Türkiye işçi hareketinin son yıllardaki en çarpıcı iş cinayetlerinden biri İzmir’de kitlesel bir protestoyla gündeme taşındı. Yaklaşık on yıldır tazminatını almak için çabalayan Erol Eğrek, holdingin güvenlikleri tarafından ağır şekilde darp edilerek kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. İzmir’in Konak ilçesinde, Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti, Erol Eğrek için adalet talebini yüksek sesle dile getirdi. Basın açıklamasını Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Başkanı Elif Çuhadar okudu.

D S C02221

İzmir’den ankara’ya uzanan hak arayışı... 'İşimizi geri istiyoruz' İzmir’den ankara’ya uzanan hak arayışı... 'İşimizi geri istiyoruz'

On yıl süren hak arayışı, ölümle sonuçlandı

Erol Eğrek’in hikâyesi, Türkiye’de işçi haklarının ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yaklaşık on yıldır tazminatını alamadığı için yasal yolları tüketen ve defalarca Çalık Holding’in önünde eylem yapan Eğrek, geçtiğimiz günlerde holdingin güvenlik görevlilerinin saldırısına uğradı. Ağır şekilde dövülen işçi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Eylemde yapılan konuşmalarda, “Erol Eğrek’in 10 yıl boyunca yaptığı başvurular, açtığı davalar ve kazandığı haklar ortadayken, holdingin ‘borcumuz yok’ açıklaması gerçeği yansıtmıyor” vurgusu öne çıktı.

Basın açıklamasında, “AKP iktidarıyla yakın ilişkiler içinde olan Çalık Holding gibi şirketler, işçilerin emeğini ve canını hiçe sayan bir düzenin baş aktörüdür” denildi. Açıklamada, “Saray iktidarının yarattığı düzen, bu cinayetin baş sorumlusudur. Çünkü hep korundular, pervasızlıkları da bu güvenden” ifadeleriyle siyasi iradenin işçi haklarını korumakta yetersiz kaldığı vurgulandı.

D S C02210

Soma’dan İliç’e

Açıklamada, yarın 11. yılı anılacak olan Soma maden faciası da hatırlatıldı. “Soma’daki 301 işçinin katili de sermaye, iktidar ve sendikal bürokrasinin kendisidir” denilerek, iş cinayetlerinin basit bir ihmal değil, iş güvenliği ve kamu madenciliği anlayışının yok sayılmasının, kar hırsının sonucu olduğu savunuldu. Erzincan İliç’te yaşanan siyanür sızıntısı ve 9 işçinin ölümü de gündeme getirilerek, “Bu ülkenin doğasını, işçisini sömüren ama vergi vermeyen şirketler, ülkeye karşı suç işlemektedir” ifadeleri kullanıldı.

Erol Eğrek’in yıllarca yasal yollarla hakkını aradığı, hizmet tespit ve alacak davalarını kazandığı ancak holdingin mahkeme kararlarını uygulamamak için her türlü yola başvurduğu belirtildi. Açıklamada, “Mahkemenin haciz kararını bir günde kaldırtma gücünü nereden buluyorlar? 209 milyon vergi borcu silinirken, işçi alacaklarının ödenmemesi hangi adalete sığar?” soruları yöneltildi. Offshore şirketler aracılığıyla yurt dışına para kaçırma iddialarının da soruşturulmadığı, holdingin işlediği suçların hesabının sorulacağı vurgulandı.

Örgütlü mücadele vurgusu

Eyleme, Emek Partisi, DEM Parti, Türkiye İşçi Partisi, KESK İzmir Şubeler Platformu, Sol Parti, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Toplumsal Özgürlük Partisi, Yeşil Sol Parti gibi çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu destek verdi. Katılımcılar, “Bu ülkede daha fazla iş cinayeti, yoğun emek sömürüsü, uzun çalışma saatleri, sendikasızlaştırma ve güvencesiz çalışmaya karşı mücadele ancak işçi sınıfının ve halkın örgütlü gücüyle kazanılabilir” mesajını verdi.

Erol Eğrek’in sözleriyle: “Elbet hesap verirler bir gün”

Açıklamanın sonunda, Erol Eğrek’in sosyal medyada da sıkça paylaştığı şu sözlere yer verildi: “Haklarımı vermedikleri gibi bir de üste çıkıyorlar. Allah gözlerini doyursun, karınları doymayanların. Elbet hesap verirler bir gün.” Katılımcılar, Eğrek’in ölümünden sorumlu olanların ve bu düzene yol açanların yargılanmasının takipçisi olacaklarını vurguladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