Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği, 13 Mayıs 2025 Salı günü bir kez daha kendini hatırlattı. Gece yarısından itibaren yurdun dört bir yanından irili ufaklı sarsıntı haberleri gelmeye devam ediyor. Özellikle Ege Denizi, Marmara Denizi ve Akdeniz'de kaydedilen ve hissedilir düzeyde olan depremler, vatandaşlar arasında kısa süreli endişe ve paniğe neden oldu. Milyonlarca insan, "Az önce deprem mi oldu?", "Deprem nerede oldu?", "Kaç şiddetinde deprem oldu?" gibi soruların yanıtlarını bulmak için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün (KRDAE) resmi web siteleri ve sosyal medya hesaplarını anbean takip ediyor. Deprem gerçeğiyle yaşamaya alışkın olan Türkiye'de, her yeni sarsıntı, özellikle geçmişte büyük depremler yaşamış bölgelerde tedirginliği bir kat daha artırıyor.
Ege Denizi'nde gece yarısı korkutan sallantı: 4.9 ile günün en büyüğü
13 Mayıs Salı gününün en kuvvetli sarsıntısı, gece saat 02:30 sularında Ege Denizi'nde meydana geldi. Kandilli Rasathanesi tarafından yapılan açıklamaya göre, depremin büyüklüğü 4.8 (Mw), AFAD verilerine göre ise 4.9 olarak ölçüldü. Yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde gerçekleşen bu deprem, özellikle Ege kıyılarına yakın bölgelerde ve Yunanistan'a ait adalarda hissedildi. Gece uykusundan sarsıntıyla uyanan birçok vatandaş, kısa süreli panik yaşadı. Bu büyüklükteki bir depremin, denizde ve yerleşim yerlerine nispeten uzak bir noktada meydana gelmesi, olası hasar riskini azaltsa da, Ege Denizi'nin sismik aktivitesinin ne denli canlı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Neyse ki, bu sarsıntının ardından herhangi bir can kaybı ya da ciddi maddi hasar rapor edilmedi. Ancak, bölgedeki fay hatlarının hareketliliği ve artçı sarsıntı olasılığı, vatandaşların tedirginliğini sürdürüyor.
İstanbul ve Antalya'da hissedilen 3.8'lik depremler endişe yarattı
Salı sabahı, Türkiye'nin iki önemli merkezi olan İstanbul ve Antalya da depremle güne başladı. İlk olarak saat 07:18'de merkez üssü İstanbul Büyükçekmece açıkları olan Marmara Denizi'nde bir sarsıntı kaydedildi. Kandilli Rasathanesi bu depremin büyüklüğünü 4.1 (ML) ve derinliğini 13.6 kilometre olarak duyururken, AFAD ise büyüklüğü 3.8 ve derinliği 6.8 kilometre olarak açıkladı. Özellikle İstanbul ve çevresinde hissedilen bu deprem, beklenen büyük Marmara depremi nedeniyle kent sakinleri arasında kısa süreli bir paniğe neden oldu. Uzmanlar, bu tür orta büyüklükteki depremlerin Marmara Denizi'ndeki fay hatlarının aktif olduğunu gösterdiğini ve her zaman hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor.
İstanbul'daki sarsıntının hemen ardından, saat 07:49'da bu kez Akdeniz'de, Antalya Kumluca açıklarında bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi verilerine göre 3.6 (Mw) büyüklüğünde ve 25.5 kilometre derinliğinde olan sarsıntıyı, AFAD 3.8 büyüklüğünde ve 29 kilometre derinliğinde olarak duyurdu. Bu deprem de Antalya ve çevresinde hissedilerek vatandaşlarda endişe yarattı. Akdeniz'in de sismik açıdan hareketli bir bölge olduğu biliniyor ve bu tür sarsıntılar zaman zaman yaşanabiliyor.
Anadolu'nun dört bir yanından küçük ama sürekli titreşimler: Günün deprem günlüğü
Ege Denizi, İstanbul ve Antalya'da yaşanan ve hissedilir düzeyde olan depremlerin yanı sıra, 13 Mayıs Salı günü Türkiye'nin birçok farklı bölgesinde de hafif ve orta şiddette çok sayıda sarsıntı kaydedildi. Kandilli Rasathanesi'nin son 500 depremi listeleyen verilerine göre, gün boyunca sismik hareketlilik devam etti.
