Haber/Dilek ATLI

Bursa’nın Yıldırım Belediyesi’ne bağlı Kurtoğlu (Setbaşı) Mahallesi 1. Akdemir Sokağı (Kahveler Sokağı) 11 numarada yer alan eski Ermeni Kilisesi binası, özel mülk olarak yıllardır kapılarını kapalı tutuyor. Köhneleşmeye bırakılmış tarihi yapının belirsiz geleceği ise kafalarda soru işareti yaratıyor. Bursa Turizm İl Müdürlüğü tarafından verilen bilgiye göre yapılış yılı ve kimin yaptığı belli olmayan kilise, bugün hem Yıldırım Belediyesi’nin, hem bazı vakıfların hem de iş insanlarının ilgisini çekiyor. Kiracıbaşı ailesine ait olan tarihi yapı, halen satılık olmasının yanı sıra Yıldırım Belediyesi tarafından başlatılan kamulaştırma süreci ile Bursa’ya kazandırılmak isteniyor.

Tütün tüccarı ve Bursaspor’un ilk başkanı Salih Kiracıbaşı tarafından satın alınan ve vefatından sonra miras yoluyla ailesine geçen kilise binası, kayıtlara göre, Bursa’da 17. yüzyılda hizmet veren Gregoryan Kilisesi’nden sonra ikinci Ermeni (Katolik) kilisesi olarak 19. yüzyılın ilk yarısında ibadete açıldı. Kilise ile ilgili bilgiler arasında, Cumhuriyet Dönemi’nde dokuma fabrikası ve tütün deposu olarak kullanıldığı da yer alıyor. Kurtoğlu Mahallesi Muhtarı Ahmet Gedik, Yıldırım Belediyesi ile birlikte, yapının kente kazandırılması için çaba gösteriyor. Mahalle esnafı da tarihi yapının yıkık görüntüsünden rahatsızlık duyuyor. Diğer taraftan Bursa Protestan Kilisesi Diakonu Mustafa Altıg da yapının metruk bırakılmaması için sürece destek verdiklerini belirtti.

KENTE KAZANDIRILMALI’

2014 yılından beri Kurtoğlu Mahallesi muhtarı olarak görev yapan Ahmet Gedik, kayıtlarda Fransız Ermeni Kilisesi olarak geçen yapının zamanında Bursa’nın bu bölgesinde yaşayan Ermenilerin aktif olarak kullandığı bir kilise olduğunu söyledi. Ermeniler göçtükten sonra tarihi yapının eski bir tütün tüccarı ve aynı zamanda Bursaspor’un ilk başkanı olan Salih Kiracıbaşı’na geçtiğini belirten Gedik, bir dönem tütün deposu olarak kullanıldığını sözlerine ekledi. Salih Kiracıbaşı vefat ettikten sonra kilisenin miras yoluyla çocuklarına geçtiğini ifade eden muhtar Gedik, tarihi yapının halen satılık olduğunu söyleyerek şu bilgileri verdi: “Belediye tarafından satın alınarak Bursa’ya kazandırılmasının en iyi çözüm olacağı inancındayım. Bu doğrultuda da emek veriyorum. Yıldırım Belediyesi yeni dönemde de mülk sahibiyle görüşmeler yaptı. Ancak bir gelişme sağlanamadı. Yapının bulunduğu Kahveciler Sokağı’nda yaptığımız yenileme çalışmasından sonra burasının metruk hali daha çok ortaya çıktı. Bu doğrultuda Yıldırım Belediyesi ile temas halindeyiz. Sürecin bir an önce sonuçlanıp, bu yıkık yapının Bursa’ya kazandırılması için elimizden geleni yapıyoruz.”

KAMULAŞTIRMA SÜRECİ BAŞLADI

Yıkık kilise ile ilgili çalışmalarda mülk sahibi ile yapılan görüşmelerden sonra kamulaştırma sürecinin başladığını ifade eden Yıldırım Belediyesi Başkan Yardımcısı Yusuf Demirok ise, “Kurtoğlu Mahallesi’ndeki düzenlemelerden sonra kilisenin köhne yapısı daha çok ortaya çıktı. Atıl durumda olan kilisenin mülk sahibinin belirlediği bir meblağ var. Ancak bu belediyenin ayırabileceği bütçenin çok üstünde. Kiliseyle ilgili kamulaştırma süreci başlatıldı. Mahkeme sonucunda bilirkişi incelemeleri yapılarak bir kamulaştırma rakamı belirlenecek. Süreci takip ediyoruz. Süreç ne kadar sürer bilemiyoruz ancak kamulaştırıldıktan sonra bizim amacımız burayı yaşama kazandırmak. Bir kültür merkezi olması da seçenekler arasında yer alıyor” diye konuştu.

Kurtoğlu Mahallesi’nde 30 yıllık esnaf Süleyman Balsüzen, metruk yapının günümüz kent dokusuna ayak uydurması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Turistler geliyor ve bakımsız olduğundan bu tarihi binaya yüzlerini buruşturarak bakıyorlar. Ben de üzülüyorum. Belediyeye ve gazetecilere bu konuyu bildirdim. Mal sahibi Yıldırım Belediyesi ile anlaşamadığını ve binayı Avrupa’dan birilerine satmayı düşündüğünü paylaşmıştı benimle. Dış cephesini önüne bina dikmek suretiyle işgal ettiği iddiasında olduğu için Avrupalılara satmak istiyor. Mülk sahibine en azından dış cephesini yaptırmasını önerdim ama onu da kabul etmedi. Belediye yetkilileri anlaşma sağlayamadığı için süreci hukuk çerçevesinde yürütme yoluna gittiler. Sürecin tamamlanmasını bekliyoruz.”

GÜNDEME GELMESİNİ İSTEMİYOR

Halen satışta olduğu bilinen Ermeni Kilisesi’nin gerek satış rakamı, gerekse mülk sahibi hakkında bilgi vermek istemeyen Bursalı gayrimenkul temsilcisi, mülk sahibinin yapılan haberlerden rahatsız olduğunu ve bu konunun gündeme gelmesini istemediğini bildirdi.

Fener Rum Patrikhanesi de almak istemiş

Bursa Protestan Kilisesi (Fransız Kilisesi) Diakonu ve Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı Mustafa Altıg ise metruk kilise ile ilgili önceki yıllarda yaşanan gelişmelere değinerek şunları anlattı:

“Ermeni kilisesinin tarihini araştırdığınızda nasıl özel mülkiyete geçtiğini öğrenebilirsiniz. O dönemde hizmete açık olan yapının tapusu kilisenin papazının üzerineymiş. Aslında kilise Rum Patrikhanesi’ne bağlı olması gerekirken, dönemin koşulları nedeniyle olsa gerek papazın tapuyu üzerine aldığını, kiliseyi satın aldığını düşünebiliriz. 1915 olaylarından sonra Ermeniler Bursa’dan göç ederken ellerindeki tapuları satmışlar. O süreçte papaz da üzerindeki kilise mülkünü Türk ve Müslüman varlıklı bir iş insanına satıyor. Bundan yaklaşık 5 yıl önce metruk binaya Yıldırım Belediyesi’nden izin alarak girdik. Fener Rum Patrikhanesi yetkilileri burayı satın almak ve Ortodoksların hizmetine açmak amacıyla incelemişti. Biz de o dönemde Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı'nı kurduk ve vakıf olarak burayı satın almak istedik. Pastörümüz İsmail Kulakçıoğlu ve Patrikhane yetkilileri mülk sahibiyle görüştüler. O dönem mülk sahibi ile satış rakamı nedeniyle anlaşma sağlanamadı.”