Savaşların gölgesinde, çatışmaların acısıyla anılan bu özel günde, İzmir Kent Konseyi, rotayı insanlığın en büyük müttefiki ama aynı zamanda en çok zarar verdiği varlığa, doğaya çevirdi. "Doğa ile Barış" ana temasıyla düzenlenen etkinlikler serisi, Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlenen muhteşem bir sergiyle kapılarını açtı. Sanatçılar, sanatseverler ve duyarlı İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği açılış, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda kentin ortak aklının ve vicdanının güçlü bir manifestosuydu. İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç'ın ev sahipliğinde gerçekleşen buluşma, barış kavramını sadece uluslararası siyasetin ve silahların susmasının ötesine taşıyarak, ekolojik yıkıma karşı acil bir barış çağrısına dönüştürdü.
650 sanatçı doğa için tek yürek, tek ses
İzmir Kent Konseyi'nin organizasyonu, rakamlarıyla da ne denli büyük bir kolektif çabanın ürünü olduğunu gözler önüne serdi. Tam 25 farklı paydaş kurumun destek verdiği etkinlikler maratonunda, 650 sanatçı emek ve yaratıcılıklarını ortaya koydu. Şehrin 18 farklı mekânına yayılan toplam 36 etkinlik; sergiler, konserler, performanslar ve söyleşilerle İzmirlilere adeta bir sanat ve farkındalık şöleni sundu. Bu devasa organizasyon, sanatın birleştirici, dönüştürücü ve harekete geçirici ruhunu kentin kılcal damarlarına yaymayı hedefledi. İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, açılış konuşmasında bu birlikteliğin önemine vurgu yaparak, "Bugün burada 650 sanatçımız, tüm İzmirlilere 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde 'Doğayla Barış' diyecek. Sanatın yaratıcı, düşündürücü ve harekete geçirici ruhunu İzmirlilere aktaracaklar," ifadelerini kullandı.
"Doğayla savaşıyoruz, artık barışalım"
Etkinliğin felsefi altyapısını ve aciliyetini en net şekilde ortaya koyan isim, İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç oldu. Topaç, yaptığı etkileyici konuşmada, insanlığın doğa ile olan ilişkisini bir "savaş" olarak nitelendirdi ve bu savaşa derhal son verilmesi gerektiğini vurguladı. "Kentimize değil, dünyanın birçok yerine bakın. Ciddi bir doğa kaybına uğradık. Bir yanda orman yangınları, diğer yanda tükettiğimiz denizler, talan ettiğimiz zeytinlikler var. Hayvanları katlediyoruz. Kısacası, doğayla savaşıyoruz," diyen Topaç, yaşanan ekolojik krizin boyutlarını çarpıcı bir dille özetledi. Konuşmasında sanatın bu noktadaki rolüne özel bir parantez açan Topaç, "Az önce sanatın bahsetmiş olduğum ruhuyla dünyaya sesleniyoruz: Doğayla barışalım! Bu çok kıymetli. Bugün ve önümüzdeki günlerde izleyeceğiniz sergi ve performanslarda, sanatçı gözüyle doğayla barışı görün," diyerek tüm katılımcıları bu yüzleşmeye ve farkındalığa davet etti.
Barış çağrısı Ege'nin iki yakasından yankılandı
" İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, konuşmasında bu küresel boyuta dikkat çekerek, etkinliğe komşu Yunanistan'ın Sakız Adası'ndan katılan dostlarına teşekkür etti. "Doğayla barış sadece bir kentin, bir milletin meselesi değil. Bunu uluslararası düzeyde seslendirmemiz lazım. Bugün aramızda Sakız’dan dünya barış günü için gelen dostlarımız Dimitri ve Sofia da var. Kendilerine teşekkür ediyorum," sözleriyle barış ve doğa mücadelesinin sınır tanımadığını vurguladı. Bu jest, Ege'nin iki yakasının ortak bir tehdit ve ortak bir umut etrafında nasıl bir araya gelebileceğinin de somut bir örneği oldu. Topaç, etkinlik planlayıcısı Özgür Şanlı ile yaptıkları görüşmelerde de bu uluslararası vizyonu en başından beri hedeflediklerini belirterek, gelecekte bu etkinliği daha da küresel bir boyuta taşımak istediklerinin sinyalini verdi.
