Kredi kartı kullanıcılarının korkulu rüyası olan kart bilgilerinin ele geçirilerek yapılan dolandırıcılık faaliyetlerine karşı önemli bir mahkeme kararı daha geldi. H.D. isimli bir tüketicinin, kredi kartından bilgisi ve onayı dışında yapılan 13 bin 350 TL tutarındaki alışveriş nedeniyle bankasıyla yaşadığı anlaşmazlık, yargıya taşındı. Tüketici, durumu fark eder etmez bankasına başvurarak harcama itirazında bulunsa da, bankanın olumsuz yanıt vermesi üzerine konuyu Tüketici Hakem Heyeti'ne ve ardından mahkemeye taşıdı. Uzun süren hukuk mücadelesi sonucunda mahkeme, tüketicinin haklı olduğuna karar vererek, bankanın söz konusu meblağı yasal faiziyle birlikte tüketiciye geri ödemesine hükmetti . Bu karar, kredi kartı güvenliği ve bankaların sorumlulukları konusunda tüketicilere önemli bir güvence sunarken, benzer mağduriyetler yaşayanlar için de yol gösterici bir nitelik taşıyor.

SMS atmayan ve onay belgesi sunmayan banka kusurlu sayıldı: 3D Secure eksikliği kararda etkili oldu

H.D. isimli tüketicinin şikayetini ve bankanın savunmasını değerlendiren mahkeme, dosyaya sunulan bilirkişi raporunu da dikkate alarak önemli bir tespitte bulundu. Bilirkişi raporunda, davaya konu olan izinsiz harcamaların, günümüzde online alışverişlerde standart bir güvenlik adımı olan 3D Secure (SMS ile onay kodu gönderilmesi gibi) güvenlik önlemleriyle gerçekleştirilmediği açıkça ifade edildi . Ayrıca, bankanın kendi güvenlik altyapısının bu tür izinsiz işlemleri önleyecek düzeyde yeterli olduğunu somut delillerle ispatlayamadığı da raporda vurgulandı . Mahkeme, bu tespitler ışığında, işlem sırasında gerekli güvenlik adımlarının atılmaması ve tüketicinin bilgilendirilmemesi nedeniyle sorumluluğun bankaya ait olduğuna hükmetti . Bu durum, bankaların sadece 3D Secure gibi güvenlik sistemlerini sunmakla kalmayıp, bu sistemlerin doğru ve eksiksiz bir şekilde çalıştığından da emin olmaları gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Yargıtay'ın da bu yönde içtihat haline gelmiş kararları bulunmaktadır; banka, zararın meydana gelmesinde kart hamilinin kusurunun bulunduğunu (şifre veya korunması gereken bilgilerin özenle korunmadığı gibi) ispatlamakla yükümlüdür . Uzun süredir kullanılmayan bir kredi kartından peş peşe gerçekleştirilen harcamalara onay veren bankanın zarardan sorumlu olması gerektiği Yargıtay kararlarında belirtilmiştir .

Mahkeme tüketiciyi haklı buldu: 13 bin 350 TL faiziyle iade edilecek

Mahkeme, ilgili kanun maddeleri (özellikle 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu), Yargıtay içtihatları ve sunulan bilirkişi raporunu bir bütün olarak değerlendirerek tüketici H.D.'yi haklı buldu . Verilen kesin kararda, "13 bin 350 TL'nin tüketici hakem heyetine başvuru tarihi olan 29 Mart 2024'ten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı bankadan alınarak davacı tüketiciye verilmesine" hükmedildi. Ayrıca, mahkeme masrafları olan harçlar ve davacı tarafından yapılan toplam 3 bin 42 liralık yargılama giderinin de davalı bankadan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verildi . Bu karar, sadece maddi zararın tazminini değil, aynı zamanda tüketicinin hak arama sürecinde yaptığı masrafların da karşılanmasını sağlayarak adaletin tam anlamıyla tesis edilmesine yönelik önemli bir adım oldu. Bankaların haksız surette aldığı yıllık üyelik aidatı gibi bedellerin de hesaba girdiği andan itibaren faiziyle birlikte iade edilmesi gerektiği yönünde Tüketici Mahkemesi kararları bulunmaktadır .

