Ağaçlı Mahallesi'nde kahvehane işleten Yalçınöz (37), vatandaşlara kitap okumayı aşılamak amacıyla iki yıl önce başlattığı "Kitap okuyana çay bedava" kampanyasının ardından kanvehanenin bir köşesini okumaya ayırdı.
Yaptırdığı raflara 20 kitap dizerek işe başlayan Yalçınöz, kampanyası sosyal medyada yayılınca yurt içinden ve yurt dışından gelen destekle kitap sayısını 3 bine çıkardı. Yalçınöz, kütüphanesi dolunca kalan kitapları farklı illerde kitap ihtiyacı bulunan okullara gönderdi.
Yalçınöz, belediyenin de desteğini alarak geçen yıl Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen yazar, edebiyatçı ve sanatçıların katıldığı "Ağaçlı Edebiyat Şöleni" düzenledi.
Mahalleliye kitap okumayı sevdirdiği gibi kadınların da rahatça kahvehaneye gelmesini sağlayan Yalçınöz, şimdi de keman dinletisiyle müşterisine müzik keyfi yaşatıyor.
Yalçınöz, yaptığı açıklamada, mekana gelen müşterilerin çeşitli oyunlar oynayarak zamanlarını geçirdiği ancak duvarlarda huzur sesleri yerine "hırçınlaşmış insan sesleri"nin yankılandığını farkettiğini bunun da kendisini çok üzdüğünü anlattı.
Önce kitaplık yaptı
Mahallede kitap okuma alışkanlığının olmadığını gördüğünü aktaran Yalçınöz, "İlk önce okumayı sevdirmek adına kitaplık yaptırdım. Köylerin merkezleri kahvehanelerdir. 20 kitapla başladım. Kitap sayım 3 bine çıktı. Başka illere kitap gönderdim. Köylümüz kitap okumayı sevdi. Özellikle kadınlarımız büyük ilgi gösterdi. Kahvehaneye gelmeye başladılar." dedi.
Müşterilerinin ilgisini görünce bu sefer daha farklı bir şey yapmak istediğini söyleyen Yalçınöz, bu kez köylüleri sanatla tanıştırmak istediğini dile getirdi.
Yalçınöz, şöyle devam etti:
"Kahvehanede keman eşliğinde insanlar kitap okuyabilir diye düşündüm. Haftanın 3 günü kemancı arkadaşımız geliyor. Köylümüz de ilk kez kemanla tanıştı. Herkes çok mutlu. Daha önce edebiyat şöleni yapmıştık, İnşallah sanat günlerine doğru da yol almak istiyoruz. Köylümüzü sanatla, müzikle ve edebiyatla bir bütün haline getirmek istiyoruz. Umarım bu yaptığımız ülkemiz için güzel bir adım olur. Kitap okuyana çay bedava kampanyasını başlattığımda bazıları bana 'Sen batarsın' demişti. Ben de 'Batacaksam bu yüzden batayım' dedim. Köyümüzde okuma oranını ciddi oranda arttı."
"İçeride oyun oynayanların çıkardığı o hırçın seslerin yerini keman sesleri aldı" diyen Yalçınöz, "Ben bir kahvehane işletmecisiydim kendimi bu şekilde toplumda bir birey olarak sorumlu hissettim ve böyle bir şey yaptım. Demek ki insan inanırsa bir çok şey gerçekleşiyor. Köyümüzde turizm de canlandı. Buraya turlar düzenleyenler var. Yurt dışından kitap gönderen var." diye konuştu.
"Eskiden kahvehanenin önünden geçmek bile zordu"
Kahvehaneye gelen kadınlardan 55 yaşındaki Cemile Özkan ise, "Kahvemiz Haluk’un sayesinde güzelleşti. Artık kadınlar olarak hepimiz kahvehaneye girebiliyoruz. Biz de kendimizi ufak da olsa geliştirdik. Bence bu çok iyi bir şey. Eskiden kahvehanenin önünden geçmek bile çok zorken şimdi içeriye girip rahatça oturabiliyoruz." dedi.
Kahvenin müdavimlerinden Döndü Mallı ise daha önce gitmediği kahvehaneye rahatça gidebildiğini ifade ederek "Şimdi rahatça buraya gelip müzik dinleyebiliyoruz. Mesela kemanı pek bilmezdik. Harika bir yer oldu burası. Çayımı içiyorum, kitap okuyorum, müzik dinliyorum. Daha ne olsun." şeklinde konuştu.
Ozan Yanık ise kahvehanede eskiden dumanlı ve agresif bir ortam olduğunu fakat şimdi annesiyle bile buraya gelip çay içtiğini söyledi.
Haftanın 3 günü keman çalan Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Öğretmenliği öğrencisi Tahir Avcı ise ilk kez böyle bir ortamda müzik yapmanın farklı bir duygu olduğunu kaydetti.
