Acılı baba Ahmet Abi, "İZSU mazgal değil mayın döşedi" diyerek sorumlulara tepki gösterdi.

Acılı baba: “Kızım değil, sizin çocuğunuz da olabilirdi”

İzmir’in Konak ilçesinde 12 Temmuz 2024’te yaşanan elektrik faciasında, su birikintisinde akıma kapılan 5. sınıf Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili açılan 11’i tutuklu 42 sanıklı dava İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.

Duruşmada söz alan Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Abi, ihmalleri ve kurumsal sorumluluğu sert ifadelerle eleştirdi. Baba Abi, “Yetkili firma 2019’dan beri elektrik kaçağını düzeltmemiş, gerekli onarımı yapmamıştır. Altyapı yapmak yerine insanların canını 1-2 milyon liraya alırız diyor. Kaçak akım rölesi kullanılmamıştır. İZSU ise elektrik kaçağının olduğu yere 3 mazgal adı altında 3 mayın döşenmiştir. Döşemeselerdi ölüm gerçekleşmeyecekti. Mazgalların temizliği neden yapılmıyor? Kendinize hiç sordunuz mu? Vicdanınız rahat mı? Burada vefat eden benim kızım değil sizin çocuğunuz olabilirdi.” sözleriyle salonda duygusal anlar yaşattı.

Konuşmasının devamında, bilirkişi raporlarında İZSU’nun aklanmaya çalışıldığını iddia eden Abi, şu ifadeleri kullandı:
“Adamlar mazgal döşüyor, yani mayın döşüyor ancak suçsuz. Benim gözümde yetkili firmanın yönetim kurulu üyeleri de, yönetimi de, İzmir’in ve Konak’ın eski ve yeni belediye başkanları da suçludur. Görevinizi yapın, insanları öldürmeyin. Kar gözeten bu 2 kurum daha kaç kişiyi katledecek? İnşallah hak eden cezasını alacaktır.”

Tutuklu sanık: “O tarihte görevli değildim”

Sanıklardan Ahmet Orhan Kaygısız, üzerine atılı 2. derece kusurla ilgili suçlamaları kabul etmedi. Kendisinin arıza onarım biriminde çalışmadığını belirten Kaygısız, şöyle konuştu:

“Bilirkişi raporunda 2’inci derece kusurlu olduğum belirtilmiştir. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Kendi görev tanımımda mevcut hizmeti kontrol etme yükümlülüğüm bulunmamaktadır. Arıza onarım biriminde çalışmıyorum ve 9 Ocak’taki saha çalışmalarında görevli değilim. Bildirim yapılmasından bilgim yoktur. Fotoğrafların paylaşıldığı WhatsApp grubunda da yer almıyorum. Teknik onarım şefi olan görevim, arıza onarım şefiyle karıştırılmamalıdır. Başkasının görevinden dolayı suçlanmam adil değildir.”

Kaygısız ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve İZSU’nun ilgili birimlerinin bilgisinin olmamasının "hayatın olağan akışına aykırı" olduğunu öne sürdü.

“Giderildi” bildirimi yapılmadı

Duruşmada tanık olarak dinlenen Özkan Kuru ise olayın yaşandığı bölgede arıza sonrası prosedürlerin eksik tamamlandığını ifade etti. Kuru, şunları aktardı:

“Arıza kazıları ile ilgili süreç yetkililerin bulunduğu WhatsApp grubundan şifahi olarak bildirilir. Arıza onarımı bittiğinde ve asfalt işlemi için yine buradan bildirim yapılır. Sonrasında yönetmelik gereği yazılı süreç başlar. Acil durumlarda gece bildirim yapılamayabilir. 9 Ocak’ta arıza giderildi bilgisi bu grupta paylaşılmadı diye biliyorum. Grupta UKOME’den yetkili arkadaşlar da bulunur ve işlemler bu bilgilere göre yürütülür.”

On binler adalet için Pendik'e geldi, Özel önemli mesajlar verdi On binler adalet için Pendik'e geldi, Özel önemli mesajlar verdi

İzmir kamuoyunu sarsan olayın davası sürerken, hayatını kaybeden gençlerin aileleri adaletin tam anlamıyla tecelli etmesini bekliyor. Bir sonraki duruşma tarihi mahkeme heyetince ileri bir tarihe ertelendi.

Kaynak: HABER MERKEZİ