Haber / Emine ŞEKER YALÇIN

Koronavirüs vaka sayısının çoğalması nedeniyle yüz yüze eğitimin durumu gündemdeki yerini koruyor. İzmir genelinde de yüz yüze eğitime geçilmesinin ardından okullarda yaşanan sıkıntılar endişe yaratıyor. İzmir’de çeşitli okullarda görülen Kovid-19 vakaları nedeniyle bazı sınıflar karantinaya alınarak eğitime uzaktan devam ediyor. Eğitim ve sağlık dünyası da henüz aşı olmamış ya da olmak istemeyen velilerin bir an önce aşı olmasının ve aşı hakkı kazanan çocuklarının aşılarını yaptırmasını önemine vurgu yaptı.

UZAKTAN EĞİTİM SINIFTA KALDI

Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, pandemi döneminde Avrupa ülkelerinin okulları açık tutarak eğitime devam ettiğini, Türkiye’nin ise bu süreçte uzaktan eğitim sistemini benimsediğini hatırlatarak, ancak uzaktan eğitim ile de belli bir noktanın ötesine gidilmediğini açıkladı. Toplum olarak bilim dünyasının önerdiği maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyan kişilerde bulaş riskinin olmadığına da dikkat çeken Demir, “Milli Eğitim Bakanı okulları açarak yüz yüze eğitime geçti. Ancak bazı kesimler kendince sebepler ile bu karara itiraz etti. Bilim dünyası bu virüsün bir şekilde, maalesef hayatımızda olacağı yönünde ciddi açıklamalar yapıyor. Dolayısıyla biz vatandaşlar olarak bu görüşlere itibar etmek zorundayız” dedi.

VELİLER ENDİŞELİ

Koronavirüs sebebi ile hayatını kaybedenlerin yaş ortalamasının belli bir yaş üstü olduğunu belirten Demir, gençlerde bu oranın çok düşük olduğunun altını çizdi. Gençlerde bağışıklık sisteminin daha kuvvetli olduğuna da değinen Demir, “Aynı zamanda ben de bir veliyim. Bir ebeveyn olarak herkes gibi benim de tereddütlerim oldu. Çünkü lise çağındaki çocuklarımız biraz daha rahat, ilkokul çağındaki çocuklarımız da dikkatsiz. Bu sebeple okullarda maske ve mesafe kurallarına dikkat edilmiyor olabilir” diye konuştu.

ÖRNEK OLALIM

Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, öğrencilerden çok velilere daha büyük sorumluklar düştüğünü de sözlerine ekleyerek, “Çocuğunu okuldan almaya giden velilerden bazıları maalesef maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymuyor. Biz veli olarak bu kurallara uyarak çocuklarımıza örnek olmalıyız. Yaklaşık bir buçuk ay önce açılan okullar bugün daha güvenilir. Velilerin içi biraz daha rahat” ifadelerini kullandı.

‘AŞI’YA DAVET

Yüz yüze eğitimin çocuklar için ne kadar önemli olduğuna da dikkat çeken Demir, uzaktan eğitim sisteminin çocuklarda olumsuz etki bıraktığını anlattı. Tekrar vaka sayılarının artmaması ve okulların kapanmaması için aşı olmayan vatandaşları aşı olmaya da davet eden Demir, sözlerini şöyle bitirdi: “Her bir birey olarak aşı olalım. Aşı olmayanları aşı olmaları için ikna edelim. Ancak aşı olduk diye de tedbiri elden bırakmayalım. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaya devam edelim."

İŞİN KOLAYINA KAÇTILAR

Türkiye’de pandemi döneminde kapatılan kurumlar arasında ilk sırada okulların yer aldığına dikkat çeken İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı da, bu süreçte çocukların okula gidemediğini ancak alışveriş merkezlerinin, kafelerin ve eğlence merkezlerinin açık olması sebebi ile okul çağındaki çocukları bu gibi yerlerde gördüklerini söyledi. Çamlı, eğitime gerekli önemin verilmediğini de sözlerine ekleyerek açıklamasına şöyle devam etti: “İlk etapta eğitime uzun süre ara vermiş olmak gerçekten hepimizi çok kaygılandırdı. Çünkü eğitim bir ülkenin geleceği. Ancak eğitim alanında alınan kararlar eğitimi devam ettirmek yönünde olmadı. Aktif mücadele etmek yerine işin kolayına kaçıldı.”

