Kurtuluş Savaşı'nda Nazilli ve Aydın bölgelerinde gösterdiği kahramanlıktan dolayı "efelerin efesi" olarak anılan Yörük Ali Efe, ölümünün ardından 67 yıl geçmesine rağmen Türk milletinin gönlünde yaşıyor.

Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklar ve Batı ile Güney Anadolu'da düşmana ilk düzenli baskını yapmasından dolayı "efelerin efesi" olarak bilinen Yörük Ali Efe, ölümünün ardından 67 yıl geçmesine rağmen Türk milletinin gönlündeki yerini koruyor.

Milli mücadelede Nazilli ve Aydın bölgesinde gösterdiği kahramanlıklarla düşmana geçit vermeyen Yörük Ali Efe'nin, Aydın'ın Yenipazar ilçesinde müzeye dönüştürülen Yörük Ali Efe Evi ve Müzesi'ni her yıl on binlerce kişi ziyaret ediyor.

Müzede kahramanın kullandığı silahlar, kıyafetler, istiklal madalyası ile yakınlarının bağışladığı eşyalar sergileniyor. Müzeyi ziyaret edenler daha sonra bahçede bulunan Yörük Ali Efe'nin mezarı başında dua ediyor.


3 ciltlik kitap yazdı


Nazilli ilçesinde yaşayan ve Yörük Ali Efe'yi anlatan 3 ciltlik kitap yazan emekli edebiyat öğretmeni yazar Sabahattin Burhan (64), çocukluğunda halk arasında büyük bir kahraman olarak gösterilmesinden dolayı efeye hayranlık duyduğunu söyledi. Burhan, 11 yaşındayken eline kalem kağıt alıp Yörük Ali Efe'yi gören ve onunla silah arkadaşlığı yapan kişilerle konuşmaya karar verdiğini anlattı.

Yörük Ali Efe'nin büyük bir halk kahramanı olduğunu anlatan Burhan, "Çok dürüst bir insan. Efelik kurallarını sonuna kadar yerine getiren biriydi. Irz, namus ve vatan onun için her şeydi. Ben çocukları ve köylüleriyle konuştuğumda, 'Yörük Ali nasıl biriydi?' diye sorduğumda birçoğu ağlamıştı. Yörük Ali sevgisi böyle kalplerine işlemişti." dedi.

Burhan, Batı ve Güney Anadolu'da yapılan ilk düzenli baskının başında Yörük Ali Efe'nin olduğunu ve Yörük Ali'nin efelikten hiçbir zaman taviz vermediğini vurguladı.

Burhan, 16 Haziran 1919 sabahında Malgaç Köprüsü yakınlarındaki düşman karakoluna yapılan baskına ilişkin edindiği bilgileri de paylaşarak, Yörük Ali Efe'nin sürünerek Yunan mevzisine gittiğini, Yunan nöbetçiyi arkadan dürtüp "Hey koca erkek! Seni arkadan vurmayı efeliğime yediremedim." dediğini anlattı.