Şükrü Aslanyürek: Perakende sektörünün geleceğini yaratacak olan en önemli unsur, dijital kuşak. Bu ortamda birey, kendisini özel ve farklı hissettiren talepleriyle perakendecinin karşısında olacak.

11 yaşında Kapalıçarşı’da çırak olarak perakende yolculuğuna başlayan Dr. Şükrü Aslanyürek, 1986'da Türkiye’nin ilk modern alışveriş merkezi olan Galleria Ataköy’ün kuruluşunda iş geliştirme müdürü olarak görev aldı. O tarihten bu yana 25 ilde 60’dan fazla perakende gayrimenkul projesinde, araştırma, tasarım, kiralama, yönetim vb. görevler üstlenen Aslanyürek, perakende sektöründe yeni markaların İzmir'den Türkiye'ye yayılacağını öngörüyor. Aslanyürek, “Kafası betonla karışık bir İstanbul’un artık Milano veya Paris olması imkansız. Ankara ise geçmişte varolan kimliğini bile yitirmiş durumda. İzmir, geleceğin yıldızı olabilir. Bunun için, Ege Bölgesi ölçeğinde sektörün geleceğini yaratmak, komşu pazarlara ve Afrika’ya ulaşmak üzere örgütlenmek, iş planlarını uygulayacak insan kaynağını yetiştirmek için eğitim altyapısını oluşturmak gerekiyor” diyor.

Dr. Şükrü Aslanyürek ile perakende sektöründeki dönüşümü, sektörün geleceğini ve İzmir'in avantajlarını konuştuk.

Bugüne kadar hangi AVM'lerin kurulma ve işletilmesinde aktif görev aldınız?

11 yaşımda Kapalıçarşı’da çırak olarak perakende yolculuğuma başladım. 1986'da Türkiye’nin ilk modern alışveriş merkezi olan Galleria Ataköy’un kuruluşunda iş geliştirme müdürü olarak görev aldım. İkinci alışveriş merkezi olan Capitol Altunizade’yi kurdum. Mart 1994'de faaliyete geçen şirketim RETAIL VISION, 25’den fazla ilde 60’dan fazla perakende gayrimenkul projesinde, araştırma, tasarım, kiralama, yönetim vb. görevler üstlendi. İzmir’de Agora Alışveriş Merkezi'nin kuruluş (2003), büyüme (2008) projelerini ve İzmirpark Alışveriş Merkezi'nin kuruluşunu (2015) gerçekleştirdik. Ana görevimiz, takım kaptanlığıdır. Projeyi oluşturan bütün uzmanlık alanlarını biraraya getirir ve ürünü hayata geçiririz.



Yapımını uygun bulmadığınız için yatırım yapılmayan AVM oldu mu?

Evet. Özellikle Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, hizmet verdiğimiz 7 girişimcinin yatırım isteklerinden vazgeçmesini sağladık.

Kurulması ve işletilmesi bakımından rol model olan bir AVM var mı? Neden?

Genel olarak organize perakende sektörünün, bunun bir parçası olarak da alışveriş merkezlerinin pek çok başarı öyküsü ve bunları yaratan dünya çapında meslektaşlarım var. Bunları tanımaktan hep gurur duydum. Rusya’da yarattıkları dahil olmak üzere, sektörümüzün gösterdiği son 30 yıllık gelişme, yaratılan örnekler, dünya çapında bir başarıdır. Doğal olarak, bu kadar işi yaparken hepimizin hatası veya kusurları olur; ona takılmamak lazım.

Türkiye’de organize perakende sektörünün kırılma noktaları nereleridir?

Coğrafyamızın bütününe tepeden (bir hocamın deyimiyle İHA gözüyle) bakarsak, ekonomi/toplum/siyaset verileri açısından 1980 sonrasını en büyük kırılma noktası olarak görebiliriz. Bunun öncesinde Migros, Gima, YKM ve Yimpaş mağaza zincirlerinin kuruluşu kendi başlarına, ayrı birer kitap olması gereken örneklerdir, bence. İkinci kırılma noktasının 2001 krizi, üçüncüsünün ise 2009 da başlayan ve bugün doruğa ulaşan kriz dönemleri olduğu söylenebilir. Arada geçen yıllarda 1988-1993, 1997-2001, 2004-2009 dönemlerinin yeni iş ve proje kavramları, yeni mağaza formatları ve girişimci profillerinin ortaya çıktığı ve geliştiği dönemlerdir. Özetle, organize perakendenin son 35 yıllık tarihi, son 3 yılın tsunamisi hariç, sakin havada güneşe doğru yelken açarken ani dalgalarla boğuşmanın tarihidir.

Gelişen dijital teknoloji perakende sektörünü nasıl etkiliyor?

2009 sonrası dünya ölçeğinde yaşanan gelişmeler, 19. veya 20. yüzyılda yaşanan sanayi / finans / teknoloji / bilim sıçrama dönemlerini aşmış durumdadır. Dijital teknoloji, bir yandan veri ve bilgi birikimini geometrik hızla artırıyor; diğer taraftan da bilginin yeryüzüne yayılmasını sağlıyor. Günümüzde yaşanan global sorunlar bence şunu gösteriyor; dijital teknolojiyi yaratanlar bile bugünkü sonuçlarını tahmin edemediler, otomobil veya kurutma makinası satmakla karıştırdılar. Bu yüzden, kendileri bile dijital dönüşüme uyum sağlayamıyor. ABD yönetim sisteminin sarsıntıları bence en iyi örnek. Dijital dönüşüm, perakende sektörünü artık “omnichannel” (tek akış/tek kanal) olarak nitelediğimiz bir iş modeline dönüştürdü. Bugün artık mağaza yok; “FİZİKİ mağaza + E-mağaza + MOBİL mağaza var. Artık “pazarlama“ yerine “müşteri deneyim yönetimi” var. Müşterinin bizi düşündüğü, konuştuğu, araştırdığı yerlere dokunamıyorsak, kendisine özel olan / istediği an / istediği yerde / istediği şekilde sunamıyorsak, işimiz biter. “Mağazamı açarım, müşteri gelir; alışveriş merkezini inşa ederim, nasıl olsa dolar” diye bir hayal yok artık.

