2025 YDS/2 başvuruları başladı: Adaylar için kritik tarih 8 Ekim
2025 YDS/2 başvuruları başladı: Adaylar için kritik tarih 8 Ekim
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de tasarruf tedbirleri en çok okulları vurdu. Temizlik personeli sayısının azaltılmasıyla sınıflar kir içinde kaldı, öğretmenler süpürgeyle derse girmek zorunda bırakıldı. Bir yılı aşkın süredir çözüm bekleyen sorun için bu kez “robot” formülü gündeme geldi. İstanbul Valisi Davut Gül, Çevre Bakanlığı bütçesiyle 300 okula temizlik robotu alınacağını duyurdu. Şimdilik İstanbul’da uygulanacağı açıklanan proje, ilerleyen dönemde diğer illere de yayılabilir.


Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl yürürlüğe koyduğu tasarruf kararları sonrası Milli Eğitim Bakanlığı, okullara haftada yalnızca üç gün temizlik personeli göndermeye başladı. 70 bin geçici işçi alımı vaat edilmişti, ancak öğretmenlerin sınıf temizlediği görüntüler sosyal medyada sık sık gündem oldu.


Cevapsız sorular


Robotlarla temizlik uygulaması pek çok soruyu da beraberinde getirdi. Okul temizliği yalnızca yer süpürmekten mi ibaret olacak? Tuvaletlerin bakımı kim tarafından yapılacak? Çok katlı binalarda robotları kim taşıyacak? Ve en önemlisi, robotların bakımı nasıl sağlanacak?
Eğitimciler ve veliler, sorunların ertelenmek yerine kalıcı kadrolarla çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtiyor. Ancak şimdilik çocukların hijyen hakkı, yine yarım kalan çözümlere ve pilot projelere bırakılmış durumda.


Robotla okul temizliği olmaz: Kalıcı personel şart


Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube yürütme kurulu üyesi Nafiz Ceylan, temizlik robotu uygulamasının geçici bir çözüm olduğunu vurguladı:


“Bu tür küçük uygulamalar kamuoyuna, okulların düzenli ve temiz olduğu izlenimini vermez. Bütün okullarda kalıcı ve tam gün çalışan personelin olması gerekiyor. Hijyen, çocukların sağlığı açısından son derece kritik. Temizlik sürekli yapılmalı. Robotlarla ya da geçici küçük çözümlerle eğitimde büyük bir değişim yapılmış gibi reklamlar hazırlanması doğru değil. Bunun gerçeği yansıtmadığı da ortada. Kırsalda ya da pek çok okulda bu tür uygulamaların yapılması mümkün değil. Birkaç merkez okulda gösteri amaçlı yapılan işler sorunu çözdük diye yansıtılamaz. Asıl ihtiyaç, yeterli sayıda temizlik personelinin kadrolu olarak çalıştırılmasıdır. Çocukların sağlıklı bir ortamda eğitim almaları gerekir. Çünkü temizlik eksikliğinden kaynaklı hastalıklar başladığında devamsızlıklar artıyor, bulaşıcı hastalıklar yayılıyor.”


Öğretmen süpürgeyle, öğrenci hastalıkla karşı karşıya


Ceylan, öğretmenlerin görev tanımında olmamasına rağmen sınıfları temizlediğini belirterek örnekler verdi:
Millî Eğitim Bakanlığı bu geçici çözümlerle vakit kaybetmek yerine yeterli sayıda kadrolu elemanla okulların ihtiyacını karşılamalıdır. Bu yıl da öğretmenlerin sınıfları temizlemek zorunda kaldığı durumlar devam ediyor. Öğretmenler bunu baskıyla değil vicdanen yapıyor. Çocukların kirli bir ortamda eğitim almasını istemiyorlar. Süpürgeyi ellerine alıp sınıfı temizledikleri, çöpleri topladıkları oluyor. Öğretmenlerin görev tanımında böyle bir şey yok, ancak çocukların sağlıklı koşullarda ders görebilmesi için özveriyle katkı sunuyorlar. Okulu boyayan, kapı-pencere onaran öğretmenler de oldu. Hepsi çocukların eğitimini daha iyi şartlarda sürdürebilmesi için.


Ama Millî Eğitim Bakanlığı bunları görmüyor. Yerinde inceleme yapmak yerine, birkaç robot alınca okulların temizleneceğini varsayıyor. Oysa bir çocuğun tuvaletini, lavabosunu robotların düzenli temizlemesi mümkün değil. Sınıfların, bahçelerin, özellikle ikili eğitim yapılan okullarda sabahçıların çıkışından sonra akşamcılar gelmeden hazırlanması gerekiyor. Bunun tek yolu da yeterli temizlik elemanının kalıcı olarak istihdam edilmesidir. Geçici çözümlerle ya da siyasi reklama dönüştürülen projelerle bu sorun çözülemez.”

Kaynak: özge uyanık