Hazırlayan/ Eylem SONBAHAR

“23 Nisan nasıl daha bir coşkuyla yaşanır? 24 Nisan nasıl hafızalardan sildirilir? Bütün bunlar çözümsüz sorular değil aslında” diyor Hrant Dink 1996 yılında Agos gazetesinde yazdığı “23.5 Nisan” başlıklı yazısında. Anısını yaşatmak için açılan 23.5 Hrant Dink Hafıza Mekanı da adını yazının başlığından alıyor. Ziyaretçilere geçmişi hatırlatırken geleceğe dair de çağrışımlarda bulunan mekan, Hrant Dink’in anlatıları rehberliğinde geziliyor. Dink’in hayatına, mücadelesine ve ölümüne tanıklık edecek Türkiye tarihinden kesitleri de barındırıyor. 23.5 Hrant Dink Hafıza Mekânı’nın hazırlık sürecini ve hafıza mekanlarının ziyaretçilerde oluşturduğu etkiyi program koordinatörü Nayat Karaköse ile konuştuk.

Geçmişle yüzleştirir

Mekanın planlanması için öncelikle bir ön hazırlık süreci yürüttüklerini söyleyen Karaköse çalışmalarına 2015 yılında başladıklarını belirtti. Karaköse, “Güney Afrika’dan, Güney Amerika’ya dek 15 ülkede 80’nin üzerinde zor geçmişlerle yüzleşen hafıza mekânları ve müzeleri ziyaret ettik, uzmanlarla, küratörlerle, müze profesyonelleriyle, eğitim programlarından, iletişimden sorumlu kişilerle birebir görüşmeler yapıp onların deneyimlerinden yararlandık. Bu çalışmalara paralel olarak yurtdışından uzmanları Türkiye’ye davet ederek, iyi örneklere ışık tuttuğumuz, hafıza mekânlarının geçmişle yüzleşmeye olan katkısını ele alan paneller ve uzmanların yürütücülüğünde atölyeler yürüttük. Davet ettiğimiz uzmanlara hafıza mekânını tanıtarak, onların önerilerini aldık.” diye konuştu.

Hazırlık sürecinin bir amacının kapsayıcı, katılımcı bir süreç yürütmek olduğunu vurgulayan Karaköse şunları söyledi: “Bu bağlamda farklı yaş gruplarından, mesleklerden, kimliklerden kişileri hafıza mekânında bir araya getirerek onların önerilerini, beklentilerini dinledik. Bunu sadece İstanbul ile de sınırlamadık, Hatay, Mardin, Ankara gibi şehirlerde de bu toplantıları yürüttük. Tüm bu çalışmalar hafıza mekânının konseptinin, içeriğinin, tasarımının, söyleminin ve duygusunun belirlenmesinde büyük katkı sundu. Ön hazırlık sürecinin ardından da 2 yıl boyunca konsept,içerik, söylem ve tasarım üzerine çalıştık ve 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı’nın kapılarını ziyaretçilere açtık.”

Evrensel değerler

Hafıza mekanının insanlarda nasıl bir etki oluşturduğunu Karaköse şöyle ifade ediyor: ”Ziyaretçiler mekândan yeni sorular sorarak, demokrasi, insan hakları, adalet, eşitlik gibi Hrant Dink’in sahiplendiği evrensel değerlerle buluşarak, bu değerler üzerine düşünerek, duygulanarak ve aynı zamanda da geleceğe dair umutlanarak ayrılıyorlar. Mekânın ana anlatıcısı Hrant Dink ve ziyaretçiler onun barışçıl ve yapıcı dilinden birçok meseleyi dinleme fırsatını buluyor. Bu da ziyaretçi ile Hrant Dink arasında özel bir bağın, iletişimin kurulmasına vesile oluyor. Mekân sergi dışında ziyaretçilere bir araştırma, paylaşım alanı da sunuyor. Ziyaretçiler de kendi duygularını, hakikat, hafıza, adalet ve umut ile ilgili görüşlerini veya yaşanmış deneyimlerini ifade etme fırsatı buluyorlar. Eylül ayında başlayan sürekli atölyeler ile de 23,5 değerli bir etkileşim ve diyalog alanına dönüşüyor.”

Karaköse, hafıza mekanlarının hatırlatıcı gücü olduğuna değinerek, “Hafıza mekânları hissettirir, bilgiye erişimi sağlar, soru sordurur, alternatif bir söylem üretir, toplumsal amnezi ile mücadele eder ve geçmişin deneyiminden yola çıkarak günümüzün sorunlarına cevap üretir. Yüzleşmenin barışa, insan hakları temelli bir yaklaşımın tesis edilmesine ve demokratikleşmeye katkısı büyük. Hafıza mekânları da yüzleşmeyi teşvik eden, empatiyi, karşılıklı anlayışı ve diyaloğu besleyen mekânlar olarak karşımıza çıkıyor“ dedi.

Mücadelesini sürdürdü

“Gazetelerde kitap eleştirileri ile yazı hayatına başlayan Dink, 1996 yılında Agos gazetesinin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini üstlendi. Hakkında açılan birçok davaya, tehditlere rağmen mücadelesini sürdürdü. Agos gazetesinde yazdığı son yazısında ise şöyle demişti: "Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz."

Hrant Dink kimdir?

Hrant Dink, 1954 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Babası Sivas'ın Gürün ilçesinde, annesi Gülvart ise Sivas'ın Kangal ilçesinde doğup büyümüştü. Anne ve babası 1961 yılında İstanbul'a taşınmalarının ardından boşandı. Hrant ve iki kardeşi Gedikpaşa’daki Ermeni Yetimhanesi'ne yerleştirildi. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde zooloji eğitimi aldı. Bir süre sonra yetimhanede birlikte büyüdükleri Rakel ile evlendi. Agos dışında Zaman ve Birgün gazetelerinde yazdı. 19 Ocak 2007'de Şişli'de Halâskârgazi Caddesi üzerindeki Agos Gazetesi'nin çıkışında, saat 14:54'de yakın mesafeden yapılan üç el silah atışıyla öldürüldü.