Geçenlerde 'Bal Ülkesi' adlı bir belgesele kendimi kaptırdım. Biraz bakayım derken bir baktım sonuna gelmişim. Belgeselde, Avrupa’nın son kadın arı yetiştiricisi olan ve Kuzey Makedonya’nın orta kısımlarındaki bir köyde yaşayan Hatice’nin hayatı anlatılıyor. Aslında onun yaşantısı içinde; unutulmuş eski bal toplama geleneklerinin nasıl sanata dönüştüğü, eko-sistemin doğal dengesinin neden korunması gerektiği ve hırslı insanların bu dengeyi nasıl bozdukları var. Ve tabi 60 yaşındaki Hatice'nin annesiyle olan ilişkisi. Belgeselde bunların hiçbiri didaktik bir dille değil de 3 yıl gibi bir süre içinde çekilen muhteşem görüntüler eşliğinde izleyiciye aktarılıyor. Arılar bal üretiyor, Hatice de arı gibi çalışarak hem kendisi hem de başkaları için hayatı tatlandırıyor.

***

Dünyayı güzelleştiren böyle emek sahipleriyle ne zaman karşılaşsam tatlanır ruhum, yaşama sevinci dolar bedenim. O insanlardan biri de Nilay Örnek... O da benim gibi yaklaşık 20 yıldır bu ülkede gazeteci olarak var olmaya çabalayanlardan biri. O, kimi zaman benim bayıldığım şimdi tarih olan gazetelerin hafta sonu eklerinin en iyilerini ortaya koyan ekiplerin içinde kimi zaman da başındaydı. Şimdilerde Kafa Dergisi'nde yazıyor. Journo.com için, farklı dergi ve internet siteleri için özel haber ya da dosyalar hazırlıyor, röportajlar yapıyor.

İzlemek, araştırmak, takip etmek, farklı insanlarla tanışmak, öğrenmek ve tüm bunlardan süzülenleri de kimi inceliklere tutunarak paylaşmak bazıları için bir tutkudur. Anladığım kadarıyla onun için de öyle... Sanırım bu yüzden benim gibi o da gazeteciliği seçti.

Storytel'de 'Nasıl Olunur?' adlı nefis bir pod cast serisi hazırlıyor. Mesleğinde başarılı olmuş insanlara 'Nasıl Olunur'un dışında pek çok merak edilen soruyu soruyor. Ben tüm pod castleri dinledim ve her birini çok sevdim. Özellikle henüz bir meslek seçmemiş olanların, üniversitede okuyanların, iş arayışındaki gençlerin ya da iş değiştirmek isteyenlerin bu seriyi mutlaka dinlemesi gerektiğini düşünüyorum.

Nilay Örnek, bugün 20'nci baskısına ulaşan Bütün İyiler Biraz Küskündür adlı bir de kitap yazdı. Bu kitaptan tam 2 yıl sonra yani Ekim 2019’da da Her Umut Ortak Arar adlı ikinci kitabını yayınlandı. Kitapları Artemis Yayınları’ndan çıktı. Her ikisi de özenle hazırlanmış kitap kapaklarına ve içeriklere sahip. Titizlikle çalışıldığı çok belli. Eski köşe yazılarını toplamak yerine, çoğunlukla yeni yazılarına yer vermiş. Sanattan sosyal medyaya, büyük aşklardan bencil insan hallerimize güzel bakış açıları sunuyor satır aralarında.

***

Onunla aynı sokakta büyümüş, aynı yazlık mekanlarda bulunmuş, aynı şeyleri kafaya takmış, aynı şeylere bozulmuşuz sanki. Yazarken etrafa saçtığı kırgınlıklarını, küskünlüklerini toplamak istemeyen bir çocuk gibi... İyi de yapıyor. Çünkü sonunda da onlardan başka bir şey yaratıyor ve umuda açılan penceresinden kendi yol arayışıyla birlikte yeni bir yol gösteriyor. Tabi ki görmek isteyene… Bunu kimi zaman ‘Gitmek istiyorum anne’ seslenişinde yapıyor kimi zaman da Mardin’den ve Mardin’deki masal anlatıcısı Şahmeran ustasının hayatından bahsederken…

Karşına çıkan her şeye bir haberci gözüyle bakan, inceleyen, değerlendiren Nilay Örnek, okuru geçmiş güzel günleri unutmamaya, emeğin değerini bilmeye, iyi olanı takdir etmeye, kendisi gibi olmayana saygı göstermeye, sanata kıymet vermeye teşvik ediyor. O daha çok yazsın, biz daha çok okuyalım... Hayatımız tatlansın.

Latife Tekin, Aslı Erdoğan, Müge İplikçe, Buket Uzuner, Ece Temelkuran, Canan Tan, İpek Ongun, Gülşah Elikbank ve Birhan Keskin daha çok yazsın, daha çok okunsun… Onlara yenileri katılsın…