Küçük Canavar Hikâyesi

Marka hikâyelerini araştırırken, Labubu’nun nasıl böylesine büyük bir trende dönüştüğünü okudukça ilginç geldi. Bir marka nasıl olur da koleksiyon tutkusu hâline gelir diye düşündüm

Hayalden Milyarlara

Labubu’nun hikâyesi, Hong Konglu sanatçı Kasing Lung’un hayal gücünden doğuyor. Lung’un “The Monsters” adlı kitap serisindeki çizimlerden esinlenen, peluş bebeğin, sevimli ama bir o kadarda yaramaz bir görüntüsü var. Ancak markanın yükselişi, Çinli girişimci Wang Ning’in çocukluk yıllarında İskandinav masallarına duyduğu hayranlıkla başlıyor. Ning, Pop Mart adlı şirketiyle Labubu bebeklerini kapalı kutu olarak hazırlıyor. Kutunun içindeki açılana kadar görünmüyor. Bu yüzden koleksiyon tutkusu ve sürpriz heyecan bir arada yaşanıyor. ABD’de bir kutunun fiyatı 27 dolar olsa da zor bulunan az üretim olan figürlere koleksiyoncular ikinci el pazarında 150 doları aşan fiyatlarla ulaşıyorlar. Hatta Çin’deki Yongle Müzayede Evi’nde gerçek boyutlu bir Labubu figürü 170 bin dolara alıcı bulmuş. 2024’te BLACKPINK üyesi Lisa’nın bir Labubu bebeğiyle görüntülenmesiyle daha da görünür hâle geliyor. Sonrasında Rihanna, Dua Lipa, Kim Kardashian ve David Beckham gibi isimlerin sosyal medyada Labubu’larla poz vermesi, markayı sokak modası haline getiriyor.
Pop Mart şirketinin kurucusu Wang Ning, Labubu bebeklerinin sokak modasına dönüşmesinden kısa bir süre sonra, 38 yaşındaki girişimci olarak Çin’in en zengin 10 kişisi arasına girmeyi başarıyor ve ülkenin en genç milyarderi unvanını kazanıyor. Labubu’nun etkisi Rusya’da başlıyor; Mayıs ayında pazar yerlerinde bu ürünlere 2 milyon ruble harcanıyor. Araştırmalarım sırasında rastladığım bir haberde, Duma’da bazı milletvekillerinin Labubu’nun yasaklanmasını istediği yazıyordu. Aynı dönemde, St. Petersburg’daki ekonomi toplantısında Peskov, Lavrov ve Medvedev, Labubu oyuncakları olarak konumlandırılmıştı.
Bu politikadaki yolculuk, oyuncak raflarından devlet protokollerine uzanan bir hikâyeye dönüşmüş bile. Bir yanda yasaklanması istenen küçük canavar, diğer yanda ekonomi toplantılarında öne çıkan bir fenomen. Belki de konu, bir oyuncağın neyi temsil ettiğinde saklı: çocukluk mu, protesto mu, yoksa sadece iyi bir pazarlama mı?

**********

Bence Labubu’lar, ayıcıklar, minik figürler… Hepsi birer zaman tüneli. Koleksiyon kültürü, belki de büyümeyi reddedenlerin en sevimli direniş biçimi. Hatta çalışma masama koysam, gün boyu bana göz kırpacak gibi. Siz de gördüğünüzde gülümsemeyi unutmayın.

İyi Okumalar dilerim.