Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun otomobiline bomba konarak gerçekleştirilen bir suikast sonucu öldürülmesinin üzerinden tam otuz yıl geçti.

24 Ocak 1993 tarihinde meydana gelen olay sonrasında, devlet yöneticileri, karanlık güçler tarafından sonsuzluğa gönderilen Kalpaksız Kuvva-i Milliyeci Uğur Mumcu’nun katillerinin bulunmasının “Devletin namus borcu” olduğunu söylediler. Cinayetlerin, yolsuzlukların, hırsızların, kaçakçıların, yeni mandacıların, toplum ve yurt sevgisini unutanların üzerine korkusuzca giden ve Türk basınında araştırmacı gazeteciliğin simgesi olan Uğur Mumcu’nun katillerinin bulunması konusunda devletin tüm olanaklarının seferber edilebileceğini söylediler.
Devrimci namusu, yılmaz kalemi ve hukukçu dürüstlüğü ile birçok olayın üzerindeki sis perdesini kaldıran Uğur Mumcu’nun katillerinin bulunması için “bu bizim namus borcumuzdur”, “onur borcumuzdur” diyen yetkililere bıkmadan usanmadan sormamız gerekiyor.
“Namusunuz, onurunuz nerede?”
Ölümünden bir yıl sonra “sönmeyen mum”u yazan Bekir Coşkun’a göre Mumcu’nun katillerini yakalamak zordur.
"Çünkü; Ne kadar ülke düşmanı, ulus düşmanı, aydınlık düşmanı, uygarlık düşmanı, cumhuriyet düşmanı illegal örgüt varsa bir uçları yönetimde…
PKK’lı il müdürlerinden, terörü destekleyen politikacılara… Bakanlıklarda üslenmiş tarikatlardan, güvenlik güçleri içindeki şeriatçılara kadar…
Ya da, uyuşturucu tüccarları ile silah kaçakçılarını ülkeyi yönetenlerle her an kol kola, diz dize görmek olası…
Böyle bir ülkede cinayetler nasıl aydınlanır?...
Katiller nasıl bulunur?”
Antiemperyalist, özgürlükçü, bağımsızlıkçı, çağdaş ve laik Uğur Mumcu’dan yayılan ışıktan rahatsız olan, gözleri kadar beyinleri de kör bir takım çevreler bilmelidir ki, halkımızın yüreğinde yaşayan acı, yirmi beş yıldır katillerinin bulunmayışı nedeniyle öfkeye dönüşmüştür.
Çağdaş, demokratik ve insan haklarına saygılı bir Türkiye istiyorsak, demokrasimiz üzerindeki bu “faili meçhul” lekesi temizlenmeli, katiller ve katilleri bulmayanlar lânetlenmelidir.
Karanlık güçler, yok ettiklerini sandıkları Uğur Mumcu’nun yok olmadığını, binlerce Uğur Mumcu’nun doğduğunu görmelidirler.
Devlet Uğur Mumcu’nun ve faili meçhul cinayet kurbanlarının katillerini bulmalı, namus ve onur borcunu ödemelidir.
Herkes bilsin ki, Uğur Mumcu yüreğimizde sevdadır.
Ve biz basın emekçileri bu sevdayı kurda kuşa yem ettirmeyiz."