İzmir'in kültür ve sanat kalbi olan Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM), dün gece alışılagelmişin çok dışında, ezber bozan bir konsere sahne oldu. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO), klasik müziğin kalıplarını zorlayan repertuvarıyla sanatseverlerin karşısına çıktı. Gecenin yıldızı ise 21. yüzyılın en yetenekli vurmalı çalgı virtüözlerinden biri olarak gösterilen Bulgar asıllı Alman sanatçı Vivi Vassileva oldu. Genç sanatçı, sahnedeki enerjisi ve kullandığı sıra dışı enstrümanlarla izleyicileri adeta büyüledi.
Orkestranın yönetimini ise başarılı şef Nesrin Bayramoğulları üstlendi. Bayramoğulları'nın bagetinden çıkan komutlarla şekillenen orkestra, Vassileva'nın dinamik ritimlerine kusursuz bir uyum sağladı. Klasik bir senfoni konseri beklentisiyle salona giren izleyiciler, sahnede gördükleri manzara ve duydukları sesler karşısında büyük bir şaşkınlık ve hayranlık yaşadı.
Mutfaktan sahneye uzanan ritim yolculuğu
Konserin ilk bölümünde sahne alan Vivi Vassileva, ünlü besteci Danny Elfman imzalı Perküsyon Konçertosu'nu seslendirdi. Ancak bu performansı benzersiz kılan şey, Vassileva'nın enstrüman tercihleriydi. Sanatçı, geleneksel vurmalı çalgıların yanı sıra mutfaklarımızda görmeye alışık olduğumuz tencere, tava ve çeşitli metal kapları birer müzik aletine dönüştürdü. Geri dönüştürülmüş malzemelerden elde ettiği seslerle zengin bir tını yelpazesi oluşturan Vassileva, sanatın sadece pahalı enstrümanlarla değil, yaratıcılıkla da yapılabileceğini kanıtladı.
Metal tavalardan çıkan ritmik seslerin orkestranın görkemli yapısıyla birleşmesi, salonda eşsiz bir akustik atmosfer yarattı. Vassileva'nın her vuruşunda farklı bir hikaye anlatan performansı, izleyiciler tarafından nefesler tutularak izlendi. Özellikle konçertonun solo bölümlerinde sergilediği teknik hakimiyet ve teatral sunum, sanatseverlerden tam not aldı. Parçanın finalinde salonu dolduran İzmirliler, genç sanatçıyı dakikalarca ayakta alkışlayarak beğenilerini sundu.
Dvorak ile romantik bir kapanış
Konserin ikinci yarısında ise ritmin coşkusu yerini romantik dönemin derin duygularına bıraktı. Şef Nesrin Bayramoğulları yönetimindeki İZDSO, ünlü Çek besteci Antonin Dvorak'ın başyapıtlarından biri olan 8. Senfoni'yi yorumladı. Bestecinin doğaya olan tutkusunu ve Bohemya halk müziği ezgilerini barındıran eser, orkestranın güçlü yorumuyla dinleyicilere duygusal anlar yaşattı.
İlk yarıdaki modern ve deneysel yaklaşımın ardından, ikinci yarıda klasik senfonik müziğin en seçkin örneklerinden birinin sunulması, gecenin sanatsal dengesini mükemmel bir şekilde sağladı. İzmirli sanatseverler, hem yenilikçi bir performansa tanıklık etmenin hem de klasikleşmiş bir eseri canlı dinlemenin ayrıcalığını yaşadı. Etkinlik sonunda hem şef Bayramoğulları hem de orkestra üyeleri, seyircinin yoğun ilgisiyle sahneden ayrıldı.
