Türk futbolunun köklü kulüplerinden, 3. Lig 4. Grup temsilcisi Karşıyaka, yeni sezonda şampiyonluk ateşini yakmak için kadrosuna kattığı yıldız golcüyle ilgili gelen haberle adeta bir şok yaşadı. Yeşil-kırmızılı yönetimin, uzun süren arayışların ardından forvet hattındaki boşluğu doldurmak için Kütahyaspor'dan büyük umutlarla transfer ettiği 26 yaşındaki pivot santrfor Ömer Faruk Sezgin, henüz yeşil-kırmızılı formayla tek bir antrenmana bile çıkmadan, Türk futbol tarihinin en büyük şike ve bahis soruşturmalarından birinin merkezinde kaldı. Geçen sezon 29 maçta attığı 13 gol ve yaptığı 5 asistle dikkatleri üzerine çeken ve Kaf-Kaf'ın en önemli gol umudu olarak görülen Ömer Faruk, "futbol müsabakalarına ilişkin bahis oynaması" gibi son derece ciddi bir suçlamayla Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk edildi. Bu gelişme, İzmir ekibinde "acil durum" alarmı verilmesine neden olurken, yeni sezon planlamasını da altüst etti.
Her şeyi başlatan o 'hayalet maç'
Ömer Faruk Sezgin'i ve Türk futbolunu sarsan bu sürecin fitilini, geçen sezon 2. Lig Beyaz Grup'ta 28 Nisan 2024 tarihinde oynanan ve futbol tarihine "kara bir leke" olarak geçen Ankaraspor-Nazillispor maçı ateşledi. Normal şartlarda her iki takım için de kritik olması gereken müsabaka, 90 dakika boyunca kaleye tek bir şut dahi atılmadan, sahada adeta bir "dostluk maçı" havasında oynanmış ve 0-0 sona ermişti. Bu sonuç, her iki takımın da ligde kalmasını sağlarken, kamuoyunda büyük bir şike ve usulsüzlük tartışması başlatmıştı.
Gelen yoğun tepkiler üzerine harekete geçen TFF Etik Kurulu, aylar süren titiz bir incelemenin ardından, o "hayalet maç" ile ilgili dosyayı tamamlayarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk etti. Soruşturmanın kapsamı, olayın ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor. İki kulübün tamamı ve o maçta forma giyen neredeyse tüm futbolcular ile yöneticiler de dahil olmak üzere, toplam 55 dosya disiplin kuruluna verildi. İşte o dönem Ankaraspor forması giyen Karşıyaka'nın yeni transferi Ömer Faruk Sezgin de, bu dev soruşturma ağının en önemli figürlerinden biri olarak kurula sevk edilen isimler arasında yer aldı.
Yasak madde 57: bahis suçlaması ve ağır ceza tehlikesi
Ömer Faruk'a yönelik suçlama, sadece şüpheli bir maçta forma giymiş olmasından ibaret değil. PFDK'ya yapılan sevk yazısında, oyuncunun, "muhtelif tarihlerde futbol müsabakalarına ilişkin bahis oynaması" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 57. maddesini ihlal ettiği belirtiliyor. Bu madde, profesyonel futbolcuların, yöneticilerin ve kulüp çalışanlarının, doğrudan ya da dolaylı olarak futbolla ilgili herhangi bir aktivite üzerine bahis veya benzeri şans oyunları oynamasını kesin bir dille yasaklıyor. Bu, futbolun ruhuna ve adil oyun ilkesine aykırı en ciddi disiplin suçlarından biri olarak kabul ediliyor.
