
Değil 21 yıl, bin yıl geçse de unutmayız
unutamayız seni yoldaşım.
Yiğit 68’lim...
Aydın’ım... Erten’im... Gültepelim!
O kadar çok özlüyorum ki seninle
Nazım Baba’nın
“Safları sıklaştırın çocuklar,
Bu kavga faşizme karşı,
Bu kavga hürriyet kavgasıdır’’ dizelerini
haykırdığımız mücadele günlerini!
Kalbi göğsünden taşan omuzdaşım!
Aydın’ım.. Erten’im..Gültepeli’m!
Cehennem Yürekli Yiğit!..

Not: Sancar Maruflu başkanlığındaki İzmir'i Sevenler Platformu, İzmir 68'liler Birliği, Aydın Erten'in dostları, Konak Belediyesi'nin de katkısıyla, yarın Gültepe Toros Mezarlığı'ndaki kabri başında saat 11.00'de bir anma programı düzenleyecek.