İzmir denince akla gelen ilk görüntülerden biri, şüphesiz günün ilk ışıklarıyla ya da akşamın o meşhur "kerahat" vaktinde, Kordon boyunca sıralanmış, sabırla oltalarının ucundaki hareketi bekleyen balıkçılardır. Bu şehirde amatör balıkçılık, bir hobiden çok daha fazlasını ifade eder. Kimi için nesilden nesile aktarılan bir aile geleneği, kimi için büyük şehrin stresinden ve gürültüsünden bir kaçış anıdır. Bazıları için ise denizin cömertliğine sığınarak evine bir lokma ekmek götürme mücadelesidir. Ellerinde oltaları, yanlarında küçük tabureleri ve termoslarındaki sıcak çaylarıyla bu insanlar, İzmir'in denizle kurduğu o kopmaz bağın yaşayan en somut kanıtıdır. Kıyıdan olta atanların yanı sıra, küçük tekneleriyle körfeze veya açık sulara açılarak nasibini arayanların sayısı da hiç az değildir. Bu tutku, İzmirlileri denize, sabra ve doğanın ritmine bağlayan en güçlü halkalardan biridir. Şehrin her köşesi, farklı bir hikaye, farklı bir balık ve farklı bir deneyim sunar.

Altın saatler ve doğru mevsim: Balık takvimi ne diyor?

Usta balıkçılar bilir ki, denizde her saatin ve her mevsimin bir bereketi vardır. "En çok balık saat kaçta tutulur?" sorusunun cevabı, genellikle iki sihirli vakitte gizlidir: Gün doğumuna yakın, denizin adeta uyandığı "suyuti" vakti ve güneşin batmaya yüz tuttuğu, balıkların yemlenmek için kıyılara yaklaştığı akşam saatleri. Bu "altın saatler", özellikle kıyı balıkçılığında verimin en yüksek olduğu zaman dilimleridir.

Peki, İzmir'de hangi ay hangi balık tutulur? Bu sorunun cevabı ise Ege'nin zengin balık takviminde yatar. Sonbahar ayları (Eylül, Ekim, Kasım), lüfer, kofana, palamut gibi göç balıklarının en bol olduğu dönemdir. Aynı zamanda çipura ve levrek de bu aylarda iyice yağlanıp lezzetlenir. Kış aylarında ise soğuk suları seven levrek, tecrübeli balıkçıların oltalarını süsler. İlkbahar, denizin canlandığı, izmarit, ısparoz ve karagöz gibi balıkların kıyılara sokulduğu bir dönemdir. Yaz ayları ise daha çok mırmır, sardalya ve kefal avı için uygundur. İzmir'in meşhur balığı denince akla ilk gelenler ise şüphesiz çipura ve levrektir. Bu iki değerli balık, yılın birçok döneminde İzmir sularında av verse de en lezzetli zamanları sonbahar aylarıdır.

Körfezin kalbi: Şehir içinde balık keyfi

İzmir'de balık tutmak için ille de uzaklara gitmenize gerek yok. Şehrin tam kalbinde, ulaşımı en kolay noktalarda bile oltanızı denize sallayabilirsiniz.

  • Kordon: İzmir'in simgesi Kordon, belki de en popüler avlak noktasıdır. Şehrin ritmiyle denizin sakinliği arasında burada oltanıza kefal, levrek, çipura, istavrit ve sardalya takılabilir. Şanslı bir gecede oltanıza bir kofana veya granyöz vurması da sürpriz olmaz. Özellikle gece avcılığı için idealdir.

  • Güzelyalı ve İnciraltı: Bu bölgeler, körfezin biraz daha sakin sularını sunar. Güzelyalı sahilinde karagöz, ısparoz ve çipura boldur. Şansınız yaver giderse güzel bir levrek veya kalamar da yakalayabilirsiniz. Kent Ormanı ve lagün bölgesiyle İnciraltı ise özellikle levrek avcılarının gözde mekanıdır. Burada çipura, mercan ve kofana da sıkça rastlanan türlerdendir.

  • Sahilevleri: Narlıdere'nin bu güzel sahil şeridi, hem sakinliği hem de balık çeşitliliği ile bilinir. Burada en çok çipura, karagöz, ısparoz, levrek ve kefal avlanır. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında sübye (mürekkep balığı) avı için de oldukça verimlidir.

  • Karşıyaka ve Bostanlı: Körfezin karşı yakası da balıkçılar için zengin seçenekler sunar. Karşıyaka vapur iskelesi çevresi ve Bostanlı sahil şeridi boyunca uzanan kayalıklar, kefal, levrek, çipura ve karagöz için ideal noktalardır. Özellikle sabah erken saatlerde bu bölgelerde bereketli avlar yapmak mümkündür.

