Küresel piyasalardaki hareketliliğe paralel olarak altın fiyatları, yeni işlem gününe de aşağı yönlü bir seyirle başladı. Yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altının gram fiyatı, güne düşüşle başlamasının ardından saat 10.05 itibarıyla bir önceki kapanışa göre yüzde 1,15 oranında değer kaybederek 4 bin 138 lira seviyesinden işlem görmeye başladı. Bu sert düşüş, özellikle son dönemde altına yatırım yapan ve yüksek seviyelerden alım gerçekleştiren yatırımcılar arasında endişeye yol açtı.

Çeyrek ve Cumhuriyet altınında son durum ne?

Gram altındaki bu düşüş, diğer altın türlerine de yansıdı. Aynı dakikalarda, Türkiye'de en çok tercih edilen yatırım araçlarından biri olan çeyrek altın 6 bin 810 liradan satılırken, genellikle düğün ve özel günlerde takı olarak da kullanılan Cumhuriyet altını ise 27 bin 110 liradan alıcı buluyor. Bu fiyatlar, bir önceki güne kıyasla önemli bir gerilemeye işaret ediyor.

Ons altın kritik eşikte: 3 bin 300 dolar destek seviyesi test ediliyor

Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı da düşüş eğilimini sürdürüyor. Şu sıralarda bir önceki kapanışına göre yüzde 1 oranında değer kaybeden ons altın3 bin 306 dolar seviyesinden işlem görüyor. Dün de ons fiyatındaki düşüşe paralel olarak değer kaybeden altının gram fiyatı, günü yüzde 0,4'lük bir azalışla 4 bin 186 liradan tamamlamıştı. Ons altının psikolojik ve teknik açıdan önemli bir destek seviyesi olarak kabul edilen 3 bin 300 doların hemen üzerinde tutunma çabası, piyasalar tarafından yakından izleniyor. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması durumunda, satış baskısının artabileceği ve düşüşün derinleşebileceği belirtiliyor.

Piyasaların gözü yurt dışı verilerinde: Bugün neler takip edilecek?

Altın fiyatlarındaki bu hareketlilikte, hem yurt içi hem de yurt dışı ekonomik veriler ve gelişmeler önemli rol oynuyor. Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin nispeten sakin olacağını belirtirken, yurt dışında ise piyasaların seyrini etkileyebilecek önemli verilerin açıklanacağını vurguluyorlar.

Memur ve emekli maaşları ne kadar olacak? İşte öne çıkan artış senaryosu! Memur ve emekli maaşları ne kadar olacak? İşte öne çıkan artış senaryosu!

Bugün takip edilecek başlıca yurt dışı veriler şunlar:

  • Avro Bölgesi'nde Tüketici Güven Endeksi: Avrupa ekonomisinin genel sağlığı ve tüketici harcamalarına yönelik beklentiler hakkında önemli ipuçları sunacak olan bu veri, altın fiyatları üzerinde dolaylı bir etkiye sahip olabilir.

  • ABD'de Dayanıklı Mal Siparişleri: ABD ekonomisinin sanayi üretimi ve yatırım harcamaları tarafındaki gücünü yansıtacak olan bu veri, doların değeri ve dolayısıyla altın fiyatları üzerinde etkili olabilir.

  • New York Fed Tüketici Güven Endeksi: ABD'deki tüketicilerin ekonomik beklentilerini ve harcama eğilimlerini ölçen bu endeks de piyasalar tarafından yakından izlenecek.

  • Dallas Fed İmalat Sanayi Endeksi: ABD'nin önemli sanayi bölgelerinden birindeki imalat aktivitesini gösteren bu endeks, ekonomik büyüme ve enflasyon beklentileri açısından önemli sinyaller verebilir.

Bu verilerin beklentilerden farklı gelmesi durumunda, altın fiyatlarında yeni dalgalanmalar yaşanabileceği öngörülüyor.

Teknik analiz ne diyor? Ons altında destek ve direnç seviyeleri

Teknik açıdan altının ons fiyatını değerlendiren analistler, 3 bin 300 dolar seviyesinin önemli bir destek noktası olduğunu belirtiyorlar. Bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanması, düşüşün sınırlı kalabileceğine işaret edebilir. Ancak, bu desteğin kırılması durumunda satışların hızlanabileceği ve daha düşük seviyelerin test edilebileceği uyarısında bulunuluyor.

Yukarı yönlü hareketlerde ise 3 bin 360 dolar seviyesinin kritik bir direnç konumu olduğu ifade ediliyor. Ons altının bu direnci aşması ve üzerinde kalıcı olması durumunda, yükseliş eğiliminin yeniden güç kazanabileceği ve yeni hedeflere yönelebileceği belirtiliyor.

Altın fiyatlarındaki düşüşün olası nedenleri neler?

Altın fiyatlarında son dönemde yaşanan bu düşüş eğiliminin ardında birkaç önemli faktörün etkili olduğu düşünülüyor:

  • ABD Merkez Bankası (Fed) Beklentileri: Fed'in enflasyonla mücadele kapsamında faiz artırımlarına devam edebileceği veya faiz indirimlerini erteleyebileceği yönündeki beklentiler, doların güçlenmesine ve altın gibi faizsiz getirisi olmayan varlıklara olan talebin azalmasına neden oluyor.

  • Güçlü Dolar Endeksi: ABD dolarının diğer önemli para birimleri karşısında değer kazanması, dolar cinsinden fiyatlanan altının diğer para birimleriyle alım yapan yatırımcılar için daha pahalı hale gelmesine ve talebin düşmesine yol açıyor.

  • Küresel Risk İştahındaki Değişimler: Zaman zaman küresel piyasalarda risk iştahının artması ve yatırımcıların hisse senedi gibi daha riskli varlıklara yönelmesi, güvenli liman olarak görülen altına olan talebi azaltabiliyor.

  • Teknik Satışlar ve Kâr Realizasyonları: Altın fiyatlarının belirli bir yükselişin ardından teknik direnç seviyelerine ulaşması veya aşırı alım bölgelerine girmesi, bazı yatırımcıların kâr realizasyonu amacıyla satış yapmasına ve bu durumun da fiyatlarda düşüşe neden olmasına yol açabiliyor.

Yatırımcılar ne yapmalı? Uzmanlardan tavsiyeler

Altın fiyatlarındaki bu dalgalı seyir, yatırımcıların kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Uzmanlar, bu dönemde yatırımcıların panik yapmadan, kendi risk profillerine ve uzun vadeli yatırım hedeflerine uygun stratejiler belirlemelerini öneriyor. Altın, uzun vadede genellikle değerini koruyan ve enflasyona karşı bir koruma sağlayan bir yatırım aracı olarak kabul edilse de, kısa vadeli dalgalanmalar her zaman mümkündür.

Yatırımcıların, altın fiyatlarını etkileyebilecek küresel ekonomik gelişmeleri, merkez bankalarının açıklamalarını ve önemli makroekonomik verileri yakından takip etmeleri, yatırım kararlarını verirken bu bilgileri dikkate almaları önem arz etmektedir. Ayrıca, tek bir yatırım aracına bağlı kalmak yerine, portföylerini çeşitlendirerek riski dağıtmaları da uzmanların sıkça dile getirdiği tavsiyeler arasında yer alıyor. Unutulmamalıdır ki, yatırım kararları kişiseldir ve her yatırımcının kendi araştırmasını yaparak, gerekirse bir finansal danışmandan destek alarak karar vermesi en doğru yaklaşımdır.

Kaynak: HABER MERKEZİ