EMobilite Operatörleri Derneği (EMOD) Başkanı Murat Pınar, Türkiye’de elektrikli ulaşımın artık bir yaşam biçimi haline geldiğini vurguladı. Enerji Terminali Programı’nda konuşan Pınar, elektrikli araçların 2010’lardan sonra hızla yaygınlaşmasının, batarya teknolojilerindeki gelişmeler ve sürdürülebilirlik hedefleri sayesinde olduğunu söyledi. “Elektrikli araç artık tekerlekler üzerinde giden bir bilgisayar,” diyen Pınar, bu dönüşümün iklim kriziyle mücadelede önemli bir adım olduğunu belirtti.
Türkiye’de elektrikli araçların payı hızla artıyor
Pınar, Türkiye’de satılan araçların yaklaşık yüzde 20’sinin elektrikli olduğunu açıklayarak, 2030’a kadar bu oranın yüzde 60’a ulaşacağını öngördü. Özellikle yerli otomobilin devreye girmesiyle birlikte Türkiye genelindeki elektrikli araç sayısı 220 bini aştı. Toplam araç parkının yaklaşık 25 milyon olduğu ülkede, elektrikli araçlar şimdilik yüzde 1 civarında olsa da artış hızla sürüyor.
Enerji ithalatına karşı çözüm: e-mobilite
Son 20 yılda Türkiye’nin enerji ithalatına 1 trilyon dolar ödediğini hatırlatan Pınar, elektrikli araçların bu bağımlılığı azaltmada kritik rol oynayacağını ifade etti. Elektrikli araçlar, enerji üretimi, dağıtımı ve şarj altyapısıyla entegre bir sistemin parçası olacak. Türkiye’de yıl sonunda 28 bin şarj istasyonunun kurulması hedefleniyor, bu rakam Avrupa ortalamalarına kıyasla iyi bir seviyede.
Batarya teknolojileri umut vadediyor
Pınar, batarya teknolojilerindeki gelişmelerin elektrikli araç menzilini hızla artırdığını belirtti. Günümüzde menzil 400-600 kilometre arasında değişirken, 1000 kilometre menzil hedefleyen batarya prototipleri üzerinde çalışılıyor. Ayrıca, şarj sürelerinin kısalmasıyla kullanıcı deneyiminin daha da iyileşeceği vurgulandı. Pınar, “Elektrikli araçlar artık 30 dakikada hızlı şarjla doldurulabiliyor” dedi.
Küresel liderler Çin, Avrupa ve ABD
Pınar, dünyada elektrikli araç pazarının liderlerinin Çin, Avrupa ve ABD olduğunu belirtti. Çin’de satılan her iki araçtan biri elektrikli. Pınar, Türkiye’nin de bu büyüme trendine ayak uydurabilmesi için altyapı yatırımlarının hızla artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Toplu ulaşımda da dönüşüm yaşanıyor
Türkiye genelinde 300 elektrikli otobüs hizmet veriyor ve belediyeler bu alanda pilot projeleri hayata geçiriyor. Pınar, “Belediyeler maliyetlerini düşürmek ve çevre dostu ulaşımı teşvik etmek için elektrikli araçlara yöneliyor” dedi. Türkiye’de toplamda yaklaşık 250 bin otobüs ve 500 bin minibüs olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu alanda da büyük bir potansiyel bulunuyor.
Türkiye’nin elektrikli geleceği şekilleniyor
Türkiye, e-mobilite konusunda Avrupa ile rekabet edebilecek seviyeye ulaşmayı hedefliyor. Yerli otomobilin sektöre katkısı, altyapı yatırımları ve düzenleyici çerçevelerle Türkiye, elektrikli araç kullanımını hızla yaygınlaştırmayı planlıyor. 2035 itibarıyla fosil yakıtlı araç satışlarının yasaklanması gibi Avrupa örnekleri, Türkiye için de önemli bir yol haritası olabilir.