Türkiye’de AVM açısından doyuma ulaşan il / iller neresi? Ayrıca henüz bakir olan bölgeler var mı?

Hala 30 kadar ilimizde alışveriş merkezi yok. Ankara’da “kanser” ölçeğinde fazla kapasite var. İstanbul’da ise farklı formatlarda arz fazlasından söz edilebilir. İstanbul’un farkı, artık ortada bir İstanbul’un olmaması. Bana kalırsa megapolisin 8 tane parçası var ve her bir parçasında sorunlar farklı. Bütün olarak alışveriş merkezi yatırımlarının Türkiye ölçeğinde doyuma ulaşmış olmasından çok, projelerin geliştirilmesinde uygulanan “kopyala-yapıştır” tekniği daha büyük sorun. Belediye yönetimi konusunda ülkenin hemen her yanında bilgi / beceri / takım eksikliği ise hepsinden daha büyük sorun.

Önümüzdeki süreçte perakende sektöründe yıldız parlayacak il / bölge / iş konuları sizce hangileri ve neden?

Önümüzde perakende sektörünün geleceğini yaratacak olan en önemli unsur, dijital kuşak. 1990 ve sonrasında doğaların, kendi yaşam tarzları, talepleri ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere girişimci olarak yaratacakları yeni iş kavramları, bence devrimin esasını oluşturacak. Dijital evren, kişiye özel ürün ve buna bağlı üretim teknikleri, tedarik zinciri vb. pek çok alanda fırsatlara gebe. Örneğin, bugün bir organize sanayi bölgesinde fabrikada üretilip kamyonlarla 200 kilometre çapında bir alanda fiziki mağazalara dağıtım yapılması yerine, kişiye özel tasarımların müşteri tarafından web üzerinde seçilip, yerel bir 3 boyutlu yazıcı “mağazasında” 2 saatte üretilip, size insansız hava aracı ile ulaşacağı bir çağ bekliyor bizi. Dijital evrenin geleceği, yaşam tarzlarının, “çalışma saati” kavramının, birey olmanın, eğitim görmenin, para kazanmanın vb. bütün boyutlarıyla değişime açık olduğu bir döneme işaret ediyor. Bu ortamda birey, kendisine özel ve farklı olmasını sağladığına inandığı talepleriyle perakendecinin karşısında olacak. Heyecan verici.

2019'da perakende ve AVM sektörünü bekleyen riskler ve fırsatlar nelerdir?

Organize perakende sektörünü, genel olarak da bütün perakendecileri bekleyen en önemli açığımız, eğitimdir. Dijital dünyanın getirdiği koşulların ve ihtiyaçların doğru anlaşılması sadece ve sadece bilim ve matematik temeline dayanan bir eğitim sistemi ile mümkündür. Buna ulaşmamızı istemeyenleri durdurmak zorundayız. Önümüzdeki, en büyük fırsat, Türkiye’nin birikmiş bilgisi, tecrübesi, insan kaynağı ve 15 bin yıllık uygarlık birikimidir. Bugün görünen zorlukları aşmak için her şeyimiz var.

Gelecek için en büyük fırsatı, İzmir’in yeni ulusal markalar yaratmak üzere herkesten önce yola çıkmasında görüyorum. Kafası betonla karışık bir İstanbul’un artık Milano veya Paris olması imkansız. Ankara ise geçmişte varolan kimliğini bile yitirmiş durumdadır. İzmir, geleceğin yıldızı olabilir. Bunun için, Ege Bölgesi ölçeğinde sektörün geleceğini yaratmak, komşu pazarlara ve Afrika’ya ulaşmak üzere örgütlenmek, iş planlarını uygulayacak insan kaynağını (çekirdekte zaten ışığı var) yetiştirmek için eğitim altyapısını oluşturmak gerekiyor.
İstenip de başarılamayacak şey yok.

Şükrü ASLANYÜREK kimdir?

1952'de Kayseri'nin Bünyan ilçesinde doğdu. Darüşşafaka Lisesi'nin ardından Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. 1977 yılında İskoçya'da University of Strathclyde'de yüksek lisans, 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Sosyoloji dalında doktora yaptı. 1977-1983 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği Bölümünde ders verdi. 1972- 1976 yılları arasında Profesyonel Turizm Rehberliği yaptı. 1999'da ICSC, Alışveriş Merkezi Üniveritesi İşletme Bölümü'nde Pazarlama ve Kiralama Programı eğitimini tamamladı. 1994 yılında RETAIL VISION Ltd. Şti.'ni kurdu. 1988 yılında kurduğu Kayserili Hazır Yemek İşletmeleri'ni 2001 yılına kadar sürdürdü. 1990-1993 yılları arasında Genel Müdür olarak Capitol Alışveriş Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. İstanbul Capitol Alışveriş ve Eğlence Merkezi’nin (Altunizade) bütün araştırma, yatırım, kiralama ve işletmeye açılış işlerini yönetti. 1994 yılından bu yana aralarında Agora ve İzmir Park'ın da bulunduğu 60'dan fazla AVM'nin kurulma ve işletme sürecini yönetti.