ORANLAR YETERLİ DEĞİL

Gerekli tedbirlerin alınarak yüz yüze eğitime geçilmesi yönünde de birçok çalışma yürütüldüğüne değinen Çamlı, aşılama oranlarının yeterli olmadığını söyledi. Çamlı, “Yüz yüze eğitim dönemi etkin bir aşılama oranı ile başlamadı. Buna istinaden aşılanamayan ya da aşılanmayı kabul da etmeyenler için gerekirse haftada 2 kez PCR testi yapılacağı ifade edildi. Ancak görüyoruz ki pratikte hayata geçmiyor” ifadelerini kullandı.

GEÇ ALINAN BİR KARAR

İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, 12 yaş üstü çocukların aşılanmasının okullar açıldıktan sonra başlandığını ancak bu karar için geç kalındığının altını çizerek, öğrencilerin bağışıklık kazanması için 1.5 aya ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Eylül ayında aşılanan çocukların ancak ekim sonunda bağışıklık kazanabileceğini anlatan Çamlı, “Yüz yüze eğitime başlama kararında birçok tedbir alınacağı duyurulmuştu. Mesela kapalı sınıf ortamlarının havalandırılması için mutlaka pencere olması, sınıf mevcudunun 30’un altında olması, ders saatlerinin kısa tutulması, maske, mesafe ve hijyen kuralları gibi birçok konuda önlem alınacağı söylenmişti. Ama sınıflarda öğrenci sayılarının daha da artırıldığını görüyoruz. Okul giriş çıkışlarda kademeli sistem yok. Yani baktığımız zaman yaptığımız önerilerin çokta dikkate alınmadığını görebiliyoruz. Hala birçok okulda temizlik personelinin görevlendirilmediğini biliyoruz. Okul servislerinin tam kapasite çalıştığını da ekleyebilirim” dedi.

NEDEN KAPALI TUTULDU?

Elden bırakılan tedbirler ile birlikte vaka sayısında da artış olduğunu belirten Çamlı, “Yüz yüze eğitim söz konusu olan tedbirler ile birlikte tabi ki devam etmeli. Eğer bu tedbirler alınmadan yüz yüze eğitime devam edilecekse geçen sene neden okullar kapalı tutuldu?” diye konuştu.

SAĞLIĞIN ANAHTARI: AŞI

Pandemi döneminde en önemli anahtarın aşı olduğuna vurgu yapan Çamlı, aşılanan kişilerin tedbiri elden bırakmaması, pandemi kurallarına uyması gerektiğini söyledi. Çamlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel olarak aşılar sayesinde milyonlarca salgın hastalığın önüne geçilebiliyor. Aşıların ne kadar önemli olduğunu artık bütün dünya biliyor. Ve biz de koronavirüsün nasıl yayıldığını biliyoruz. İlkokul çağındaki çocuklarımız kapalı ortamlardan mümkün olduğunça uzak durmalı. Fiziksel mesafeyi mutlaka korumalı. Maskeyi derslerde ve teneffüslerde mutlaka kullanması gerektiği, aileleri tarafından anlatılmalı. Özellikle okulda yemek saatlerinde çocuklarımız yemeklerini yemekhanede değil kendi sınıflarında, fiziksel mesafeyi koruyarak yemelidir. Çocuklarımıza mutlaka pandemi kuralları öğretilmelidir.”

BİREYSEL BİR TERCİH DEĞİL

İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, aşının bireysel bir tercih olmadığına dikkat çekerek toplumsal sorumluluk olduğunu söyledi. Aşılanmayan kişilerin pandemi döneminin kontrol altına alınamamasını da sözlerine ekleyerek, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Aşı olmama durumunda bir başkasının ölümüne sebep olacak kötülüğü kimsenin kimseye yapma hakkı yoktur.”