Travertenleriyle dünyaca ünlü, her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Denizli'nin Pamukkale ilçesi, bugün öğleden sonra, ciğerlerini yakan bir felaket haberiyle sarsıldı. İlçeye bağlı Cankurtaran Mahallesi'ndeki sık çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda, henüz çıkış nedeni net olarak belirlenemeyen bir yangın başladı. Kuru otların ve sıcak havanın etkisiyle, küçük bir kıvılcımla başladığı tahmin edilen alevler, rüzgarın da yön vermesiyle birlikte, kısa süre içinde geniş bir alana yayıldı. Ormandan yükselen ve gökyüzünü bir anda siyaha boyayan yoğun duman bulutu, kilometrelerce uzaktan görülerek, bölge halkı ve yetkililer arasında büyük bir endişe ve paniğe neden oldu. Bu, sadece ağaçların değil, aynı zamanda o ormanı evi bilen binlerce canlının ve bölgenin ekolojik dengesinin de yanmaya başladığı, son derece kritik bir andı.

Kırmızı alarm: havadan ve karadan topyekûn mücadele

Yangın ihbarının 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ulaşmasının hemen ardından, bölgede "kırmızı alarm" verildi ve tam bir seferberlik ruhuyla, tüm ekipler alevlerin üzerine sevk edildi. Denizli Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı ilk müdahale ekipleri, arazözler ve su tankerleri, saniyelerle yarışarak, alevlerin ilk görüldüğü noktaya ulaştı. Ancak, yangının sarp ve engebeli bir arazide olması, karadan müdahaleyi oldukça zorlaştırıyordu.

Bu nedenle, zaman kaybetmeden havadan müdahale için de düğmeye basıldı. Bölgeye en yakın konuşlanma noktalarından kalkan yangın söndürme helikopterleri ve uçakları, birbiri ardına sorti yaparak, alevlerin üzerine tonlarca su bırakmaya başladı. Havadan ve karadan yürütülen bu eş zamanlı ve koordineli mücadele, yangının kontrol altına alınması için hayati bir önem taşıyor. İtfaiye ve orman işçileri, bir yandan alevlerin önünü kesmek için tazyikli suyla müdahale ederken, diğer yandan da iş makineleriyle, yangının daha fazla ilerlemesini önlemek amacıyla, orman içinde "karşı ateş" hatları ve "yangın şeritleri" açmaya çalışıyor. Bu, kelimenin tam anlamıyla, insan ile ateş arasında, doğayı korumak için verilen amansız bir savaş.

A A 20250823 38903035 38903034 D E N I Z L I N I N P A M U K K A L E I L C E S I N D E O R M A N Y A N G I N I C I K T I

Yangının nedeni araştırılıyor: ihmal mi, kasıt mı?

Ekipler bir yandan alevlerle boğuşurken, diğer yandan da jandarma ve orman muhafaza ekipleri, yangının çıkış nedenini belirlemek için kapsamlı bir soruşturma başlattı. Bu tür orman yangınlarında, genellikle birkaç ana neden üzerinde duruluyor:

  • İnsan Kaynaklı İhmal: Maalesef, Türkiye'deki orman yangınlarının çok büyük bir kısmı, insan kaynaklı ihmallerden kaynaklanıyor. Söndürülmeden atılan bir sigara izmariti, piknik ateşinin tam olarak söndürülmemesi, anız yakılması veya ormanlık alana bırakılan cam kırıklarının, mercek etkisiyle güneşi bir noktaya odaklayarak kuru otları tutuşturması, en sık rastlanan nedenler arasında.

  • Kasıt (Sabotaj): Bölgede herhangi bir terör veya sabotaj ihtimali de, güvenlik güçleri tarafından titizlikle değerlendirilen bir diğer önemli olasılık. Özellikle, stratejik veya turistik öneme sahip bölgelerde çıkan yangınlarda, kasıt ihtimali her zaman göz önünde bulundurulur.

  • Doğal Nedenler: Yıldırım düşmesi gibi doğal nedenler de orman yangınlarına yol açabilir. Ancak, bu tür nedenler, genellikle toplam yangınların çok küçük bir yüzdesini oluşturur.

    İzmir'de kuraklık alarmı: Barajlar 'SOS' veriyor, Tahtalı'da su seviyesi %6'ya düştü, Gördes tamamen kurudu!
    İzmir'de kuraklık alarmı: Barajlar 'SOS' veriyor, Tahtalı'da su seviyesi %6'ya düştü, Gördes tamamen kurudu!
    İçeriği Görüntüle

Yangının kesin çıkış nedeni, söndürme çalışmalarının tamamlanmasının ardından, olay yerinde yapılacak olan detaylı inceleme ve toplanacak deliller sonucunda netlik kazanacak. Eğer olayda bir ihmal veya kasıt tespit edilirse, sorumlular hakkında "orman kanununa muhalefet" suçundan ağır cezai işlemler uygulanacak.

Yerleşim yerleri için endişe: rüzgar en büyük düşman

Söndürme çalışmalarında, ekiplerin en büyük düşmanı ise, sürekli yön değiştiren ve şiddetini artıran rüzgar. Rüzgar, alevlerin, çok kısa bir süre içinde, kilometrelerce uzağa sıçramasına ve kontrol altına alınması imkansız, devasa bir "ateş cephesi" oluşturmasına neden olabilir. Şu anki en büyük endişe, alevlerin, rüzgarın da etkisiyle, Cankurtaran Mahallesi'ndeki veya çevredeki diğer yerleşim yerlerine doğru ilerlemesi.

Bu riske karşı, jandarma ve AFAD ekipleri, bölgedeki bazı evlerin tedbir amaçlı boşaltılması için hazırlık yapıyor. Vatandaşlar, anonslarla ve görevliler tarafından, evlerinin çevresindeki kuru otları temizlemeleri, çatılarını ve bahçelerini ıslatmaları ve olası bir tahliye emrine karşı hazırlıklı olmaları konusunda uyarılıyor. Bu kritik saatlerde, ekiplerin en büyük önceliği, herhangi bir can kaybı yaşanmasının önüne geçmek ve alevleri, yerleşim alanlarından ve tarım arazilerinden uzak tutmak. Denizli'nin ve Türkiye'nin ciğerleri yanarken, tüm dualar ve umutlar, alevlerle kahramanca savaşan o cesur orman işçileri ve itfaiyecilerle birlikte. Bu zorlu mücadelenin, en az zararla ve en kısa sürede, zaferle sonuçlanması, tüm ülkenin ortak dileği.

Kaynak: HABER MERKEZİ