Türkiye'de sofraların vazgeçilmezi ve en temel protein kaynaklarından biri olan yumurta, son dönemde fiyatlarındaki iniş çıkışlarla ve özellikle marketlerin bu fiyat değişimlerine gösterdiği tepkilerle gündemden düşmüyor. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon, konuyla ilgili yaptığı çarpıcı açıklamalarda, bazı büyük market zincirlerinin ve satış noktalarının, yumurta fiyatlarındaki düşüşleri raflara yansıtmakta yavaş davrandığını ve adeta "fırsatçılık" yaptığını öne sürerek sert eleştirilerde bulundu. Afyon, yumurta fiyatları yükseldiğinde jet hızıyla etiket değiştiren marketlerin, maliyetler düştüğünde aynı hassasiyeti göstermemesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, hem marketlere fiyatları makul seviyelere çekme çağrısı yaptı hem de tüketicileri bu konuda daha bilinçli ve denetleyici olmaya davet etti.
"Fiyatlar çıktığı hızda inmiyor": YUM-BİR Başkanı'ndan marketlere net uyarı
YUM-BİR Başkanı İbrahim Afyon, düzenlediği basın toplantısında veya yaptığı yazılı açıklamada, son dönemde yumurta fiyatlarında yaşanan gelişmeleri ve sektördeki durumu detaylı bir şekilde değerlendirdi. Özellikle geçtiğimiz aylarda yaşanan talep artışı ve bazı dönemsel faktörler nedeniyle yumurta fiyatlarında bir miktar yükseliş yaşandığını hatırlatan Afyon, ancak şu anda üretim maliyetlerinde ve toptan satış fiyatlarında belirgin bir düşüş olduğunu vurguladı.
Başkan Afyon, şunları söyledi: "Geçtiğimiz aylarda, özellikle artan talep ve bazı mevsimsel etkiler nedeniyle yumurta fiyatlarında bir miktar artış yaşandığı doğrudur. O dönemde de bazı marketlerde ve satış noktalarında fahiş fiyat uygulamaları tespit ettiğimizi ve bunların geçici olduğunu, fiyatların kısa sürede normale döneceğini beyan etmiştik. Nitekim, şu anda üretici fiyatlarında ve toptan satış fiyatlarında önemli bir gerileme yaşanmıştır. Örneğin, yetiştiricilik kodu 0 olan organik tavuk yumurtasının kolisinin (30'lu) toptan satış fiyatı, daha önceki 360-400 lira aralığından bugün itibarıyla 210-240 lira aralığına kadar düşmüştür. Benzer şekilde, yetiştiricilik kodu 3 olan kafes tavuğu yumurtalarının koli fiyatı da 190-200 lira seviyelerinden 120-130 lira aralığına kadar gerilemiştir. Bu, üretici tarafında maliyetlerin ve satış fiyatlarının önemli ölçüde düştüğünü net bir şekilde göstermektedir."
Ancak, bu olumlu gelişmenin tüketiciye yansıması konusunda ciddi sorunlar yaşandığını belirten Afyon, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef, bazı büyük market zincirlerinde ve satış noktalarında, üretici fiyatlarındaki bu belirgin düşüşe rağmen, raf fiyatlarının çıktığı hızda inmediğini, hatta bazı yerlerde hala yüksek seviyelerde tutulduğunu büyük bir üzüntüyle gözlemliyoruz. Bu durum, hem üreticinin hem de tüketicinin mağdur olmasına neden olan bir 'fırsatçılık' olarak değerlendirilmelidir. Biz, YUM-BİR olarak, yumurta fiyatlarının en kısa sürede makul ve adil seviyelere geleceğini öngörüyor ve bu konuda tüm paydaşları sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Fiyatlar yükseldiği dönemde jet hızıyla etiket değiştiren marketlerin, düşüş döneminde de aynı hassasiyeti ve hızı göstermesini talep ediyoruz. Bu konuda en iyi denetçi, bilinçli tüketicinin ta kendisidir."
