İDRİS YILMAZ

Van’da artan yasaklar sürekli güncellenirken yasaklarla birlikte hak ihlallerinin de ardı arkası kesilmiyor. İnsan Hakları Derneği(İHD) Van Şube’sinin hazırladığı raporda, son 9 ayda 721 hak ihlalinin yaşandığına dikkat çekildi. Hak ihlallerini gündeme getiren JİN NEWS, Mezopotamya Ajansı (MA) Van Bürosu gazetecilerinin, 6 Ekim ve 24 Kasım sabahlarında, evlerine ve çalıştıkları büroya baskın gerçekleştirilerek haber materyallerine el konuldu. Ajansın muhabirlerinden Adnan Bilen, Cemil Uğur, Nazan Sala ve Jinnews muhabiri Şehriban Abi de tutuklandı.

Van’da çalışan gazeteciler, maruz kaldıkları hiçbir baskıya boyun eğmeyeceklerini ifade ederek, demokratik toplumdan yana muhalif duruşlarını koruyacaklarını ve doğruları yazmaya devam edeceklerini aktarıyorlar.

‘Ateşten gömlek giymek’

Kentte gazetecilik yapmanın 'ateşten gömlek giymek' olduğunu dile getiren Anadolu Basın Birliği Van Şube Başkanı gazeteci Ayhan Yazlık, gazeteciler üzerindeki baskı ve engellemelerin son bulmasını istiyor. Yazlık, “Van’da gazetecilik yapmak ateşten gömlek giymek gibidir. Kelle koltukta habercilik yapmaktır. Barış sürecinde devletin gözetimi altında haber yapan gazeteciler şu an yapıkları o haberlerden dolayı yargılanıyorlar. Bu çok vahim bir durumdur. Bu gazetecilerin özgürlüğünü tamamen kısıtlama anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli bir oyun. Bu uygulamalar son bulmalı” diyor.

‘Özgür basın geleneği sürüyor’

Türkiye’de 90’lı yıllardan bu yana özgür basın geleneğini takip eden 32 gazete kapandı, çoğu 1990’lı yıllarda olmak üzere 78 çalışanı ise öldürüldü. Mezopotamya Haber Ajansı Muhabiri Gökhan Altay ile Jinnews Muhabiri Dilan Babat ise öldürülen gazetecilerin çoğunun dosyasının faili meçhul olduğuna dikkat çekiyor. Yaşanan baskılara bugüne kadar boyun eğmedikleri mesajı veren gazeteciler, “Halkın doğruları bilmeye ihtiyacı var. Biz gazeteciler bu sorumluluğumuzu yerine getirmeye devam edeceğiz” diyorlar.

‘OHAL'i fiili olarak yaşıyoruz’

Gazeteci Dilan Babat, “Biz Van’da OHAL’ı fiili olarak yaşıyoruz. Özelikle sahalarda bunu net olarak görüyoruz. Kentte açık bir hak ihlalleri yaşanıyor. Bu uygulamaların topluma yansımaması için bu sefer gazeteciler üzerinde baskılar uygulanıyor. Burada amaç tamamen halkı habersiz bırakmaktır” diye konuşuyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte birçok gazete ve haber mecralarının kapatıldığına dikkat çeken gazeteci Gökhan Altay ise şöyle devam ediyor: “Bu yönelimler yeni değildir. Hep vardı. Şu ana kadar 20'yi aşkın yayınımız kapatıldı. Son olarak gazeteci arkadaşlarımıza yönelmeye başlandı. Bunun en somut örneği Van’da 2 köylünün helikopterden atılmasını haberleştiren 4 gazeteci arkadaşımız tutuklanmasıdır. Son olarak ofisimiz basılarak bir arkadaşımız gözaltına alındı.”

Van’da 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kentin 2 yerel televizyonu çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle kapatılırken, aralarında günlük yayın yapan yerel gazeteler ve çok sayıda internet haber mecrası da erişime engellendi. Van Valiliği, 15 Temmuz askeri kalkışmanın ardından ilan edilen Olağanüstü Hal'i (OHAL) gerekçe göstererek 21 Kasım 2016 tarihinden bugüne kadar her 15 günde bir kentte eylem ve etkinlikleri yasaklama kararı alıyor. Kent merkezinde valilik, ilçe merkezlerinde ise kaymakamlıkların izinlerine tabii tutulan etkinlikler için yapılan tüm başvurular reddediliyor.

Yüzlerce etkinlik yasaklandı

İlde hükümete yakın kuruluşların etkinliklerini izin verilirken diğer STK ve muhalif partilerin etkinliklerine izin verilmiyor. Yapılması planlanan birçok konser, yürüyüş, stant açma, bildiri dağıtımı gibi yüzlerce etkinlik yasaklanırken, kent özellikle kültür sanat etkinlikleri açısından en kötü dönemini yaşıyor. Temel hak ve özgürlükler ile toplantı ve örgütlenme önündeki engelin kaldırılması talebiyle İdare Mahkemesine 6’sı Van Barosu, biri ise bireysel olmak üzere 7 kez yürütmeyi durdurma davası açılmasına karşın, mahkeme tüm talepleri reddetti.

Gazeteciler engelleniyor

Hak ihlallerinin yoğunca yaşandığı Van’da yasaklara rağmen yapılmak istenilen eylemlerde gazetecilerin görüntü ve fotoğraf alması engelleniyor. Bin 400 gündür süren yasaklar kapsamında yapılmak istenilen tüm açıklamalara müdahale edilirken, bu açıklamalarda çok sayıda kişi ise yaralandı. Özellikle eylem ve etkinlikleri takip etmek isteyen gazeteciler ise büyük baskılara maruz kalıyor. Gittikleri eylem ve etkinliklerde polisin sürekli GBT uygulamasına maruz kalan gazeteciler, çoğu zaman “sistem yavaş” denilerek uzun süre bekletiliyor.