Yarımada'nın saklı cennetleri: Karaburun ve Çeşme

Şehir merkezinden uzaklaşıp daha bakir ve temiz sulara ulaşmak isteyenler için İzmir Yarımadası eşsiz fırsatlar sunar.

İzmir'de hafta sonu elektrik kesintisi: 15'ten fazla ilçede şalterler inecek, işte saat saat kesinti listesi
İzmir'de hafta sonu elektrik kesintisi: 15'ten fazla ilçede şalterler inecek, işte saat saat kesinti listesi
İçeriği Görüntüle
  • Mordoğan ve Karaburun: Kayalık ve derin sularıyla tecrübeli balıkçıların favorisi olan bu bölge, adeta bir balık cennetidir. Mordoğan'da kefal, levrek ve çipuranın yanı sıra bolca istavrit ve kalamar bulunur. Karaburun ise daha büyük ve çeşitli avlar peşinde olanlar için idealdir. Sinarit, akya gibi trofe balıkların yanı sıra, sardalya sürüleri de bu bölgenin bereketini artırır.

  • Alaçatı ve Ilıca: Çeşme'nin bu popüler beldeleri sadece turizmle değil, balıkçılıkla da öne çıkar. Alaçatı Port çevresi ve Ilıca'nın sığ suları, kefal, levrek ve çipura için harika avlaklardır. Ilıca'da özellikle mırmır ve karagöz balığına sıkça rastlanır.

Kuzeyin incileri: Foça, Aliağa, Dikili hattı

İzmir'in kuzey sahilleri de balık çeşitliliği açısından oldukça zengindir.

  • Eski Foça ve Yeni Foça: Tarihi dokusuyla büyüleyen Foça, balıkçı tekneleriyle dolu limanlarıyla da bilinir. Her iki Foça'da da kıyıdan yapacağınız avlarda oltanıza çipura, karagöz, mırmır, kefal ve levrek takılması olasıdır.

  • Aliağa ve Çandarlı: Sanayi bölgesi olmasına rağmen Aliağa'nın kıyıları, özellikle istavrit ve kefal açısından oldukça verimlidir. Tarihi kalesiyle ünlü Çandarlı ise tam bir çipura ve karagöz merkezidir. Derin sularında sinarit ve kalamar avı da yapılabilir.

  • Dikili: İzmir'in en kuzeydeki bu tatil beldesi, özellikle sonbahar aylarında lüfer ve kolyoz avcılarının akınına uğrar. Bunun yanı sıra mercan, sinarit, levrek ve kalamar da Dikili sularının cömertçe sunduğu balıklar arasındadır.

Büyük av peşinde olanlara: Orkinos ve baraküda noktaları

Standart avların dışına çıkıp hayatının balığını yakalamak isteyen adrenalin tutkunları için de İzmir'de özel noktalar bulunur. Özellikle Seferihisar açıklarındaki Kokar Koyu ve çevresi, tekneyle açılan balıkçıların orkinos (mavi yüzgeçli ton balığı) avlamak için tercih ettiği bir bölgedir. Yine Seferihisar'a bağlı Sığacık'taki Akarca sahili ise son yıllarda popülerliği artan, dişli ve avcı bir balık olan zargana ve baraküda gibi türlere rastlayabileceğiniz ender noktalardan biridir. Bu tür avlar, özel ekipman ve tecrübe gerektirir.

Usta balıkçıdan acemi oltacıya altın değerinde tüyolar

  • Doğru Yem: Her balığın bir favori yemi vardır. Canlı teke, sülünes ve mamun levrek ve çipura için en etkili yemlerdendir. Kefal için hamur veya ekmek içi, istavrit için ise parlak çapari takımları kullanılır.

  • Yasalara Saygı: Unutmayın, amatör balıkçılık da belirli kurallara tabidir. Avlanma yasaklarına, boy ve adet limitlerine mutlaka uyun. Denizi ve geleceğinizi korumak için avladığınızdan fazlasını denize geri bırakmayı bir alışkanlık haline getirin.

  • Sabır Her Şeydir: Balıkçılığın altın kuralı sabırdır. Bazen saatlerce beklemeniz gerekebilir. Bu süreyi denizi dinleyerek, doğayı izleyerek ve kendinizle baş başa kalarak bir meditasyon anına çevirebilirsiniz. Unutmayın, en büyük keyif balığı yakalamak değil, o anı yaşamaktır.

Kaynak: HABER MERKEZİ