Bu suçlamanın sabit görülmesi durumunda, Ömer Faruk'u ağır bir ceza bekliyor. İlgili talimat maddesine göre, bu suçu işleyenlere 3 aydan 1 yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezası verilebiliyor. Daha da önemlisi, Ömer Faruk'un, PFDK'ya "tedbirli" olarak sevk edilmiş olması. Bu, yargılama süreci tamamlanana ve nihai karar verilene kadar, oyuncunun hiçbir resmi veya özel müsabakada forma giyemeyeceği anlamına geliyor. Bu durum, Karşıyaka'nın ondan en azından sezonun ilk bölümünde kesinlikle faydalanamayacağını garantiliyor.
Dert bir değil, iki: haksız fesih cezası da kapıda
Yeni golcünün başındaki dertler, sadece bahis soruşturmasıyla da sınırlı değil. Oyuncunun, eski kulübü Ankaraspor ile olan sözleşmesini geçen yılın eylül ayında tek taraflı olarak feshetmesi nedeniyle açılan davanın da sonuçlandığı ortaya çıktı. TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK), Ömer Faruk'u "haksız fesih" yaptığı gerekçesiyle 4 ay müsabakalardan men cezasına çarptırdı. Her ne kadar oyuncunun avukatının bu karara Tahkim Kurulu nezdinde itiraz ettiği öğrenilse de, bu ikinci ceza dosyası da Demokles'in kılıcı gibi oyuncunun üzerinde sallanıyor. Eğer Ömer Faruk, hem bahis soruşturmasından hem de haksız fesih dosyasından ayrı ayrı cezalar alırsa, kariyerinin en verimli çağında sahalardan bir yıldan fazla uzak kalma riskiyle karşı karşıya kalacak.
Yeşil-kırmızılı yönetimde kırmızı alarm: yollar ayrılıyor
Bu "çifte şok"un ardından, Karşıyaka yönetiminin acil bir durum değerlendirmesi yapmak üzere toplandığı öğrenildi. Kulislerde konuşulanlara göre, yönetimin, henüz kulüple resmi bir bağı tam olarak oluşmayan ve büyük bir hukuki ve sportif risk taşıyan Ömer Faruk Sezgin ile yolları ayırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Tedbirli olarak PFDK'ya sevk edilmesi nedeniyle en iyi ihtimalle aylarca forma giyemeyecek ve ciddi bir ceza alma riski bulunan bir oyuncuyla yola devam etmenin, kulübün şampiyonluk hedefleriyle bağdaşmadığı düşünülüyor. Yönetimin, en kısa sürede oyuncuyla olan anlaşmayı sonlandırarak, zaman kaybetmeden yeni bir golcü arayışına başlaması bekleniyor. Bu durum, transfer sezonunun son günlerinde yeşil-kırmızılı ekibi, büyük bir baskı altında zorlu bir arayışa itmiş durumda.
Transferde hareketli günler: gelenler, gidenler
Karşıyaka'da bir yanda Ömer Faruk krizi yaşanırken, diğer yanda ise kadro mühendisliği devam ediyor. Yeşil-kırmızılı ekip, yeni sezon öncesi 16. transferini, savunma hattını güçlendirmek için yaptı. Adanaspor'dan transfer edilen 22 yaşındaki genç stoper Hıdır Aytekin ile resmi sözleşme imzalandı. Futbol kariyerine Karaağaç Efsanespor altyapısında başlayan ve daha sonra Akhisarspor ile İskenderunspor formalarını da giyen Hıdır, geçen sezon 1. Lig'de 12 maçta forma giyerek önemli bir tecrübe kazandı. Öte yandan, takımdan ayrılan isimlerden tecrübeli golcü Yasin Ozan'ın ise bir diğer 3. Lig ekibi İnegölspor ile anlaştığı duyuruldu. Bu hareketlilik, Karşıyaka'nın kriz anlarında bile hedeflerinden sapmadan, kadrosunu güçlendirme çalışmalarını sürdürdüğünü gösteriyor. Ancak kesin olan bir şey var ki, Ömer Faruk Sezgin vakası, yeşil-kırmızılı kulübün bu sezonki en büyük transfer fiyaskosu olarak kayıtlara geçmiş durumda.
