83 yaşında hayatını kaybeden gazeteci büyüğümüz Hasan Pulur bir yazısında özetlemişti.
“... Yıl 1963, Doğan Uluç, Hürriyet istihbarat servisinin, yıldızı parlayan muhabirlerindendir.
Foto muhabiri elinde siyah beyaz fotoğraflarla gelir:
“Bomba gibi bir haber yakaladık”
Fotoğraflarda ağaçlar arasında bir kulübe, önünde kovboy şapkalı bir erkek; kızla delikanlı gazocağında yemek pişiriyorlar:
“Kim bunlar?”
“Amerikalı bir sanayicinin kızı, bir Türk gencine âşık olmuş, babası izin vermeyince kaçmış, Bebek sırtlarında bir kulübede oturuyorlar.”

***

Gerçekten dediği çıkıyor ama, iki gün sonra da bomba ellerinde patlıyor, o tarihte “Akşam’ın sahibi olan Malik Yolaç ortaya bir ikramiye koyuyor:
“Başka gazetelerin yalan yanlış haberlerini ortaya çıkaranlara ikramiye vereceğim”
İlk ikramiyeyi rahmetli Celalettin Çetin alıyor:
“Amerikalı kız ile Türk sevgilisi haberi tamamen yalan. Kız Amerikalı değil Türk. Gitarlı genç ise erkek kardeşi. İki kardeş, bir deniz subayının çocukları. Babalarının Kanada’da deniz ataşeliği görevi sona erdikten sonra ailece Türkiye’ye dönmüşler. Gecekondu kulübelerini ise yurda getirdikleri buzdolabı, çamaşır makinesi gibi ev eşyalarının ambalajlarından yapmışlar.”
... Hani Bebek sırtlarında iki gencin kulübesi vardı ya, kapıda kurukafa “resmi”, altında da “Asparagas” lafı yazılıydı, Doğan Uluç “Bu ne demek?” deyince de “asparagas”ın açılımını yapmışlardı:
“Bunlarda para az, gerisi gaz...”

***

Masa başında uydurulup gerçekmiş gibi yayımlanan yalan haber asparagas deniyor bizde.
İngilizce asparagus yani kuşkonmaz sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük, Latince aynı anlama gelen asparagus sözcüğünden alıntıdır.

***

Buraya kadar işin biraz bilimsel, biraz da trajikomik tarafından söz ettik.
Asıl dememiz gereken, bir süredir ortalarda dolanan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılaçdaroğlu'na verildiği söylenen İzmir'de hangi ilçede kim belediye başkanı olsun listesi.
Başkan Kocaoğlu, yayınlanan liste için asparagas dedi.

***

Siyasetin pek çok eleştirilecek yönü vardır.
Ama bazı incelikleri ve olmazsa olmazları da.
Bunlardan biri de ikili ilişkilerdeki nezakettir.
Bu nezakete uymayanlar genelde kısa sürede siyaset dışı kalırlar.

***

14 yıldır İzmir'in büyükşehir belediye başkanlığını yapan Aziz Kocaoğlu, hiçbir şey öğrenmemiş olsa, en azından nezaket kuralını öğrenmiştir.
O yüzden o da bilir ki, genel başkana öyle oturup liste vermek nezaketli iş değildir.
Zaten genel başkan da koltuğun gerçek sahibi ise, kendisine liste veren biri ile bir, hadi bilemediniz iki dakika görüşür.
Bir daha da görüşeceğini sanmam.

***

Siyasetin bir başka doğal getirisi de fikir danışmaktır.
CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir için elbette Aziz Kocaoğlu'nun görüşlerine başvuracaktır, vurmalıdır da.
Ancak bu isim belirlemekten ziyade çerçeve oluşturmak içindir.

***

Hadi size şeytanın avukatlığını yapayım.
Genel başkan, kimi aday yapmamak kararını vermek için, karşısındakinin en çok desteklediklerini öğrenmek istemiş olamaz mı?
Siyaset bu, elbette olabilir.

***

Ama eski siyasetçilerin şu sözünü de unutmamak gerekir:
Kapı altından atılan zarfın içinde ne olduğu önemli değildir.
Eğer içeride kimin olduğunu bilmiyorsanız.