Türkiye'nin kanını donduran ve sağlık sistemindeki çürümeyi gözler önüne seren "Yenidoğan Çetesi" davasında, ara kararla üç tahliye geldi. Kamuoyunda büyük bir hassasiyetle takip edilen, yeni doğmuş ve solunum sıkıntısı çeken bebekleri, para karşılığında anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve bazı bebeklerin bu süreçte ölümlerine neden oldukları iddiasıyla yargılanan, aralarında doktor, hemşire ve hastane yöneticilerinin de bulunduğu 16'sı tutuklu toplam 57 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin büyük konferans salonunda görülen duruşmada, mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan 3 hemşirenin daha tahliyesine karar verdi.

Duruşmada neler yaşandı?

Bakırköy Adliyesi'nin en büyük salonunda görülen duruşmaya, organize suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklardan altısı cezaevinden getirilirken, diğer tutuklu sanıklar SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, bazı tutuksuz sanıklar, hayatını kaybeden bebeklerin acılı aileleri olan müştekiler ve taraf avukatları da hazır bulundu. Gün boyu süren duruşmada, sanık avukatlarının savunmaları ve talepleri dinlendi. Avukatlar, müvekkillerinin suçsuz olduğunu, uzun tutukluluk sürelerinin bir cezalandırmaya dönüştüğünü ve delillerin büyük ölçüde toplanmış olması nedeniyle tutukluluk halinin devamı için bir gerekçe kalmadığını savunarak, tahliye talebinde bulundular. Müşteki avukatları ise, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını ve tutukluluk hallerinin devamını istedi.

Gram altında tarihi bir rekor daha
Gram altında tarihi bir rekor daha
İçeriği Görüntüle

3 hemşireye adli kontrolle tahliye

Avukatların beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, ara kararını vermek üzere duruşmaya yaklaşık iki saatlik bir ara verdi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Heyet, tutuklu sanıklardan Hemşire Damla Atak, Hemşire Tuğçe Toptemel ve Hemşire Mehmet Halis Başli'nin, üzerlerine atılı suçun vasfının değişme ihtimali ve tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önünde bulundurarak adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Tahliye edilen hemşirelere, yurt dışına çıkış yasağı ve belirli periyotlarla imza atma zorunluluğu gibi adli kontrol tedbirleri uygulandı. Davanın kilit isimlerinden ve örgüt lideri olmakla suçlanan doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu diğer 13 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Mahkeme, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve diğer tanıkların dinlenmesi için bir sonraki duruşmayı 23 Aralık tarihine erteledi.

Davanın korkunç arka planı

"Yenidoğan Çetesi" davası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma sonucunda açılmıştı. İddianamede, sanıkların bir suç örgütü kurarak, devlet hastanelerinin acil servislerine getirilen ve yenidoğan yoğun bakım ünitesine ihtiyaç duyan bebekleri tespit ettikleri belirtiliyor. Çetenin, bu bebeklerin ailelerine, devlet hastanelerinde yer olmadığını söyleyerek, kendilerini çaresiz hissettirdikleri ve önceden komisyon karşılığı anlaştıkları özel hastanelere yönlendirdikleri iddia ediliyor. Bu yönlendirmeler karşılığında özel hastanelerden para alan çete üyelerinin, bu süreçte bazı bebeklerin tıbbi ihmaller veya yanlış müdahaleler sonucu hayatını kaybetmesine neden oldukları öne sürülüyor. İddianamede sanıklar hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "örgüte üye olma", "nitelikli dolandırıcılık" ve "taksirle ölüme neden olma" gibi suçlardan ağır hapis cezaları talep ediliyor.

Adalet arayışı devam ediyor

Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan mağdur ailelerin avukatları, üç sanığın tahliye edilmesinin kendilerinde bir hayal kırıklığı yarattığını ancak ana sanıkların tutukluluk halinin devamının önemli olduğunu belirtti. Adalet yerini bulana kadar bu davanın peşini bırakmayacaklarını söyleyen acılı aileler ise, bebeklerinin ölümüne neden olanların en ağır cezayı almasını istediklerini dile getirdiler. Türkiye'de sağlık sistemini sarsan ve kamu vicdanında derin yaralar açan bu davanın, 23 Aralık'ta görülecek olan bir sonraki duruşmasında yaşanacak gelişmeler, adalet arayışının seyrini belirleyecek.

Kaynak: HABER MERKEZİ