Bizim Çocuklar için erken biten Euro 2020, tüm heyecanıyla devam ediyor. Karşılaşmalar, benim diyen dizileri reyting sıralamasında geride bırakmış durumda. 27 Haziran'da oynanan Belçika-Portekiz maçı reytinglerde ilk sıradaki yerini aldı. Ne reyting canavarı Masterchef, ne hep yazın karşımıza çıkan gençlerin gözdesi aşk dizileri rakip olabildi Lukaku ile Ronaldo'nun kapışmasına. 3-3 biten Hırvatistan-İspanya maçı 4. sırada 28 Haziran'ı tamamlarken, Euro 2020'de seyir zevkinin artması, gollerin çoğalması, hem izleyenlerin çoğalmasını sağladı, hem de futbol önemli bir kabuk değişimi yaşadı. Artık 2010'ların hakim anlayışı önce savunayım mantalitesi, 2020'lerde yerini hücuma bırakacak gibi. Yunanistan, Atletico Madrid, Fransa gibi defansı merkeze alarak şampiyon olan takımlara, 2020'lerde pek şahit olamayacağız. Ve favori ülkelerin teker teker elenmesi. Her futbol romantiğinin düşünü kurduğu iki sürpriz takımın final oynadığı bir Euro 2020 görecek miyiz? Oynadığı futbol itibariyle Danimarka ve Çekya bu sürprizi yapmaya çok yakın ancak ikisi çeyrek finalde eşleşeceği için en az birini yarı finalde göreceğiz. Tekrar saha içine dönecek olursak, oyun anlayışı olarak, yararsız yan pas tamamen terkedilmiş durumda. Dikine şut atar gibi paslar, bir kanattan diğerine atılan uzun toplar, rakibi hep hazırlıksız yakalamak için. Diğer türlü zaten gelişmiş teknoloji sayesinde herkes rakiplerini enine boyuna tanıyor. Analiz ediyor. Önemli olan rakibi eksik yakalayıp, en hızlı yoldan hücumu sonlandırmak. Ve iki forvet ve 10 numaların önemini yeniden görmüş olduk. 2010'ların buhranlı taktiği 4-2-3-1'in yan etkisi koşmaya mecbur bırakılıp yaratıcılığı körelen 10 numaralar ve yapayalnız kalan forvetler yaratıyordu. Bu da seyir zevki düşük maçlar izlememize sebebiyet veriyordu. Artık İsviçre gibi orta derecede sayılabilecek bir takım, son dünya şampiyonu karşısında iki forvet Embolo ile Seferovic'i bir de arkasına 10 numara olarak Shaqiri'yi korkusuzca kullanabiliyor. Fransa ise İsviçre'nin kilidini açamayınca bir anda Mbappe ve Benzema'yı iki forvet yapmak zorunda kaldı ve 4-4-2'ye döndü. Ardından 3 gol birden attı. Ancak orta sahadaki kenar oyuncularının savunmaya yardım edememesi ve 2018 Dünya Kupası'nda Arjantin'e attığı vole golünün ekmeğini yiyen sağ bek Pavard'ın etkisiz futboluyla tutkulu İsviçre geri döndü. Penaltılara giden maçta Mbappe'nin kaçırdığı son penaltıyla Alpler'in ülkesi büyük bir sürprize imza attı. Yine aynı şekilde Hollanda, Werghorst, Depay, Danimarka Braithwate, Dolberg, İsveç İsak ve Berg ikili forvetiyle 1990'ların hücumcu, saf, korkusuz futbolunun geri döndüğünü bize gösteriyor. Ülkemizde Alex ile çok yakından bildiğimiz 10 numara düşmanlığı, dünyada da pek çok ofansif orta sahanın kariyerinin bitmesine sebep olmuştu. Ronaldinho, 2010'ların katı, acımasız, savunmacı taktiğinde ancak kendine sol kanatta yer bulabildi ve 10 numarada Messi ve Ronaldo rakamları yakalayacak yetenekteyken, solda defansif yükümlüklerini yerine getirmek zorunda kalmaktan beklediğimizden çok kısa üst düzey bir performans gösterebildi. Ve ardından sadece magazinsel olaylarla gündem oldu. Yine Kaka, Riquelme, Van Der Vaart gibi saf 10 numaralar, sırf koşmak zorunda bırakıldıkları için tatlarını damaklarımızda bırakıp, üst düzey performans gösteremeden 4-2-3-1, 4-3-3 zindanında köreldi. Ama şimdi Chelsea'nin Şampiyonlar Ligi'ni aldığı 3-4-2-1 formasyonu, değil bir, iki 10 numarayı istihdam edebiliyor. Euro 2020'de Almanya'nın, Belçika'nın bu formasyonu tüm dünyaya gösteriyor ve biliyoruz ki bu tür turnuvalardan çıkan edinimlere göre önümüzdeki yıllarda yerel liglerdeki takımlar o akımları tercih ediyor. 2006'da Dünya Kupası'nda final oynayan Fransa'nın 4-2-3-1'inin daha sonraki 10 yılda egemen taktik olması gibi. Barcelona'nın 2005'ten itibaren 4-3-3'ü zaten geninde olan total futbol ile tiki takanın üstüne, savunmayla güçlendirip yenilmesi zor bir takım yaratması ve bu taktiği bizim ligden örnek vermek gerekirse, Süper Lig'den amatör lige kadar her ekibin oynamaya çalışması gibi. Önümüzdeki 10 yılda da 2 forvetli, 2 10 numaralı, 3 stoperli çeşitli taktiklerin dünya futbolunda daha çok kullanılacağı aşikar. Euro 2020 labaratuvarı dünya futbolunun geleceği için 1 ay boyunca maçlar yaptı, yapıyor ve ortaya çıkan sonuç biz izleyenleri oldukça tatmin edeceğe benziyor. Daha çok hücumcu, daha az savunmacılar ve futbolun meyvesi golleri daha çok göreceğimiz maçları yaşacağımızın sinyalini aldık. Milli Takımımız'a dönecek olursak, keşke 4-2-3-1'den vazgeçip en azından gruptaki son karşılaşmamız olan İsviçre maçında farklı bir diziliş deneseydik. Ve önümüzdeki turnuvalar, elemeler için iyi bir veri alabilseydik. Kalede ve savunmada yaptığımız devrimi, futbolcu bolluğunu, orta sahada ve forvette de yaratabilirsek, biz istemesek de o başarı bizim arkamızdan gelecek.