Röportaj/ SİNAN KESKİN

Sezgilerimiz geliştirilebilir mi? Hiç tanımadığımız bir insana ait bir objeyi elimize aldımızda o insanın yaşamıyla ilgili bilgileri hissedebilir miyiz? 10 çocuklu Meksikalı asıllı Amerikalı bir ailenin oğlu olan Jose Silva'nın radyo tamiri esnasında fark ettiği ohm kanunu ilkesinden yola çıkarak geliştirdiği Silva Metodu bunu gerçekleştirebileceğimizi iddia ediyor.

Silva Metodu'nun Türkiye'deki 3 eğitmeninden biri olan E-Çözüm Bilişim CEO'su Elektronik Mühendisi Erhan Aslan ile Silva Metodu'nu ve bu metodun yaşamımıza kattıklarını konuştuk.

Erhan Bey Silva Metodu nedir?

Tam adıyla “Silva Zihin Kontrol Metodu” Meksika asıllı Amerikalı işadamı Jose Silva'nın yaratıcısı olduğu bir metottur. Çocuklarının zekasını ve ders başarısını artırmak için ilgi duyduğu beyin ve beyin dalgaları konusunda çalışmalar yapan Jose Silva, ulaştığı olağanüstü sonuçlar üzerine beynin ve zihnin işlevlerini araştıran bir laboratuvar kurdu ve zamanının, nöroloji, psikoloji alanında başarılı bilimadamları ile çalışmalar yaptı. Amacı zihnin doğuştan getirilen gizli kalmış yeteneklerini keşfetmek ve her yaştan insanın bu yeteneklerini kullanarak performansını geliştirmesini sağlamaktı. 22 yıl süren bu çalışma ve araştırma döneminin sonunda 1966 yılında ilk kez halka açık bir eğitime dönüştürülen Silva Metodu zamanımızda 118 ülkede verilmekte , 36 üniversitede ders olarak okutulmaktadır. Günümüzde içinde Richard Bach (yazar) , Wayne Dyer (Psikolog -yazar) , Carl Simonton (Onkolog- Yazar) Louise Hay gibi ünlü ve başarılı isimlerinde olduğu 6 Milyondan fazla insan metodun mezunudur. Zamanımızda bilinen bir çok kişisel ve ruhsal gelişim tekniği (NLP, Theta healing, Landmark v.b) temellerini, uygulamalarını Silva'dan modellemiştir.

Metodun temel amacı nedir?

İnsanlara performanslarını en üst düzeyde yönetmek üzere beyinlerinin, zihinlerinin daha fazlasını kullanmayı öğretmektir. Bu dünyada başarılan her şey insan zihninin bir ürünüdür. Her insan düşüncelerinin, deneyimlediklerinin, hayal edip tasarlayabildiklerinin ve yapabildiklerinin bir ürünüdür. Başarılı her insan tüm bunları zihnini kontrol ederek, beynini yöneterek yapar. Bu yönetme ve kontrol etme bize diğer dersler gibi okulda öğretilmez bunu yaşarken deneye yanıla keşfederiz. Silva Metodu son derece kolay, etkili ve sistematik bir biçimde zihninizi kontrol etmeyi size öğreterek başarıyı yakalamanızı sağlar. Sizi iş ve özel yaşamınızda tüm potansiyelini hayata geçirmiş bir birey, bir Yaşam Üstadı yapmayı amaçlar. Bilinçli zihnimizle yapabileceklerimiz sınırlıdır tıpkı bir bilgisayarın ekranında gördüklerimizin ve yapabileceklerimizin sınırı olduğu gibi, bilgisayarın işletim sistemini yönetebildiğinizde ise yapabilecekleriniz sonsuzdur.Silva Metodunda bilinçli kalarak, fiziksel ve zihinsel olarak birkaç saniye içinde rahatlamayı ve beyninizde Alfa dalgası yaratarak zihnininizi bilinç ve bilinçaltı seviyesinde bir bilgisayar gibi istediğiniz hedeflere ulaşmak üzere programlamayı, yönetmeyi öğrenirsiniz.

