CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye'ye yönelik Afganistan'dan mülteci akınını ve Ankara'nın Altındağ ilçesinde yaşanan gerginliği değerlendirdi. 

Faik Öztrak'ın açıklaması şöyle oldu:

Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı; “Bugün Avrupa ülkeleri, Hala huzur içinde yaşıyor olmalarını, Türkiye’nin 4 milyon sığınmacıyı, Kendi topraklarında misafir etmesine borçludur” demişti. Ülkemiz çok büyük bir tuzakla karşı karşıya… Ülkemizi yönetenler de, Bu demografik tuzak karşısında ne yazık ki, Gaflet, delalet ve belki de hıyanet içerisinde. Erdoğan’a soruyoruz; Allah Aşkına! Siz kimin hükümetisiniz? Siz kimin için çalışıyorsunuz? Sizin göreviniz ne?

Önceliğiniz Avrupa’nın ve Avrupalının huzuru mu? Yoksa bizim ülkemizin, bizim milletimizin huzuru mu? Askeri kamuflajlı Afgan delikanlılar, Tabur tabur, Ellerini kollarını sağlayarak İstanbul’a kadar geliyor. Erdoğan çıkıyor, “Düzensiz göç akımı söz konusu değildir” diyor.

O zaman bu gelenler düzensiz gelmiyor. Gayet düzenli. Gayet planlı, Gayet organize bir şekilde, Erdoğan’ın altına imza attığı bir operasyonla geliyor. Maksat 3-5 milyar dolar daha gelsin, Bir zamanlar Erdoğan’ın danışmanının dediği gibi, ABD, Erdoğan’ı deliğe süpürmesin. Ama varsın ülkemiz işgal edilsin. Bir hafta önce, “Zayıf ülke olmadığımız için, 4 milyon göçmen korumamız altında. Bundan sonra da yine finansı iyi yöneterek, Bu tür adımları atacağız” diyen Erdoğan, İki gün önce çıktı bu defa da; “Türkiye yolgeçen hanı değildir” dedi.

Siz gerçekten ne dediğinizi biliyormusunuz? Yoksa milletimizle alay mı ediyorsunuz? Beyefendi, Siz gerçekten hangi dünyada yaşıyorsunuz? Sizin yönetiminizde Türkiye, Tüm dünyada en fazla sığınmacı barındıran ülke oldu. Yolgeçen hanı olsak, gelen gider. Artık sayenizde Avrupa’ya gitmek isteyen de gidemiyor. Avrupa’dan 6 milyar Avro almak için, Dünyanın en ahlaksız anlaşmasına imza attınız.

Avrupa Suriyelinin iyi yetişmişini, Paralısını, zenginini kendisine alıyor. Kalanını da Türkiye’ye bırakıyor. Şimdi aynı şeyler Afganlılar içinoluyor. İyi yetişmiş az sayıdaki Afgan, Kanada’ya Türk Hava Yolları uçağıyla gönderiliyor. Kalanlar da katar, katar Türkiye’ye yollanıyor. Bu hükümet, Milletimizi sırtından hançerlemektedir. Milletimiz de bunun farkındadır.

Millet artık burnundan solumaktadır. Bu ortamda tahrikler, provokasyonlar dabaşlamıştır. Altındağ’da yaşananlar ciddi bir uyarıdır. Yaşamını yitiren gencecik evladımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Ama Suriyelilerin evlerine yapılan saldırıları kabul etmek de, Mümkün değildir. Görüntüler ortada…

Saldırganların TRT’den yayımlanankriminal geçmişi ortada… Ortada çok kirli bir senaryo var. Bu nedenle kimse tahriklere kapılmamalıdır. Bugün yaşadığımız bu belanın sorumlusu kurbanlar değildir. Sorumlu,bölgemizi kan gölüne çeviren egemen güçler Ve ülkemizi mülteci gettosu haline getirmeyi kabullenen, Erdoğan hükümetleridir.

Milletimiz de, sığınmacılar da bu felaketin kurbanlarıdır. Çok açık söylüyorum. Bu mesele sokakta çözülmez. Bu mesele sandıkta çözülür. Bu mesele akılla çözülür. Bu mesele stratejiyle çözülür. Bu mesele diplomasiyle çözülür. Bu mesele siyasetle çözülür. Bu nedenle herkes içindeki öfkeyi sandığa kadar saklasın. Bu milleti hayal kırıklığına uğratan, Bu milleti sırtından hançerleyen Erdoğan Ve onun Şahsım Hükümetiyle hesaplaşmak için sandığı beklesin.

Bu işin sorumlularıyla hepimiz sandıkta hesaplaşacağız. Sokakta kurbanlarıyla değil… Tüm milletimize çok açık sözümüzdür. En fazla iki yıl içerisinde, Suriyeli misafirlerimizi davul, zurnayla evlerine uğurlayacağız. Bu; KuvayıMilliyecilerin, milletimize namus ve şeref sözüdür. Değerli Basın Mensupları; Büyük şairimiz Edip Cansever’in dediği gibi, “Gülemiyorsun ya, Gülmek,Bir halk gülüyorsa gülmektir…” Ne yazık ki ülkede, Üç-beş maaşlı saray yanaşmalarının, Ve bir avuç havuz müteahhidinindışında, Kimsenin yüzü gülmüyor.