Sokakta hüzün var

İki haftadır sokağa her çıktığımda içimi hüzün sarıyor.

İşe, bakkala markete veya arkadaşlarımla buluşmaya giderken hep aynı hislere kapılıyorum. Önce onu görüyorum. Gülümsüyorum kocaman. Sonra aniden hatırlıyorum olacakları. Üzüntü ve çaresizlik üşüşüyor üzerime. Şaşkınlık ve öfke peşinden geliyor... Sonunda geriye hüzün kalıyor.

*

Sokakta gördüğüm her köpek yüzünden içim acıyor benim. Kuyruk sallayarak kaldırımın bir köşesinde yatıyor bir tanesi, sokakta ağır ağır yürüyor ötekisi, bir diğeri müdavimi olduğu restoranın önünde uslu uslu bekliyor günlük rızkını.

Cins olup sokağa terk edilmiş olanı var, sokakta doğanı var, küçüğü var, büyüğü var, esnafın baktığı var, mahallelinin “bizim buranın çocuğu” dediği var.

Hepsi sağlıklı köpekler. Bu dünyaya gelmişler ve yaşamayı hepimiz kadar hak ediyorlar.

*

Şimdi Türkiye’nin her köşesindeki sokak köpeklerinin hepsini toplayacaklar mı?

Mahallelerinden, sokaklarından, esnaftan, hayvansever vatandaştan koparacaklar mı?

Yeterli kapasitede barınak bile yokken nereye tıkacaklar?

Gerçekten sahiplendirilsinler diye uğraşacaklar mı?

Bir ay bekleyecekler mi?

Sonra? Sahiplendirilemezlerse iğneyi vurup öldürecekler mi?

Ve biz göz göre göre gelen katliam karşısında susacak mıyız?

“Ne yapalım, böyle karar verilmiş” mi diyeceğiz?

*

Yahu azıcık vicdanı olan, köpek sevmese bile böyle bir yasa taslağına razı olabilir mi?

“Kısırlaştırmayı denedik olmadı” diyorlar.

Nasıl denediniz? Ne zaman denediniz? Nerede denediniz?

Tüm Türkiye’de eşzamanlı olarak yaptınız mı?

Kaç adet hayvanı kısırlaştırdınız?

Peki ya üretim ve satış… Onu durdunuz mu?

Sokağa köpeğini terk eden kaç kişiyi yakaladınız? Ormanlara, başka ilçelere köpekleri topluca bırakıp kaçanların ensesine bindiniz mi? Kaç kişiye ceza kestiniz?

*

Türkiye’deki belediyelerin büyük kısmı adamakıllı kısırlaştırma yapmıyor. Kısırlaştırma merkezi bile olmayan çok sayıda belediye var.

Öldürmek yerine önce ülke çapında eşzamanlı kısırlaştırma seferberliği yapın. Ama hakkını vererek!

Bu işe ilgili tüm kurumları, STK’ları, gönüllüleri dahil edin. Üretimi, satışı yasaklayın. Denetimleri sıkılaştırın. 5 yıl içinde bu programdan sonuç almamanız imkansız!

*

Türkiye canlar için tek ses tek yürek

Hayvan Hakları Yasası’nda yapılması planlanan ve sahiplenilmeyen sokak köpeklerinin öldürülmesini içeren yeni düzenleme 2 Haziran 2024 Pazar günü tüm Türkiye’de eşzamanlı eylemlerle protesto edildi. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere alanları dolduran yüzbinlerce hayvansever hep bir ağızdan “Öldüren değil yaşatan yasa istiyoruz” diye haykırdı.

İzmir' de ise İzmir Hayvan Hakları platformunun düzenlediği "Yaşatan Yasa İstiyoruz " mitingine gerek yerel STK’lar gerekse hayvansever vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Hayvanseverler “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!” sloganları attı.

Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayarak Alsancak Gündoğdu’ya doğru binlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirilen yürüyüşün ardından bir de basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, “Biz merhamet değil adalet istiyoruz” denilerek yasa taslağının iptal edilmesi talep edildi.

