Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Bosphorus Diplomasi Forumu'nun kapanış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası siyasette yaşanan derin krizlere ve küresel sistemin çöküşüne dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Dünyanın dört bir yanından gelen saygıdeğer katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında, dünyanın belirsizlik ve istikrarsızlık girdabına sürüklendiğini, küresel barış ve güvenliğin yerini bitmek bilmeyen savaşlara bıraktığını ifade etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) gibi, insani felaketleri önlemekle görevli yapıların, çözümün anahtarı olmak yerine sorunun bir parçası haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Evrensel değerler rafa kalkmış, uluslararası sistem tamamıyla felce uğramıştır. İnsanlık hakları ve insanlık onuru yara almış, merhamet gibi duygular sessize alınmıştır. Ortada çok büyük bir sistem krizi vardır," diyerek mevcut dünya düzenine yönelik eleştirilerini en üst perdeden dile getirdi.

Çiçek AKP'ye mi geçecek? O iddialara yanıt geldi
Çiçek AKP'ye mi geçecek? O iddialara yanıt geldi
İçeriği Görüntüle

'Biz coğrafyamızdaki acılara duyarsız kalamayız'

Türkiye'nin, iflas etmiş bu sistemin tüm yükünü çeken bir coğrafyada yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesinin bölgesindeki olaylara kayıtsız kalamayacağının altını çizdi. Türkiye'nin bölgesinde bir istikrar abidesi olarak yükseldiğini ancak yaşanan acıların uzağında bir ülke olmadığını söyleyen Erdoğan, "Herkes kayıtsız kalsa dahi biz coğrafyamızdaki acılara, zulümlere, sonu gelemeyen çatışmalara duyarsız kalamayız. İnsan komşusuna sırtını dönebilir mi? Bu ülke ve bu aziz millet tarihin hiçbir döneminde 'bana ne' dememiştir. Gönül coğrafyasına sırtını dönmemiştir. İmdat diyenin yardımına koşmuştur," dedi. Bu tarihi sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Gazze'nin, Yemen'in, Suriye, Sudan, Somali'nin sokaklarında yere düşen her can, bizim canımızdan can koparıyor. Bizim tek amacımız, bölgede barışın, huzurun, istikrarın güçlü bir şekilde sağlanmasıdır," ifadelerini kullandı.

'Gazze'de açlık bir kitle imha silahı olarak kullanılıyor'

Konuşmasının en geniş ve en sert bölümünü Filistin'de, özellikle de Gazze'de yaşanan insanlık dramına ayıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in saldırılarını ve uluslararası toplumun sessizliğini sert bir dille eleştirdi. "Savaş baronları ateşe benzin dökerken biz adil bir barış için çalıştık. Şimdi de Filistin'de, Gazze'de bunu yapıyoruz," diyen Erdoğan, Gazze'de açlığın bir kitle imha silahı olarak pervasızca kullanıldığını vurguladı. İsrail Başbakanı Netanyahu'yu hedef alan Erdoğan, "Netanyahu denen katil, BMGK'da salondaki boş koltuklara seslenmek zorunda kaldı," sözleriyle İsrail'in uluslararası alanda ne denli yalnızlaştığına dikkat çekti. Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan Sumud Filosu'nun gönüllülerine de selam gönderen Erdoğan, "Unutmayın, zalimlerin bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır ve o hesap galip gelecektir," dedi.

'Canavar durdurulmalı, Netanyahu yargılanmalı'

İsrail'in saldırganlığının artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası topluma acil eylem çağrısında bulundu. "Canavarın durdurulmasının şart olduğu görüldü," diyen Erdoğan, geç de olsa bazı ülkelerin Filistin'i devlet olarak tanımasının önemli bir adım olduğunu ancak yeterli olmadığını söyledi. Erdoğan, "İsrail durdurulmadan, Filistin Devleti için konulan irade eksik kalacaktır. Netanyahu, kabinesi ve soykırım kadrosu derhal yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır," diyerek somut adımlar atılması gerektiğini belirtti. İsrail'e yönelik caydırıcı yaptırımlar uygulanması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, "Uluslararası spor turnuvalarından men dahil, İsrail'e caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. İspanya'nın aldığı karar bir kenara konulamaz. Şu anda Futbol Federasyonu Başkanımız da bu konuyla ilgili duruşunu ortaya koydu. Biz de bunun değerlendirmesini mutlaka yapacağız," diyerek spor alanında da İsrail'e karşı bir boykotun gündemde olabileceğinin sinyalini verdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