Hazırlayan/ Saadet ERCİYAS

Yabancı seyyahların gözünden İzmir çevirileriyle tanıdığımız ve İzmir'in tarihine ilişkin çok sayıda araştırma kitabına imzasını koyan Pınar'ın kitabı kentin topoğrafik tarihine ışık tutuyor. İzmir'in yabancı uzmanlar ve gezginler tarafından ayrıntılı biçimde çizilen planları, haritaları kentin bugün bir kısmı unutulmuş ya da kimlik değiştirmiş bölgelerini anımsatıyor, değişimi gösteriyor.

Türkçe ve İngilizce hazırlanan "Osmanlı Dönemi İzmir Planları ve Haritaları" kitabı üç ana bölümden oluşuyor. Birinci bölüm İzmir Planları, ikinci bölüm İzmir Körfez Haritaları, üçüncü bölüm Batı Anadolu Haritaları. Venedik Cumhuriyeti'nin Sakız Konsolosu olan Francesco Luppazolo'nun 1638 yılında hazırladığı şehrin Frenk Mahallesi gravürüyle başlayan kitaptaki haritalar, planlar bir liman kenti olan ve ticari yapısı 17. Yüzyıl başlarında şekillenmeye başlayan İzmir'in hareketli canlı kültürel, sosyal ve ekonomik yaşamını gözler önüne seriyor.

Yazar İlhan Pınar, kitabının ön sözünde İzmir'le ilgili tarih içinde üretilen bilgilerin ortaya çıkarılmasının İzmir'in zengin tarih birikimini anlamak için büyük önem taşıdığını belirtiyor. Seyahatnamelerin, monografilerin, araştırma, gravür, illüstrasyonlar, fotoğraflar, kartpostallar ve haritalarla planların bu zenginliğin çeşitli kaynakları arasında olduğunu söylüyor. "Bugün İzmir için sıkıntısı çekilen en büyük sorun İzmir ile ilgili yapılacak çalışmalarda elimizde sağlıklı bir bibliyoğrafya ve envanter çalışması olmamasıdır" diyen Pınar, kitabının sözünü ettiği eksikliği bir nebze de olsa telafi etmeye yönelik olarak algılanmasını istiyor.

Yapılacak araştırmaların, çalışmaların ve ortaya çıkacak bilgilerin İzmir'in geçmişini anlamaya ve geleceğini yorumlamaya katkısının büyük olacağını söyleyen İlhan Pınar, kentin bilgilerini gelecek nesillere ulaştırabilmek için kente dair üretilen bilgilerin tek bir merkezde, bir arşivde toplanması gerektiğine dikkat çekiyor. Pınar, kitabında İzmir üzerine yaptığı arkeolojik çalışmalarıyla tanınan ve İzmir'de yaşadığı dönemde bu alanda otorite olan George Weber'in su yolları çalışmasının İzmir ve çevresi için önemli topografik bilgiler içeren kroki ve haritaların ortaya çıkmasını sağladığını anlatıyor.

Bir kısmı katlanır tarzda hazırlanmış haritaların ve planların bulunduğu kitabın son bölümünde bu çalışmaları gerçekleştiren yayıncıların, gravür sanatçılarının, haritacıların, hidrografların, kartograf ve kozmografların, epigrafların, mühendis ve doğa bilimcilerin, mimar ve arkeologların, coğrafyacı, kaşif, diplomat ve jeologların özgeçmişlerine, İzmir'de yaptıkları çalışmalara da yer veriliyor. İlhan Pınar, tamamı yabancı olan bu araştırmacıların bugünlere çok önemli bir miras olarak bıraktıkları haritaların tarihsel coğrafya ve tarihsel topografya üzerinde çalışan araştırmacılara yol gösterici olacağını söylüyor.