Aylarca süren zorlu sınav maratonunu geride bırakıp üniversite kapısından içeri adım atma hayali kuran on binlerce genç, şimdi de ardı arkası kesilmeyen bir belirsizlik ve mağduriyet sarmalının içinde çırpınıyor. Tercih ve yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından yaşanan sevinç, yerini hızla hayal kırıklığına, öfkeye ve gelecek kaygısına bıraktı. Tüketici şikayet platformu Şikayetvar'ın verilerine göre, son bir hafta içinde ÖSYM ile ilgili şikayetlerde yüzde 1895 gibi rekor bir artış yaşanırken, yurt ve barınma sorunlarının merkezi olan Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (KYK) yönelik şikayetlerdeki artış ise yüzde 367'yi buldu. Bu rakamlar, sadece istatistiki bir veri olmanın ötesinde, binlerce gencin ve ailenin yaşadığı dramı, haksızlığa uğradığına dair inancı ve sistemin yarattığı kaosu gözler önüne seriyor.
'Sıralamam yetti, yerleşemedim': ÖSYM'ye tepkiler çığ gibi
Bu yılki yerleştirme sonuçlarının ardından en çok dile getirilen şikayetlerin başında, puanı ve sıralaması yettiği halde hiçbir programa yerleşemediğini iddia eden öğrencilerin feryadı geliyor. Şikayet platformlarına ulaşan yüzlerce mesaj, benzer bir mağduriyeti anlatıyor: "2025 YKS yerleştirmelerinde mağdur oldum. Sıralamam 1.390.000 olmasına rağmen, taban sıralaması 1.500.000 olan Kafkas Üniversitesi gibi tercih ettiğim bölümlere dahi yerleşemedim. Tüm tercihleri ÖSYM AİS üzerinden doğru tamamladım ve onay mesajı aldım; ancak sonuçlarda 'hiçbir programa yerleşemediniz' ibaresiyle karşılaştım." Bu ve benzeri ifadeler, sistemde bir hata olduğu veya kontenjanların şeffaf bir şekilde yönetilmediği yönündeki şüpheleri artırıyor. Bir başka öğrenci ise Dikey Geçiş Sınavı'nda (DGS) benzer bir sorun yaşadığını belirterek, "Puanım iyi olmasına rağmen hiçbir yere yerleşemedim. Bunca öğrencinin hayatıyla oynamaya hakkınız yok," diyerek tepkisini dile getiriyor. Öğrenciler, yerleştirme işlemlerinin yeniden incelenmesini ve yaşadıkları maddi-manevi kayıpların giderilmesini talep ediyor.
Ek tercihlerdeki taban puan kaosu
İlk yerleştirmede umduğunu bulamayan öğrencilerin son umudu olan ek yerleştirmeler ise bu yıl ayrı bir kaosa sahne oluyor. Ek tercih döneminde uygulanan "taban puan sistemi", pek çok öğrenci için tam bir hayal kırıklığı yarattı. Mevcut uygulamaya göre, bir bölüme ilk yerleştirmede kayıt yaptırmayan öğrencilerin puanları, o bölümün "ek yerleştirme taban puanı" olarak belirleniyor. Bu durum, daha düşük sıralamaya sahip bir öğrencinin, o bölümde boş kontenjan açılsa bile tercih yapmasını engelliyor. Bir öğrenci bu durumu, "Bu yıl kontenjan düşüşleri, baraj değişiklikleri ve belirsizlikler öğrencilerde büyük hayal kırıklığı yarattı. Mevcut sistem öğrencilerin hakkını gözetmiyor ve mağduriyetlere neden oluyor. Ek tercihlerde taban puan uygulamasının kaldırılmasını talep ediyorum," sözleriyle eleştiriyor. Öğrenciler, bu uygulamanın adil olmadığını ve ek tercihlerin ruhuna aykırı olduğunu savunarak, taban puan şartının kaldırılmasını ve istedikleri bölümleri özgürce yazabilmeyi istiyor.
Sistem hataları ve silinen tercihler
Yerleştirme sonuçlarıyla ilgili bir diğer ciddi iddia ise, bazı öğrencilerin ÖSYM'nin online sistemi üzerinden yaptıkları tercihlerin, sonuçlar açıklandığında silinmiş olması. Tercih işlemlerini sorunsuz bir şekilde tamamladığını, hatta onay ekranının görüntüsünü aldığını belirten bir öğrenci, sonuç ekranında "Kayıt yok" uyarısıyla karşılaştığını ve tüm tercihlerinin silindiğini fark ettiğini belirtiyor. Bu durumdaki öğrenciler, teknik bir hata nedeniyle bir yıllık emeklerinin heba olduğunu belirterek, mağduriyetlerinin acilen giderilmesini istiyor. Bu tür bireysel gibi görünen ancak yaygın olduğu iddia edilen teknik sorunlar, ÖSYM sisteminin güvenilirliğine dair ciddi soru işaretleri yaratıyor.
'Okul açılıyor, yurdum yok': Barınma krizi kapıda
Sınav ve yerleştirme kaosunu bir şekilde atlatan öğrencileri bekleyen bir diğer devasa sorun ise barınma. Özellikle büyük şehirlere veya küçük ilçelere okumaya giden öğrenciler için kalacak bir yurt bulmak, adeta imkansız hale gelmiş durumda. Şikayet platformuna yansıyan bir feryat, durumu özetliyor: "Denizli Sarayköy ilçesinde üniversite öğrencisiyim. KYK yurdu olmadığı için ilçede barınma imkanı bulamıyorum. Okulum 15 Eylül’de başlayacak ve kalacak bir yerim yok." Bir başka öğrenci ise kazandığı Tekirdağ Malkara'daki KYK yurdunun, "çürük raporu" olduğu gerekçesiyle 6 yıldır kapalı olduğunu öğrenmenin şokunu yaşıyor. Bu durum, devletin yurt kapasitesinin, artan öğrenci sayısını karşılamaktan ne kadar uzak olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor. KYK yurdu bulamayan öğrenciler, fahiş kira fiyatları ve özel yurt ücretleri karşısında çaresiz kalıyor.
'Uygun yurt bulunamadı': Sistem başvuruyu bile engelliyor
Barınma krizinin bir başka boyutu ise, bazı ilçelerde hiç KYK yurdu olmaması nedeniyle öğrencilerin yurt başvuru hakkının dahi engellenmesi. Bitlis'ten Malatya'nın Kale ilçesine üniversite okumak için gelen bir öğrenci, e-Devlet üzerinden başvuru yapmak istediğinde sistemin "Uygun yurt bulunamadı" uyarısı verdiğini ve merkezi yurt havuzuna bile başvuru yapamadığını belirtiyor. "Bu benim ilk başvuru yılım ve hakkımın engellenmesini kabul etmiyorum. Bir senemin heba olmasından endişe ediyorum," diyen öğrencinin yaşadıkları, sistemin en temel hakları bile sağlamaktaki yetersizliğini gösteriyor. Hem yerleştirme sürecindeki adaletsizlik iddiaları hem de derinleşen barınma krizi, on binlerce üniversite öğrencisini, hayatlarının en heyecanlı olması gereken döneminde, büyük bir belirsizlik ve umutsuzlukla baş başa bırakıyor.
