İzmirli hayvansever Çağla Himmetoğlu, “Patika” adını verdiği 4 dönümlük tarlasında barınaklar yapıp, sahipsiz hayvanlara kalkan oldu.

Himmetoğlu ortağı olduğu gümüş dükkanında başlattığı, “Kendine hediye et, hayat kurtar” projesinin geliri ile de yüzlerce cana şifa dağıtıyor. Çağla Himmetoğlu İzmirli bir hayvansever. Daha önce Alsancak'ta işlettiği butiğini kapatan ve hayatını sahipsiz ve muhtaç durumdaki hayvanları kurtarmaya adayan Himmetoğlu, Güzelyalı'da bulunan Oğuz Butik'te ortağı Selçuk Oğuz'la birlikte “Kendine hediye et, hayat kurtar” projesini geliştirdi. Bu proje kapsamında üretilen takıların imalat masrafını iki ortak cebinden karşılıyor, piyasa fiyatının altına sosyal medyadan satışa sunulan takılardan elde edilen gelirin tamamı ise sokak hayvanları yararına kullanılıyor. Her takı bir hayvanın hayatını kurtarırken, proje ile farkındalık da artıyor. Çağla Himmetoğlu bu arada Patika adını verdiği bir de rehabilitasyon merkezi kurdu. İzmir'de 4 dönüm bir tarlada muhtaç hayvanların tedavileri yapılıyor, sahipsiz canlara sahip çıkılıyor. Özenle pişen menülerle buradaki köpeklerin karnı doyuyor.
Çağla Himmetoğlu; kendi deyimiyle 'gezip tozmayı çok sevdiği rahat hayatı'nı bırakıp, zor durumdaki sokak hayvanlarının kurtarma meleği olma hikayesini 9 Eylül'e anlattı.



Patika'ya giden macera nasıl başladı?

İlk barınak ziyaretimi 5 Eylül 2016'da, en kötülerinden birine Manisa'nın Turgutlu Barınağı'na yaptım. Orada çok kötü durumda canlar -ben onlara “çocuklar” diyorum- vardı. Bir tanesi özellikle dikkatimi çekti, duvara dönüktü, insanlara bakmıyordu. Ne olduğunu sorduğumda çok işkenceye maruz kaldığını öğrendim. En sonunda da yakmışlardı onu. Ben onu sahiplendim. Adını Black koydum. O sırada İzmir'de yaşıyordum ve çok rahat bir hayatım vardı. Tabii bir süre sonra çocukla alakalı problemler yaşadım. İnsanlardan o kadar çok korkuyordu ki sürekli ağlıyordu. Bir yandan da sosyal medyada paylaşım yapınca, insanlar o çocuğun kurtuluşu ve hayata dönüş hikayesini öğrenmek istedi. Ben de sosyal medyada paylaşmaya başladım. İnsanlar Black'in hikayesinden etkilenmeye başladı. Bu arada Black evde yenmedik yer bırakmadı. Hatta espriler yapıyorduk; 'Black, evi de komple yiyebilirsin' diye. Böyle olunca ev sahibi ile sorunlar yaşamaya başladık. O sırada bir can daha kurtarmıştım, benim de bir köpeğim vardı, 3 tane çocukla radikal bir karar aldım; ya onları evden gönderecektim ya da kendim gidecektim. Sonunda ormanda 4 dönümlük bir tarlaya taşındık. Ampul değiştiremeyen ben, kulübeler yapmaya başladım. Önce benim çocuklara, sonra da barınak ve sokaklardan kurtardığım çocuklara... Sonunda barınaklarımızın bulunduğu bu tarlaya Patika adını verdik.

Bir yandan da gümüş dükkanınız var...

Evet, bizim Güzelyalı'da bir gümüş dükkanımız var, ortağım Selçuk Oğuz'la birlikte. İkimiz de hayvan dostuyuz. Benden de ona bulaştı hayvan kurtarma tutkusu. Şu an 14 tane çocuk var tek başına baktığım. Ortağım dükkanda, bense tarlada duruyorum.


BİR TEK ONLAR DIŞLAMADI


“Kendine hediye et, hayat kurtar” projesi nasıl gelişti?

Bir tane köpeği ihbar üzerine sokaktan aldım. Çok tanınmayacak haldeydi. Uyuz mantar her yerine yayılmıştı. İnsanlar dışlıyor, hayvanlar dışlıyor, o da bir arabanın önüne atmış kendini. Veterinerime götürdüm. 4 ay sürdü uyuz tedavisi. Boyun altında patates büyüklüğünde bir de kist vardı. İzmir'de sadece Pegasus Veterinerlik yapıyordu bu ameliyatı. Riskli bir ameliyattı. O sırada da bu veterinerlikle çalışmadığım için parayı hemen ödemem gerekiyordu. Ne yapsak diye ortağımla düşünürlen, “Kendine hediye et, hayat kurtar” diye bir proje başlatmaya karar verdik. Çok ilgi gördü. İnanılmayacak şekilde. Yurtdışından bile sipariş aldık. Kendine, arkadaşına, sevgilisine, annesine almaya başladı insanlar. Parayı topladık ve baktık ki destek sürüyor, daha çok can kurtarmaya başladık. Bu projenin gelirinin tamamını canlar için kullanıyoruz. İmalat parasını da biz karşılıyoruz. Piyasa değerinin de altında satıyoruz. İnsanlar bir şekilde yardım edebilsin istiyoruz. Her türlü izni alınmış, yasal bir kampanya. Bu kampanya sayesinde çok güzel insanlarla tanıştık. Mesela, bu projede, kendisine takı hediye giden ölen bir köpek sahibi, bize ulaştı, çok duygusal anlar yaşadık.

Bunca hayvana bakmak büyük bir maliyet gerektiriyor. Üstelik projeden de tek kuruş almıyorsunuz. Peki size ne kalıyor?

Bana bir şey kalmıyor. Ben eskiden giyinmeyi, gezmeyi, eğlenmeyi seven biriydim. Şimdi ise sadece bana hayatımı idame ettirecek kadar kalıyor, gerisi onların. Ben hayatımı onlara adadım.



Projeye destek vermek isteyenler bunu nasıl yapacak?

Facebook'ta Patika adlı hesabımdan benimle iletişime geçebiliyorlar. Şu an 3 bine yakın kişi takip ediyor sayfayı. Çoğunu tanımasam da Messenger'dan konuşuyoruz.

Bundan sonraki hedefiniz nedir?

Patika'da kalp hastası ilaçları olan çok yaşlı kızımız Zeytin, üç bacaklı olduğu için bağırsakları çalışmayan, yemeği özel verilen Şila, işkence görmüş Black gibi birçok köpek var. Yani kimsenin almayacağı ilgilenmeyeceği zor gelen çocuklar, Patika’da benle en iyi şekilde yaşayacaklar.
Aslında bizim hedefimizin sınırı yok, ne kadar çaresiz durumdaki canı kurtarabilirsek o kadar amacımıza ulaşırız. Bundan sonraki hedefimiz; uzman bir ekiple sokaktaki canların parazit aşıları ve kısırlaştırılmalarına da destek vermek. Buna yapabilirsek çok mutlu olacağız.