Türkiye'nin önde gelen iş insanlarından İnan Kıraç ile tek evladı ve merhum eşi Suna Kıraç'ın mirasını taşıyan kızı İpek Kıraç arasındaki soğuk savaş, beklenmedik ve bir o kadar da duygusal bir buluşmayla son buldu. Yıllardır kamuoyunun yakından takip ettiği ve mahkeme koridorlarına taşınan aile içi anlaşmazlık, İpek Kıraç'ın sosyal medya hesabından yaptığı yürek burkan bir paylaşımla tatlıya bağlandı. Bu paylaşım, sadece bir barışma ilanı değil, aynı zamanda yaşananların ardındaki bilinmeyenleri de gün yüzüne çıkaran bir itiraf niteliğindeydi.

İpek Kıraç, "Ben babama kavuştum" diyerek başladığı açıklamasında, yıllardır hayalini kurduğu o anı ve babasıyla yeniden kucaklaşmanın getirdiği derin duyguları anlattı. Bu buluşma, cemiyet hayatının en çok konuşulan küslüklerinden birinin sona erdiğinin ve Kıraç ailesi için yeni bir dönemin başladığının habercisi oldu.

Mahkeme koridorlarına taşınan aile içi savaş

Baba-kız arasındaki gerginlik, İnan Kıraç'ın 2024 yılı Aralık ayında Emine Alangoya ile evlenmesiyle zirveye ulaşmıştı. Bu evliliğe şiddetle karşı çıkan İpek Kıraç, babasının akli melekelerinin yerinde olmadığını iddia ederek, "fiili ehliyetinin yerinde olmadığı" gerekçesiyle mahkemeye başvurmuştu. Bu adım, aile içi anlaşmazlığı tamamen hukuki bir zemine taşımış ve Türkiye'nin en köklü ailelerinden birinin yaşadığı dramı kamuoyunun gündemine oturtmuştu.

Süreç, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan bir raporla daha da karmaşık bir hal almıştı. Raporda, İnan Kıraç’ın fiili ehliyetinin gerçekten de yerinde olmadığı ve kızı İpek Kıraç'ın kendisine vasi olarak tayin edilmesi gerektiği belirtilmişti. Bu rapor, vasi davasının seyrini değiştirmiş ve baba ile kız arasındaki uçurumu daha da derinleştirmişti.

Beklenmedik telefon ve o büyük buluşma

Herkesin hukuki sürecin sonucunu merakla beklediği bir dönemde, ipleri kopma noktasına getiren olaylar zinciri, tek bir telefonla tersine döndü. İpek Kıraç, sosyal medya paylaşımında o anı şöyle anlattı: "Suna'nın Kızları ofisinde köpeğimiz Kahve'yi seviyordum. Telefon çaldı, 'İpek hanım, babanız sizi görmek istiyor.' Birkaç saniye nefes alamadım. Yıllardır o cümlenin hayali ile yaşıyordum; babamın hayali ile…"

Bu telefonun ardından gerekli tıbbi ve yasal izinler alınarak gerçekleşen hastane ziyareti, yılların özlemini ve birikmiş sitemleri bir anda silip süpürdü. Kıraç, "Hastaneye nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Kapısını çaldım, yanında doktorları vardı. Göz göze geldik. Yanına koştum. Kucaklaştığımız o ilk anda ikimiz de gözyaşlarımıza hâkim olamadık" diyerek, o anın duygusal yoğunluğunu tarif etti.

‘Aramıza girdiler’: Küsmenin ardındaki sır perdesi

İpek Kıraç'ın paylaşımındaki en dikkat çekici ifadelerden biri, babasının "Neden bu kadar ayrı kaldık, neden bu kadar uzun sürdü?" sorusuna verdiği yanıttı: "Aramıza girdiler." Bu kısa cümle, yaşananların sadece bir baba-kız anlaşmazlığı olmadığını, dış etkenlerin ve üçüncü kişilerin de bu süreçte rol oynadığını ima ediyordu.

Bu ifade, kamuoyunda uzun süredir devam eden spekülasyonları da bir nevi doğrular nitelikteydi. İpek Kıraç, "Evet, aramıza fena girmişler" diyerek bu konudaki kararlılığını pekiştirirken, küslüğün ardındaki sır perdesini aralamış oldu. Bu durum, aile içi ilişkilerde dış müdahalelerin ne kadar yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Özlem Çerçioğlu Miray Daner'in kaynana adayı çıktı
Özlem Çerçioğlu Miray Daner'in kaynana adayı çıktı
İçeriği Görüntüle

Büyük üzüntü: 'Keşke daha önce müdahale edebilseydik'

Barışmanın ardında yatan bir diğer önemli ve üzücü gerçek ise İnan Kıraç'ın sağlık durumu oldu. İpek Kıraç, babasının ciddi bir hastalıkla mücadele ettiğini ilk kez bu kadar net bir şekilde dile getirdi. "Evet, gerçekten çok ciddi bir hastalığı varmış. Keşke daha önce müdahale edip tedavisine başlayabilseydik" sözleri, yaşadığı derin üzüntüyü ve pişmanlığı ortaya koydu.

Bu açıklama, İpek Kıraç'ın babasına karşı açtığı vasi davasının ardındaki niyetin, aslında bir koruma çabası olabileceği yorumlarını da beraberinde getirdi. Babasının sağlığı konusundaki endişesi, hukuki mücadelenin aslında bir sevgi ve koruma içgüdüsünden kaynaklanabileceğini düşündürdü.

Peki şimdi ne olacak? Hukuki süreç devam ediyor

Duygusal barışma, Kıraç ailesi için yeni bir başlangıç olsa da, hukuki süreçlerin karmaşıklığı devam ediyor. İpek Kıraç, "Evet, devam eden bir sürü dava var ve durum çok karışık" diyerek, hukuki mücadelenin henüz sona ermediğini belirtti. Vasi davası ve diğer hukuki meselelerin nasıl bir yönde ilerleyeceği, önümüzdeki günlerde netleşecek.

Ancak İpek Kıraç için şu an en önemli olan, babasıyla yeniden bir araya gelmiş olmak. "Ben bu güzel hatıraları biriktirebildiğim, babamın bana tekrar 'biricik yavrum' demesini duyabildiğim, onunla zaman geçirebildiğim için çok ama çok şanslıyım" sözleriyle, hukuki süreçlerin gölgesinde bile babasıyla geçirdiği her anın ne kadar değerli olduğunu vurguladı.

Her şeye rağmen 'babamı koruyacağım'

İpek Kıraç, yaşadığı tüm zorluklara ve belirsizliklere rağmen, babasına olan sevgisinden ve onu koruma arzusundan vazgeçmeyeceğini net bir şekilde ifade etti. Paylaşımını, "Hayat önümüze ne çıkarırsa çıkarsın, ben hep babamı sevmeye ve korumaya devam edeceğim" sözleriyle sonlandırdı.

Bu güçlü mesaj, Kıraç ailesinin yaşadığı bu çalkantılı dönemin ardından, sevgi ve aile bağlarının her türlü anlaşmazlığın üstesinden gelebileceğine dair umut verici bir sinyal oldu. İş ve cemiyet dünyası, şimdi bu önemli ailenin atacağı yeni adımları ve hukuki sürecin nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