Usta sanatçı Nilüfer, Nişantaşı'nda görüntülendi Usta sanatçı Nilüfer, Nişantaşı'nda görüntülendi

TÜKONFED Başkanı Aydın Ağaoğlu'ndan önemli uyarı: "Onay ve uyarı mesajı gelmediyse sorumlu bankadır"

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkanı Aydın Ağaoğlu da süreci yakından takip ettiğini ve mahkeme kararının tüketiciler lehine önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Ağaoğlu, bankaların, tüketicinin bilgisi ve onayı olmadan yapılan işlemlerde gerekli tüm güvenlik önlemlerini almakla yükümlü olduğunu bir kez daha hatırlattı . 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun bu konuda son derece açık hükümler içerdiğini vurgulayan Ağaoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Tüketicinin kartından bilgisi ve onayı olmadan bir alışveriş yapıldıysa ve tüketici bu durumu fark ederek bankaya 24 saat içinde bildirimde bulunduysa, yapılan harcamaların sadece 150 liralık kısmından sorumludur. Geri kalan tutar bankanın sorumluluğundadır. Ancak, eğer banka işlem sırasında herhangi bir SMS, onay kodu ya da uyarı mesajı göndermediyse, tüketicinin harcama itirazı için bu 24 saatlik süreyle sınırlı kalma zorunluluğu da ortadan kalkar. Çünkü banka, normalde kredi kartından yapılan alışverişlerde bir şifre gönderiyor. Şifre gönderse bile, harcamayla ilgili ayrıca bir bilgilendirme mesajı göndererek, 'Bu işlem size ait değilse derhal bizi arayın' diye uyarıyor. Söz konusu olayda ise tüketiciye ne bir mesaj geliyor, ne bir onay isteniyor ne de herhangi bir şekilde uyarılıyor. Bu durumda tüm sorumluluk bankaya aittir." Ağaoğlu, bankaların objektif özen yükümlülüğü gereğince hafif kusurlarından bile sorumlu olduklarını ve gerekli güvenliği sağlayamayan, kötü niyetli kişilerin işlemlerine karşı koruyucu etkili mekanizma geliştirmeyen bankaların meydana gelecek zararlardan sorumlu olacağını belirtti .

Kart kullanıcılarına çağrı: Harcamalarınızı düzenli kontrol edin, şüpheli işlemleri hemen bildirin!

Aydın Ağaoğlu, benzer kredi kartı dolandırıcılığı ve izinsiz harcama vakalarının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, tüm kart kullanıcılarını daha dikkatli ve tedbirli olmaya çağırdı. Tüketicilerin, kredi kartı ve banka kartı hesap hareketlerini düzenli olarak (mümkünse günlük veya haftalık) kontrol etmesi gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, herhangi bir şüpheli veya tanımadıkları bir işlem fark ettiklerinde zaman kaybetmeden, derhal bankalarıyla iletişime geçerek durumu bildirmelerinin hayati önem taşıdığını söyledi . Ayrıca, kredi kartı güvenliği için güçlü şifreler oluşturmak, 3D Secure yöntemini tercih etmek, güvenli yazılımlar kullanmak, sanal kartlarla ek koruma sağlamak ve şüpheli SMS ve e-postalara karşı dikkatli olmak gibi önlemlerin alınması da dolandırıcılık riskini önemli ölçüde azaltacaktır . Tüketicilerin, kartın ya da kart bilgilerinin kaybolması veya çalınması halinde yapacağı bildirimden önceki yirmi dört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan 150 TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu unutulmamalıdır . Bankalar, kartların düzenli ve güvenli kullanımı ile bildirim, talep, şikâyet ve itirazlara ilişkin gerekli tedbirleri almaya yönelik sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür . Bu mahkeme kararı, bankaların bu yükümlülüklerini ne kadar ciddiye almaları gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır

Kaynak: haber merkezi