Milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisinin, önümüzdeki iki yıllık maaş artışlarını belirleyecek olan 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde, beklenen uzlaşı çıkmadı. Kamu İşveren Heyeti ile yetkili konfederasyon Memur-Sen arasında, Ağustos ayı boyunca devam eden yoğun müzakere trafiği, özellikle zam oranı konusundaki derin görüş ayrılıkları nedeniyle tıkandı. Hükümetin son revize teklifinin de sendikalar tarafından yetersiz bulunmasının ardından, yasal süreç gereği, son sözü söyleme yetkisi Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na geçti. Tarafların anlaşamaması ve yetkili konfederasyon Memur-Sen'in başvurmama kararı üzerine, Kamu İşveren Heyeti, konuyu resmi olarak Hakem Kurulu'na taşıdı. Böylece, pazarlık ve müzakere dönemi sona ererken, milyonların kaderinin belirleneceği, kritik "hakem" süreci resmen başlamış oldu.

5 günlük maraton: kurulun kararı kesin olacak

Sayıştay Başkanı Metin Yener'in başkanlığında, bugün saat 14.45'te ilk toplantısını gerçekleştirmek üzere bir araya gelen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, Türkiye'nin en önemli ekonomik kararlarından birini vermek için yoğun bir çalışma temposuna girdi. 11 üyeden oluşan ve yapısında hem kamu hem de sendika temsilcilerini barındıran Kurul'un, önünde son derece kısıtlı bir zaman bulunuyor. Yasalara göre, Kurul'un, kendisine gelen dosyayı, en geç 5 gün içinde karara bağlaması gerekiyor.

Bu 5 günlük maraton boyunca Kurul, hem Kamu İşveren Heyeti'nin sunduğu teklifleri hem de sendikaların talep ettiği oranları, ülkenin ekonomik koşulları, bütçe imkanları ve enflasyon beklentileri gibi birçok parametreyi göz önünde bulundurarak masaya yatıracak. Yapılacak olan değerlendirmelerin ve oylamaların ardından, Kurul, 2026 ve 2027 yılları için geçerli olacak nihai zam oranını belirleyecek. Hakem Kurulu'nun vereceği bu karar, toplu sözleşme kanunu gereği "kesin" nitelikte olacak ve bu karara karşı herhangi bir itiraz yolu bulunmayacak. Bu nedenle, Kurul'dan çıkacak olan karar, yaklaşık 6,5 milyonluk dev bir kitlenin, önümüzdeki iki yıl boyunca alacağı maaşları ve gelir düzeyini doğrudan ve geri dönülmez bir şekilde belirlemiş olacak. Toplantıya, süreci yakından takip etmek üzere, Memur-Sen Konfederasyonu adına Sağlık-Sen Başkanı Mahmut Faruk Doğan ve Kamu-Sen temsilcileri de katılıyor.

KKM'nin 60 milyar dolarlık faturası: Mahfi Eğilmez uyardı
KKM'nin 60 milyar dolarlık faturası: Mahfi Eğilmez uyardı
İçeriği Görüntüle

Masadaki teklifler ve talepler neydi?

Peki, tarafları uzlaşmazlığa iten ve konuyu Hakem Kurulu'na taşıyan temel anlaşmazlık neydi? Süreç boyunca, Kamu İşveren Heyeti ile sendikalar arasında, zam oranları konusunda ciddi bir makas açıklığı oluştu.

  • Kamu İşveren Heyeti'nin Teklifleri: Hükümet kanadı, müzakereler boyunca teklifini üç kez revize etti. 12 Ağustos'taki ilk teklifte, 2026 için %10 + %6, 2027 için ise %4 + %4 zam önerildi. 15 Ağustos'ta bu teklife ek olarak, taban aylığa 1000 TL'lik bir artış eklendi. Müzakerelerin son gününde, 18 Ağustos'ta yapılan son revizede ise, 2026 yılı için zam oranları ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7 olarak güncellendi. Ancak, 2027 yılı için önerilen %4 + %4'lük oranda herhangi bir değişikliğe gidilmedi.

  • Sendikaların Talepleri: Yetkili konfederasyon Memur-Sen ise, masaya çok daha yüksek oranlarla oturmuştu. Memur-Sen, 2026 yılı için üçer aylık dönemler halinde, toplamda %70'e varan bir artış talep ederken, 2027 yılı için de yine altı aylık dönemler halinde, toplamda %40'lık bir zam istemişti. Ayrıca, kira yardımı, bayram ikramiyesi gibi birçok sosyal hak talebi de masadaydı.

Hükümetin son teklifi ile sendikaların talepleri arasındaki bu derin uçurum, müzakere masasında bir anlaşmaya varılmasını imkansız kıldı ve topun Hakem Kurulu'na atılmasına neden oldu.

Kurulun yapısı ve karar süreci nasıl işleyecek?

Hakem Kurulu, 11 üyeden oluşan karma bir yapıya sahip. Kurulda, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ve başkanlık görevini yürüten Sayıştay Başkanı'nın yanı sıra, hükümeti temsilen 4 üye (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'ndan birer temsilci) bulunuyor. Sendika kanadını ise, en çok üyeye sahip üç konfederasyondan gelen temsilciler oluşturuyor. Memur-Sen'den 3, Kamu-Sen'den 2 ve KESK'ten 1 üye kurulda yer alıyor. Ayrıca, üniversitelerden de, Cumhurbaşkanı tarafından seçilen, ekonomi, maliye, işletme veya kamu yönetimi alanında uzman bir akademisyen üye bulunuyor.

Kurul, kararlarını oy çokluğu ile alacak. 11 üyeli yapıda, kararın çıkabilmesi için en az 6 üyenin aynı yönde oy kullanması gerekiyor. Hükümet kanadının 5, sendika kanadının ise 6 üye ile temsil edildiği bu yapı, karar sürecinin son ana kadar oldukça çekişmeli geçebileceğini gösteriyor. Özellikle, tarafsız bir konumda olan akademisyen üyenin kullanacağı oyun, dengeleri değiştirebilecek kilit bir rol oynaması bekleniyor. Milyonlarca memur ve emekli, şimdi nefesini tutmuş, bu 11 kişilik Kurul'dan çıkacak olan ve kendi bütçelerini doğrudan etkileyecek o tarihi kararı bekliyor. Bu karar, sadece maaşları değil, aynı zamanda ülkenin enflasyonla mücadelesi ve genel ekonomi dengeleri açısından da kritik bir önem taşıyacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