Haber/Selda AK - İklim krizi, kuraklık, maliyetlerdeki artışın yanı sıra enerji maliyetleri ve gübre sorunu nedeniyle üretim tarafında yaşanacak sıkıntılar önümüzdeki kışın çok sert geçeceği sinyalini veriyor. Uzmanlar ise yaşanan bu krize karşı acilen ülkemizde üretim deseninin değiştirilmesi, ürün planlamasının yapılması, kimyasal gübreden uzaklaşılması, çiftçiye destek verilerek agro ekolojik yöntemlerle tarıma teşvik edilmesi gerektiği mesajını veriyor. Doğalgaz ve buna bağlı enerji krizi nedeniyle önümüzdeki süreçte çiftçileri yüksek mazot, gübre ve ilaç fiyatlarının beklediğini kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, “Türkiye'nin krizi fırsata çevirebilme şansı yok. Çünkü bütün girdiler ithal. Rusya'dan gaz alıyor olmanız bir avantaj değil. Bunların fiyatları bütün dünyada artacak” dedi. Çözüm için üretim deseni ve ürün planlamasının şart olduğuna dikkat çeken Çakıcı, “Bu planlamalar uzun dönemli olmalı. Teşviklerle ne ürün ekeceği, dikeceği konusunda çiftçi yönlendirilmeli. Yoksa çiftçi bir yıl zarar ettiği ürünü ertesi yıl ekmiyor. Ekilmeyen ürünün kıtlığını çekiyoruz. Her yıl daralan tarım alanlarımız, özellikle sulanabilen arazilerimiz azalıyor. Ürünlerin ekim zamanları ve ekim alanları birbiriyle çakışıyor. Bu nedenle ülke ihtiyacı ve havzalara göre ekilme avantajları göz önüne alınarak ürün planlaması yapılmalı” diye konuştu.

KALİTESİZ GIDAYA YÜKSEK FİYAT
Yıllardır kimyasal gübreye alıştırıldığımızı ve sorunun burada düğümlendiğini belirten Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu ise, “Biz çiftçiler doğal agro ekolojik üretimi unuttuk. Dolayısıyla kimyasal gübre ve ilaçlara bağımlı hale geldik. Kimyasal üretim öne çıktı. Asıl sorun ciddi boyuttaki girdiler. Maliyetler geçen yıla göre 3-4 arttı. Ama hiçbir ürün geçen yılki fiyatın iki misline satılmıyor. Bu durum çiftçilerin üretim yapamamasını beraberinde getireceği gibi tüketicilerin de artık kalitesiz gıdalara daha yüksek fiyatla satın almalarına neden olacak” dedi. Çobanoğlu, “Daha az girdiyle tarımsal üretim yapılmasının teşvik edilmesi lazım. Örneğin, geleneksel agro ekolojik yöntemlerle üretim yapan çiftçilerin hem bilinci artırılmalı hem teşvik verilmeli ki dışa bağımlılıktan, kimyasala ve şirketlere bağımlılıkta kurtulalım. İkincisi bu ürünleri değerinde satabileceğimiz için pazarlar oluşturulmalı” diye konuştu.

'HUBUBAT KRİZİ YAŞAYACAĞIZ'
Yakın gelecekte dar gelirlinin aç kalmasının gündeme geleceğini kaydeden Çobanoğlu, “Türkiye’nin beslenme alışkanlığı hububat ve bakliyat üzerine. Bizde hububat ekim alanlarında ciddi bir azalma söz konusu. İthalat yapar hale geldik. Dolayısıyla bizim beslenme alışkanlıklarımıza göre baktığımızda önümüzdeki süreçte hububat konusunda kriz yaşamaya başlayacağız” şeklinde konuştu.

'Köylü Hakları Deklarasyonu kabul edilmeli'
Gıda sisteminin, tarım politikasının yeniden sorgulanması gerektiğini ifade eden Çobanoğlu, “Bunu değiştirmeye yönelik hamle yapılması lazım. Demokratik bir planlama olmalı. Tüketici ve üreticinin dahil olduğu süreçler işletilmeli. Özellikle üretimin devam ettirilebilmesi için ‘Köylü Hakları Deklarasyonu’nun kabul edilmesi ve uygulanması gerekiyor” dedi.