Kütahya ve çevresinde deprem fırtınası: Özellikle Kütahya'nın Simav ilçesi ve çevresi, gün boyunca adeta beşik gibi sallandı. Sabah saatlerinden itibaren Yemişli, Yeniler, Yeşil Dere ve Karakoca gibi mevkilerde büyüklükleri 0.9 ile 2.3 arasında değişen çok sayıda deprem meydana geldi. Bu sarsıntıların derinlikleri ise genellikle 3 ila 19 kilometre arasında değişiyordu. Bu tür küçük ve sık depremler, bölgedeki fay hatlarının aktif olduğunu ve enerji birikiminin devam ettiğini gösteriyor.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da artçı sarsıntılar sürüyor: Şubat 2023'te yaşanan büyük depremlerin ardından bölgede artçı sarsıntılar devam ediyor. 13 Mayıs'ta da Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesi Kuskayası'nda 1.7 büyüklüğünde (saat 08:31, derinlik 6.2 km), Andırın ilçesi Çokak'ta 2.3 büyüklüğünde (saat 05:02, derinlik 5.0 km) ve Göksun ilçesi Aslanbeyçiftliği'nde 2.1 büyüklüğünde (saat 04:39, derinlik 5.0 km) depremler kaydedildi. Malatya'nın Yeşilyurt ilçesi Seyituşağı'nda 1.9 büyüklüğünde (saat 07:35, derinlik 16.2 km), Akçadağ ilçesi Dedeköy'de 1.8 büyüklüğünde (saat 06:18, derinlik 21.5 km) ve Darende ilçesi Günpınar'da 1.4 büyüklüğünde (saat 01:34, derinlik 5.0 km) sarsıntılar yaşandı. Adıyaman'ın Sincik ilçesi Aksu'da 2.0 büyüklüğünde (saat 07:21, derinlik 5.0 km) ve Arıkonak'ta 2.2 büyüklüğünde (saat 00:38, derinlik 3.4 km) depremler de bölgedeki hareketliliğin sürdüğünü gösterdi.
Ege Bölgesi'nde diğer sarsıntılar: Manisa'nın Akhisar ilçesi Hacıibrahimler'de 1.5 büyüklüğünde (saat 08:12, derinlik 7.4 km) ve yine Akhisar'da 2.7 büyüklüğünde (saat 02:09, derinlik 8.1 km) depremler meydana geldi. İzmir'in Seferihisar ilçesi Kavakdere'de ise saat 05:21'de 1.1 büyüklüğünde hafif bir sarsıntı kaydedildi. Gökova Körfezi'nde de saat 09:05'te 1.4 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Balıkesir merkez ve Kabakdere'de de hafif şiddette sarsıntılar listeye eklendi.
Diğer bölgelerdeki sarsıntılar: Bolu'nun Kızılağıl mevkiinde saat 00:42'de 1.8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelirken, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi Seslitaş'ta ise saat 01:29'da 1.6 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydedildi. Akdeniz'de Antalya açıklarındaki 3.6'lık depremin yanı sıra, saat 05:04'te 2.0 büyüklüğünde ve saat 04:58'de 3.3 (Mw) büyüklüğünde iki deprem daha yaşandı. Girit Adası yakınlarında da saat 03:07'de 1.8 büyüklüğünde bir sarsıntı meydana geldi.
Deprem kuşağındaki Türkiye: AFAD ve Kandilli anbean takipte
Türkiye'nin Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alması nedeniyle, ülkenin dört bir yanında sık sık çeşitli büyüklüklerde depremler meydana geliyor. Bu sismik hareketlilik, AFAD ve Kandilli Rasathanesi gibi kurumlar tarafından 7/24 kesintisiz olarak izleniyor. Meydana gelen her deprem, bu kurumların web siteleri ve sosyal medya hesapları üzerinden anlık olarak kamuoyuyla paylaşılıyor. Vatandaşlar da, yaşadıkları bölgelerde bir sarsıntı hissettiklerinde ilk olarak bu resmi kaynaklara başvurarak depremin merkez üssü, büyüklüğü ve derinliği hakkında bilgi alıyor.
Özellikle büyük depremlerin ardından yaşanan travmalar ve deprem bilincinin artmasıyla birlikte, toplumda depremlere karşı bir hassasiyet oluşmuş durumda. Her sarsıntı, olası daha büyük bir depremin habercisi olabileceği endişesini beraberinde getiriyor. Bu nedenle, depreme dayanıklı yapılar inşa edilmesi, deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda toplumun bilinçlendirilmesi ve kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması hayati önem taşıyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini unutmadan, her zaman depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyorlar. 13 Mayıs Salı günü yaşanan bu sarsıntılar da, bu gerçeği bir kez daha hatırlatmış oldu.