Takvimler 22 Temmuz'u gösterdiğinde, Eskişehir semalarında yükselen dumanlar, kısa sürede tüm Türkiye'nin yüreğini ağzına getirecek büyük bir felaketin habercisi oldu. Seyitgazi ilçesine bağlı Büyükyayla Mahallesi'nin yemyeşil ormanlık alanında, henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan küçük bir kıvılcım, kavurucu sıcak ve şiddetli rüzgarın da etkisiyle saatler içinde bir alev denizine dönüştü. Ancak bu yangın, daha öncekilerden çok daha acı bir iz bırakacaktı. Alevlerin en ön saflarında, canları pahasına yeşil vatanı korumaya çalışan 10 orman işçisi, bu amansız mücadelede şehit düştü. Kara haberin ülkeye yayılmasıyla birlikte, yangının acısı ikiye katlandı. Felaket bununla da kalmadı; kontrolden çıkan alevler, il sınırını tanımayarak komşu Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesine kadar ulaştı ve felaketin boyutlarını daha da genişletti.

Kâbus gibi başlayan gün ve gelen acı haber

Her şey, Büyükyayla mevkiindeki sık çam ormanlarından yükselen bir dumanla başladı. İlk ihbarın ardından Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı ekipler hızla bölgeye sevk edildi. Ancak bölgenin sarp ve engebeli arazi yapısı ile o anlarda etkisini artıran şiddetli poyraz, ekiplerin işini en başından zorlaştırdı. Yangın, adeta bir canavar gibi büyüyerek geniş bir alana yayıldı. Gece boyunca devam eden müdahaleler, yangının hızını kesmeye yetmedi. Trajedinin haberi ise dün, yangının ikinci gününde geldi. Alevlerin arasında kalan ve yön değiştiren rüzgarın oluşturduğu alev tuzağından çıkamayan bir grup orman işçisinden haber alınamadığı bilgisi üzerine bölgede hummalı bir arama çalışması başlatıldı. Saatler süren endişeli bekleyiş, ne yazık ki acı bir sonla noktalandı. 10 orman kahramanının cansız bedenlerine ulaşıldığı haberi, sadece ailelerini değil, tüm Türkiye'yi derin bir yasa boğdu. Bu can kaybı, orman yangınlarıyla mücadelenin ne denli tehlikeli ve fedakârlık gerektiren bir görev olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Bakan Yumaklı: Bir günde 76 yangınla mücadele ettik
Bakan Yumaklı: Bir günde 76 yangınla mücadele ettik
İçeriği Görüntüle

Alevler sınırı aştı, tehlike şimdi de afyonkarahisar'da

Eskişehir'deki ormanları adeta bir cehenneme çeviren yangın, rüzgarın da etkisiyle güneydoğu yönünde ilerleyerek Afyonkarahisar il sınırına dayandı. İhsaniye ilçesine bağlı Sarıcaova köyü ve çevresindeki ormanlık alanlar, yeni bir tehdidin merkezi haline geldi. Yangının il sınırını geçtiği haberinin alınmasıyla birlikte, Afyonkarahisar Valiliği ve Orman Bölge Müdürlüğü de alarma geçti. Seyitgazi'de başlayan felaket, artık iki ilin ortak kâbusu olmuştu. Sarıcaova köyü sakinleri, geceden itibaren köylerine doğru yaklaşan alevleri ve gökyüzünü kaplayan kızıllığı endişeyle izlemeye başladı. Jandarma ekipleri, köy çevresinde geniş güvenlik önlemleri alırken, olası bir tahliye ihtimaline karşı tüm hazırlıklar yapıldı. Köylüler de kendi imkanlarıyla, traktörlerine taktıkları su tankerleriyle ve kazma küreklerle ekiplere destek olmaya, alevlerin köylerine ulaşmasını engellemek için adeta bir etten duvar örmeye çalıştı.

Gökyüzü ve yeryüzü alevlere karşı birleşti

Felaketin boyutlarının büyümesiyle birlikte, yangınla mücadele de ulusal bir seferberlik düzeyine çıkarıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, ülkenin dört bir yanından bölgeye takviye ekipler gönderildi. Günün ilk ışıklarıyla birlikte havadan müdahale yeniden başladı. Yangın söndürme helikopterleri ve uçakları, Frig Vadisi'nin derinliklerinden ve yakındaki göletlerden aldıkları tonlarca suyu, alevlerin en yoğun olduğu noktalara bırakmak için aralıksız sorti yaptı. Gökyüzündeki bu yoğun çabaya, karada da yüzlerce araç ve personelden oluşan dev bir güç eşlik etti. Orman Genel Müdürlüğü'ne ait arazözler, su ikmal araçları ve dozerler, yangının önünü kesmek için kritik noktalarda konumlandırıldı. AFAD, belediye itfaiyeleri, jandarma ve sivil toplum kuruluşlarından gelen gönüllüler de karadan müdahale çalışmalarına omuz verdi. Ancak şiddetli rüzgarın sık sık yön değiştirmesi ve arazinin sarp yapısı, ekiplerin canla başla yürüttüğü bu amansız mücadeleyi bir hayli zorlaştırıyor.

Binlerce hektar yaşam alanı küle döndü

Yangının bilançosu her geçen saat daha da ağırlaşıyor. Henüz tam olarak ne kadarlık bir alanın yandığı netleşmese de ilk belirlemelere göre binlerce hektarlık karaçam ve ardıç ormanının küle döndüğü tahmin ediliyor. Bu, sadece ağaçların yok olması anlamına gelmiyor; aynı zamanda sayısız yaban hayvanının yaşam alanını kaybetmesi ve bölgedeki eşsiz ekolojik yıkım demek. Frig Vadisi'nin bir parçası olan bu coğrafya, barındırdığı endemik bitki türleri ve yaban hayatı ile Anadolu'nun en değerli doğal miraslarından biriydi. Şimdi ise geriye sadece simsiyah bir toprak, is kokusu ve derin bir sessizlik kaldı. Yangının söndürülmesinin ardından başlayacak olan soğutma çalışmaları ve hasar tespitinin, felaketin gerçek boyutlarını daha net bir şekilde ortaya koyması bekleniyor. Uzmanlar, bu denli büyük bir orman yangını sonrasında ekosistemin kendini toparlamasının on yıllar süreceği uyarısında bulunuyor. Bölgenin yeniden ağaçlandırılması ve ekolojik dengenin tekrar kurulması için uzun ve meşakkatli bir süreç gerekecek.

Kaynak: HABER MERKEZİ