Silva Metodu Türkiye'ye ne zaman ve kim tarafından getirildi?

Her ülkede Silva'yı temsil eden bir direktör bulunuyor. Türkiye direktörü ise Ayşen Edis. Ayşen, 1978 yılında bu eğtimi İtalya'da almış. O dönem sadece kendi kişisel gelişimi için bu eğtime katılmış. Yıllar sonra profesyonel iş yaşamını bırakıp emekli olunca Silva Metodu'nu Türkiye'ye getirmeye karar veriyor. Bunun üzerine kısa bir araştırma yapınca Türkiye direktörlüğünün Yunanistan'da olduğunu öğreniyor. Bir dizi görüşmenin ardından Türkiye'yi ayrı bir direktörlük olarak tanımalarını sağlıyor. Ayşen, 2007 yılından bu yana da Silva Metodu'nun Türkiye Direktörlüğünü yürütüyor.

Siz ne zaman ve kimden eğitim aldınız?

Ayşen'den eğitim almış olan, Türkiye'deki ikinci eğitmen Gülgün Şarafat'tan 2013 yılında eğitim aldım. Benim için mucizevi bir şeydi. Eğitimi aldığım gün akşam eve gidip eşime 'Figen bugün senin de benim de çocuklarımızın da hayatımızın sonuna kadar kullanabileceği muhteşem bir şey buldum' dedim. Gece 3'e kadar anlattım. 15 gün ayağım yere basmadı.

Silva Metodu nasıl uygulanır?

Silva Metodunda Zihinsel Ekran, Zihin Aynası ve Laboratuvar gibi egzersizlerle, zihnin bir düşünceye odaklanması sağlanır. Tekrar edilen olumlu telkinler, kısıtlayıcı inançların değiştirilmesi için yapılan egzersizler, olumsuz sözcük ve tümcelerin belleğimizden silinmesiyle başarılan zihinsel temizlik, düşünceleri hayata geçirmek için gerekli olan bağlantıların zihin tarafından kolayca yapılmasına ve bu yolda bulunan engellerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Rüya Kontrolü, Üç Parmak ve Bir Bardak Su Tekniği ile Laboratuvar ve Danışmanlar ve daha birçok egzersiz zihnimizin ‘dosyalarını’ açmak ve başarılı olmak için gerekli bilgileri toplamaya yarayan ‘anahtarlar’dır. Söz konusu egzersizler beynin, hayal gücü ve imgelerle işlevsel olduğu Alfa seviyesinde gerçekleşir. Ancak, insanların büyük çoğunluğu (% 95’i) bu seviyede uyuduğu için, Alfa seviyesinde bilinçli kalarak beyinlerinin sağ yarımküresinde işlevsel olamazlar. Bu nedenle sorunlara çözüm bulmaya en uygun seviye olan Alfa seviyesinde beynin bu muhteşem işlevselliğinden yararlanamazlar. Silva Metodu eğitimlerinde katılımcılarının öğrendiği ilk şey, beyin dalgalarını yavaşlatarak alfa seviyesine girebilmek ve bu seviyede bilinçli kalarak beynin sağ yarımküresinde işlevsel olmaktır.

Seminer/eğitim süresi ne kadar?

Eğitim 2,5 gün sürüyor. Yaşam ve sezgi sistemi olarak iki kısımdan oluşuyor. İkincisini almak için ilki almış olmak gerekiyor. Yaşam sistemini alıp sezgiyi almayabiliyorsunuz. İki ayrı diploma veriliyor. Bu diplomalarla dünyanın her yerinde Silva organizasyonlarına katılabiliyorsunuz.

