Günlerden Cumartesi.
Üç gün öncesi yani...
Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki,
Ünlü bir fast food restoranında,
Bir grup genç eylem yaptı...

Olayı haber yapmak için,
Bizim Aydın Çetinkaya da gitti.
Ortalık karışık, doğal olarak.
Ancak birkaç resim çekebildi...

İşte ne olduysa, o sırada oldu.
İki sivil, önce Aydın'ı yakaladı,
Sonra yumruk attı, o da yetmedi,
Boynundaki fotoğraf makinesini,
Tehditle, zorlayarak gasp etti...

Telefon gelir gelmez gittik.
Eylemciler restorana kitlenmişti.
Ortalıkta da bir sürü sivil.
Kim polis, kim vatandaş belli değil.

Ne oldu, nasıl oldu derken,
Birkaç küfür ve tehdit de bize geldi.
Biz, Aydın'ın makinesini,
Polisler aldı diye düşünürken,
Kısa sürede ortaya çıktı ki,
Makineyi alanlar polis değil...

Şikayetimiz üzerine,
Olay yerindeki sivil polisler,
Aydın'ın makinesini alanları,
Ayaküstü sorguladıktan sonra,
“Gidip karakola şikayetçi olun,
Olay bizim işimiz değil” dediler.

Kalabalık olay yerinde,
Fotoğraflarla tespit ettiğimiz,
Gazeteciyi gasp edenleri,
Kısa sürede isimleriyle birlikte,
Tespit ederek ilgililere bildirdik.

Olayın korkunç olan iki yanı var.
Birincisi, olay yerinde,
Kimin polis, kimin sivil olduğu,
Asla ve kata belli değildi.

Olayı duyarak toplanan,
Bir grup eski ülkücü artığı,
Eski çeteci müsveddesi,
Sonradan iktidara yamanmış,
Çapulcu gaspçılarla karşı karşıyaydık...

İkincisi kendini vatansever sanan,
Korkak, şiddet savuranlar,
Aydın'ın da makinesini,
Kendilerine sivil polis süsü verip,
Üç dakika içinde yok ettiler...

Olayda şikayetçi olduğumuz,
Ve de soruşturma sürdüğü için,
Şimdilik bu kadar yazabiliyorum.
Çeteci, çapulcu gaspçılar,
K.A., Y.Y. ve U.B.'nin
Fotoğrafları ile görüntüleri,
İlgili yerlere iletildi...
Biz işin peşini bırakmayız...

Türkiye'nin geldiği noktada,
Gazetecinin yaşadığı bu olay,
İzmir'in emniyeti için de,
Öncelikli turnusol kağıdıdır.

O kadar sivil polisin içinde,
Bir gazetecinin makinesi,
Gasp edilip alınabiliyorsa,
Ve bu çete artığı gaspçılar,
Hala yakalanıp, ellerindeki,
Fotoğraf makinesi bulunamıyorsa,
Söyleyecek söz bulamıyorum...

Her gün, her yazımda,
Bunu hatırlatıp soracağım.
Alsancak'ı haraca kesen,
Şiddet estiren, çete artığı güruh,
Bakalım adalete mi,
Yoksa ağa babalarına mı sığınacak?