Mesleki orijinim Spor Yazarlığı. Ancak sporun içine siyaset karıştığından buyana da bu köşeden siyasi yazılar yazarak siz sevgili okurlarımla ülke meselelerini gündeme getirerek bir nebze üstüme düşen görevi yapıyorum. Tabii ki, yurtiçi ve dışında gör düklerim ve tanıdığım kişileri de sizlere aktarıyorum. 1960 yılında İktisat Fakültesi'ne giderken 27 Mayıs askeri darbesi ile Yedek Subaylık kanunu da değişince eğitime ara verip, Yedek Subaylığımı 'Yedek Subay Öğretmen' olarak Bayburt' ta, askeri eğitimimi de Amasya' da yaptım. O dönem İzmir'deki gazeteme yazılarımı gönderdim.
05 Plaka kotlu Amasya ilimiz Orta Karadeniz bölümünün iç kısmında yer alır. İçinde Yeşilırmak nehrinin geçtiği Ferhat ile şirin 'in elması ile ünlü bu kentimize Ankara'ya yolum düştüğünde uğrarım. İzmir Özel Türk Lisesi'nden yakından tanıdığım Edebi yat Öğretmeni ve çocuk hikayelerinin ödüllü yazarı sevgili Savaş Ünlü hocamla Amasya'da kitaplarını imza gününden dönüşünde derin bir sohbete daldık. Konu Edebiyat, yazarlık, gazetecilik ve de memleket meseleleri idi.
Bana sorarlar zaman zaman "68 yıldan beri yazıyorsunuz, konuyu nasıl buluyorsunuz?' Aslında yerinde bir soru oluyor. Günlük yazarken elbette bu daha zor. Yazdığınız yazı siz yazana kadar eskimeyecek. Bilirsiniz ki, en kısa ömürlü yazılar gazete yazılarıdır. Bir roman, hikâye değil ki uzun yıllar okunsun, hiç eskimesin. Elbette gazete yazılarında da bu nitelikte yazılar yok değil.
Soru benim de kafama takılmıyor değil. Gazetede yazılacak yazıyı bulabilmek kolay mı zor mu? Yerine göre değişir. Bazen gelir konu bizi bulur. Bazen de biz konuyu, konuları buluruz. Onca yıllık meslek yaşantımda konuları bulurken sürekli olarak haksızlığa uğramışların yanında oldum, yanında durdum. Haksızlığa uğrayanın kesintisiz savunucusuydum. Hiçbir zaman patronun yanında olmadım, okuyucunun yanındaydım her zaman. Gazete sahibinin paltosunu tutmadım. Yeri geldiğinde kafa tuttum. Yanlışa karşı kalemimi siper ettim. Kalemimim gücüyle en acımasız kalemşor oldum. Hak yerini bulana dek savaşımımı sürdürdüm. Belki de bunlar uzun yazmama neden oldu. Elimiz kalem tuttuğunca sürdüreceğim yazmamı. Ülkemizi yönetenlerden çok tanıdığım oldu geçmişten bu günlere kadar. Onları tanımam kalemimden yağ damlatmadı. Yakın bulduklarımı eleştirirken aslında onlara yardımcı oldum, bunu herkes bilir. Çekinmedik, yılmadık, korkmadık, üç maymunu oynamadık. Bu konu uzar gider. Bu sorular bize yol gösterir, yazma gücü verir. Konuları nasıl bulduğumuz da ortaya çıkar.
Geçenlerde belki bir ay oldu. Amasya Ali Kaya lokantasının işletmecisi Davut Keleş kardeşim aradı. Halimi hatırımı sordu. Epey muhabbet ettik. Arama nedeni beni Amasya’ya davet etmekmiş. "Her türlü ulaşımı sağlarım" diyordu. Aslında o şirin kente gitmeyi nasıl da istiyorum. Ancak yaşım buna engel mi orasını da bilmiyorum. 88 yaşındayım dile kolay. Belki de onca yol gözümüzde büyüyor. İnceliği için Davut kardeşime teşekkür ettim.
Beni davetinin altındaki neden kendi mekanının temel atma töreni içinmiş. Şu anda bulunduğu yerin az ötesine tam teşekküllü bir yer yapacaklarmış. Onun temelinin töreninde bulunursam çok mutlu olacağını içtenlikle söylüyordu. Temeli atılacak olan yeni yerlerinde birkaç lokanta, toplantı salonları, çocuklara oyun alanları, otel bile bulunacakmış. Manzarası yine güzel olacak mı, dedim.
Davut Keleş, "Aynı manzara olacak değişmeyecek, şimdiki yerimizle arasında 50 bilemedin 100 metre mesafe olacak" dedi. Şu anda işlettiğiniz yerde kalacaksınız, değil mi, dedim.
-Evet Ünal Amca, Amasya Valimiz Sayın Önder Bakan ile görüştük. Biz yeni yerimizi iki yıl içinde tamamlamayı planladık. Belki daha da erken bitirebiliriz. İşte o zaman şimdi bulunduğumuz yeri boşaltacağız. Bu nedenle de Valimiz Sayın Önder Bakan’a inceliği için çok teşekkür ediyoruz. İşlettiğimiz yer bizim değil, tüm Amasya’nın, ülkemizin bir yeri. Yurt dışında da bilinen, aranan, sevilen bir yer. Sayın Valimizin kararıyla insanlarımıza hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Buna neden olan tek kişi vardır o da Sayın Valimizdir.
Davut Keleş’le konuştuktan sonra internette Sayın Vali Önder Bakan hakkında kısa bir araştırma yaptım. Genç bir devlet yöneticisi. Başarılarla dolu bir geçmişi var. Edirne Kaymakam adayı olarak mesleğine başlıyor. Ülkemizin birçok yerinde kaymakam olarak görev yapıyor. Taraklı, Siirt-Tillo, İstanbul Beşiktaş Kaymakamlığı olmak üzere çok yerde çalışmış. Geçmişi başarılarla dolu birisiymiş. Göç İdaresinde Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı, Göç İdaresi Başkanlığında Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulunmuş. İngiltere’de de kurs görmüş bir memleket sevdalısıymış. Her gittiği yerde güzel, gözle görülen işlere öncülük etmiş, tüm projelerini de gerçekleştirmiş. Turizme kazandırdığı eserleri çokmuş. Eski yapılara hayat verme projelerini de hayata geçirmiş. Böyle devlet adamları alkışlanır, saygı duyulur. Amasya gibi turistik bir yere kim bilir neler kazandıracak. Genç Valimiz Sayın Önder Bakan’ı yürekten kutluyorum.
Konuları nasıl buluyorsunuz diyenlere bir örnek daha, Sayın Valimizin yaşantısını okudum onun hakkında bir değil, 10 belki daha da fazla köşe yazısı çıkar. Önemli olan konuları gerçekçi bir dille işleyebilmektir.
Sevgili Davut Keleş kardeşimin açılacak olan yeni yerinizde şimdiden başarılar diliyorum. Amasya’nın akşam, gece görüntüsü geldi gözümün önüne, saatlerce oturulur, ne düşler kurulur. Şimdiye kadar görmediyseniz kaybınız büyük. Bir fırsat yaratıp gidin sessizliği, sakinliği yaşayın o güzelim Amasya’da. Binlerce yıllık geçmişi olan tarih kokan kentte tarihi soluyun. Güzel insanlarıyla konuşun, dost olun, onlara merhaba demenin güzelliğini iliklerinize kadar yaşayın.
Kolay gelsin Davut kardeşim…