2,5 gün boyunca verilen eğtimler, yapılan uygulamalar kelime kelime, noktasına virgülüne kadar tanımlanmıştır. Ne söyleneceği, ne yapılacağı, hangi aşamalardan geçileceği teker teker belirlenmiştir. Başarı oranının çok yüksek olması bundan. Herkesin zihin potansiyeli dışarıdan farklı gibi görünse de tasarım gereği o kadar yüksek bir potansiyelimiz var ki bunun çok az kısmını kullanmakla bile bunu başarabiliyoruz.

Erhan Bey seminerde yapılan uygulamayı biraz açabilir miyiz?

Seminer süresi boyunca Silva Metoduna özel egzersizler uygulanarak aşağıda verilen hedeflere kademeli olarak ulaşılır:

- Belli bir düşünce üzerinde daha uzun süre odaklanmayı sağlama;

- Algılamayı geliştirme ve güçlendirme.

İlk yaptığımız uygulamalar ve tüm egzersizler teknik uygulamalardır. Yani bir şeyin nasıl yapılması gerektiğini belirtirler. Bilgi süreci kullanımı sonucunda öğrenildikleri için bu egzersizler aynı zamanda birer zihin formülüdür. İlk egzersizlerde amacımız, beta seviyesinden uyumadan, bilinçli kalarak alfaya girebilmeyi başarmaktır. Böylece beden ve zihin rahatlar ve stres kontrolü sağlanır. Sonrasında sorun çözümünde kullanılacak etkin bilgi sentezi mekanizması diğer bir deyişle hayal gücü devreye geçirilir. Bir sonraki aşama seçilen çözümlerle beynin programlanması sağlanarak yaratıcılık geliştirilmesidir. Son olarak önsezi geliştirilir ve güçlendirilir. Başarılı kişiler, geniş bir algılama yeteneğine sahip olan kişilerdir. Yapmanız gereken bu zihin egzersizlerini uygulamak, uygulamak, uygulamaktır... Gerisi kendiliğinden gelir.

Yüzde 85'ü görsel

İnsanoğlu dışarıdan gelen bilgileri işler ve bu bilgilerin yüzde 85'ü görseldir. Görüntü beyni meşgul eder. Sürekli veri işleriz. Her şey tasarlandığı şeye hizmet etmek ister. Ama gözümüzü kapattığımızda yüzde 85 oranında gelen veriyi susturmuş oluruz. Geriye sesler kalır. Dış sesleri de telkinle engelleyebiliriz.

Anlatılmaz yaşanır!

Silva metodu size zihninizi tasarlandığı şekilde kullanmayı öğretir. Normalde biz sınırsız gücü, sınırsız veri depolama kapasitesi, sınırsız işlem yapma kapasitesi olan beynimizi ve bunun ana yazılımı olan zihnimizi son derece basit şeyler için kullanıyoruz. Çocuğun okul taksidi, faturaları ödedim mi, akşama ne pişireceğim gibi...

“Her birimiz birer bilgisayar gibiyizdir. Kendimizi olduğumuz kadar olmak üzere ve/veya daha fazlası olmamak üzere programlarız. Yıllar içerisinde ebeveynlerimizin, öğretmenlerimizin, bankacılarımızın, akranlarımızın, iş arkadaşlarımızın ya da yöneticilerimizin bizlere yaşattıkları, öğrettikleriyle hepimiz kendimizce kesinlikle aşılmaması gereken limitler belirleriz. Bu kısıtlamalar çerçevesi dahilinde iş hayatımızı ve sosyal hayatımızı kendimizce idare ederiz. Hepimizin kendi yarattığı bir “ben olma” imajı vardır. Kendimiz için yarattığımız bu bakış açısına hapis bir şekilde tüm hayatımızı yaşarız. Bu aslında kendimiz için yarattığımız bir hapishane gibidir. Bir gün kapıyı zorlamayı akıl ederiz. Bunu yaptığımızda aslında bu kapının hiç kilitli olmadığını fark ederiz ve o zaman içimizdeki o dışarı çıkmaya hevesli olan insanı fark ederiz.

İşte Silva Metodu bu kapı gibidir.”

Jose Silva