**********************************************************

DÜNYADAN BİHABER

Uyutma nedir? Uyutma işlemi nasıl yapılır?

Sokak köpeklerinin toplanarak 1 ay içinde sahiplendirilmedikleri takdirde uyutularak öldürülmesini içeren yasa taslağı Meclis’te görüşülüyor. Yasa taslağı Türkiye’nin de gündemindeki yerini koruyor. 7’den 70’e, ünlüsünden normal vatandaşa kadar herkes bu konuyu konuşuyor; tartışıyor.

Peki, uyutma denilen işlem tam olarak nedir, nasıl yapılır?

Veteriner hekimler tarafından terminal hasta olan, yani kurtulma şansı olmayan hayvanlara, daha fazla acı çekmemeleri için uygulanan bu prosedür özel kliniklerde şu şekilde uygulanıyor:

Hasta odaya alınıyor ve damar yolu açılarak önce sedasyon uygulanıyor. Ardından genel anestezi veriliyor. Hasta tepki vermeyeceği duruma geldiğinde ise daha önceden açılan damar yolundan verilen ilaçla kalbin durması sağlanıyor. Bu süreçte artık hasta herhangi bir acı hissetmiyor ve uykudayken ölüyor.

Yasa taslağı bu haliyle geçtiğinde tüm sağlıklı sokak köpeklerine bu işlem uygulanacak. Yasaya sert bir dille itiraz eden hayvan hakları koruyucuları maliyeti kısırlaştırmaya göre kat kat fazla olan uyutma işleminin vicdani, etik ve mantıklı olmadığını savunurken; eğer yasa Meclis’ten geçerse uyutma işleminin normal prosedüre uygun yapılacağına da inanmadıklarını belirtiyor.

*****************************************************************

BİZİM GEZEGEN

Toprağımızı korumazsak bir geleceğimiz olmayacak

Dünya Çevre Günü 5 Haziran'da tüm dünyada kutlandı. 1972 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen Dünya Çevre Günü’nün 2024 teması arazi restorasyonuna odaklandı ve “Bizim Toprağımız” sloganıyla Dünya'nın yaralı ekosistemlerini iyileştirmenin; çölleşme ve kuraklıkla mücadele etmenin acil ihtiyacını vurguladı. Peki, toprak neden bu kadar önemli?

• Toprak gezegenin en fazla biyolojik çeşitliliğe sahip yaşam alanıdır. Tüm türlerin yaklaşık yüzde 60'ı toprakta yaşar.

• Arazi alanları küresel mahsulün yüzde 44'ünü üretiyor, dünyadaki besi hayvanlarının yarısı için yem kaynağı oluşturuyor ve 2 milyardan fazla insanın yaşamını ve geçimini destekliyor.

• Ormanlar, dünyadaki karada yaşayan hayvan, bitki ve böcek türlerinin yarısından fazlasına ev sahipliği yapıyor.

• Toprak mikroorganizmaları antibiyotik üretiminde önemlidir.

• Son 20 yılda, karadaki toprağın su depolama miktarı yılda 1 santimetre oranında azaldı. Bu durum su güvenliği ve gıda üretimi açısından ciddi sonuçlar doğurdu.

• Her 5 saniyede 1 futbol sahasına eşdeğer toprak aşınıyor. Ancak 3 santimetrelik üst toprağın oluşması 1000 yıl sürüyor.

• Mevcut tarımsal genişleme ormanları ve biyolojik çeşitliliği tehdit etmeye devam ederken, 2050 yılına kadar 9 milyar olacağı tahmin edilen insan nüfusunu beslemek için dünyanın gıda üretimini yüzde 60-70 oranında artırması gerekecek.

******************************************************************

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

“Köpeklerin cennette olmayacağını düşünüyorsunuz! Söylüyorum size hepimizden çok daha önce orada olacaklar.”

- Robert Louis Stevenson / Şair