Yumurta fiyatlarını neler belirliyor? Arz-talep dengesi ve piyasa algısı
YUM-BİR Başkanı İbrahim Afyon, yumurta fiyatlarının belirlenmesinde etkili olan temel faktörlere de değindi. Türkiye'de 1150'yi aşkın kayıtlı yumurta üreticisi bulunduğunu ve bunların yaklaşık 550'sinin ihracat yapabilme yeterliliğine sahip olduğunu belirten Afyon, iç piyasadaki fiyatların temel olarak arz-talep dengesi ve piyasadaki genel algı tarafından şekillendiğini söyledi.
Afyon, "Yumurta fiyatları, serbest piyasa koşullarında, öncelikle arz ve talep dengesine göre oluşur. Üretimdeki artış veya azalışlar, tüketimdeki mevsimsel değişiklikler, yem ve enerji gibi temel girdi maliyetlerindeki dalgalanmalar, ihracat ve ithalat durumu gibi birçok faktör, fiyatlar üzerinde doğrudan etkilidir. Bunun yanı sıra, piyasadaki genel beklentiler, spekülatif hareketler ve hatta zaman zaman medyada yer alan haberler de tüketici ve üretici algısını etkileyerek fiyatlar üzerinde dolaylı bir rol oynayabilir. Ancak, Türkiye'nin yumurta arzı konusunda dünyanın en şanslı ülkelerinden biri olduğunu ve mevcut üretim kapasitemizle sadece kendi ihtiyacımızı değil, aynı zamanda dünyayı da besleyecek bir seviyede olduğumuzu gururla ifade etmek isterim," dedi.
Başkan Afyon, Türkiye'nin yumurta ihracatının geçen yıl 400 milyon dolara ulaştığını ve bu yılki hedeflerinin ise 500 milyon dolar olduğunu da sözlerine ekledi. Bu durum, Türk yumurta sektörünün uluslararası pazarda da rekabetçi bir konumda olduğunu gösteriyor.
Tüketicilere önemli çağrı: "En iyi denetçi sizlersiniz! Organik sertifikasını mutlaka kontrol edin!"
YUM-BİR Başkanı İbrahim Afyon, marketlerin fiyat politikalarına yönelik eleştirilerinin yanı sıra, tüketicilere de önemli çağrılarda bulundu. Tüketicilerin, yumurta satın alırken daha bilinçli ve sorgulayıcı olmaları gerektiğini belirten Afyon, özellikle "organik", "gezen tavuk" veya "köy yumurtası" gibi ifadelerle satılan ürünlerde dikkatli olunmasını istedi.
Afyon, "Tüketicilerimiz, elbette ki daha sağlıklı ve doğal olduğunu düşündükleri 'organik', 'gezen tavuk' veya 'köy yumurtası' gibi ürünleri tercih etmek isteyebilirler. Ancak, şunu unutmamak gerekir ki, modern ve hijyenik tesislerde, 7 gün 24 saat boyunca veteriner hekim kontrolünde ve Tarım Bakanlığı denetiminde üretilen, üzerinde yetiştiricilik kodu bulunan yumurtalar da en az diğerleri kadar değerli ve sağlıklıdır. Önemli olan, üretimin hangi koşullarda yapıldığı ve denetlenebilir olup olmadığıdır," dedi.
Bu noktada, tüketicilere en önemli tavsiyesinin, özellikle "organik" adı altında satılan yumurtaları satın alırken, ürünün üzerinde mutlaka "Organik Tarım Sertifikası"nın bulunup bulunmadığını kontrol etmeleri olduğunu vurgulayan Afyon, "Sadece beyana dayalı, 'benim tavuğum geziyor, benim yumurtam organiktir' gibi ifadelere itibar etmeyin. Gerçek organik üretimin çok sıkı kuralları ve denetimleri vardır. Bu nedenle, beyan esaslı değil, belge esaslı üretimin ve sertifikalı ürünlerin tercih edilmesi, hem tüketicinin aldatılmasını önleyecek hem de dürüst üreticinin hakkını koruyacaktır. Biz istiyoruz ki, tüketicimiz yumurtanın gerçek değerini bilerek, doğru ürüne doğru ve adil bir fiyatı versin. Bu konuda en büyük sorumluluk ve denetim gücü yine bilinçli tüketicilerimizdedir," şeklinde konuştu.